Kahvenin acı olmasının en büyük sebepleri bana göre : 1)Kahvenin çok koyu kavrulmuş olması 2) Kahvenin Bayat olması 3) Kahve Su ölçüsünü tam tutturamamış olmanız..
Kahve yüksek ısıda kavrulurken ortaya bir yağ çıkarmaktadır. Yağ ne kadar çıkarsa, kahvenin tadı da o kadar acı olur. Türk kahvesini hazırlarken su miktarını, 1 çay kaşığı hindistan cevizi yağı ilave edeceğiniz kadar az koyunuz. Hindistan cevizi yağı sayesinde kahvenin acılığı giderilecektir.
Ayrıca kağıt filtrede hazırlanan kahveler, metal filtre ile hazırlanan kahvelere kıyasla daha hafif ve yumuşak içimlidir. En iyi filtre kahveyi belirlemede kahve çekirdeklerinin, filtrenin ve suyun kalitesi önemli rol oynar. Taze öğütülmüş kahve her zaman daha iyidir.
Temelde iki tür kahve çeşidi vardır. Bunlar Coffee Arabica (C. arabica) ve Robusta Coffee (C. canephora) olarak adlandırılır. Robusta kahvesi, aracia ile karşılaştırıldığında daha acı tada sahiptir.
Kahvenizi biraz yumuşatmak isterseniz, kahveyi hazırladıktan sonra sıcak su ekleyebilirsiniz. Kahvenizi, tadı bozulmadan en fazla 20 dakika sıcak tutabilirsiniz. Hava almayan bir çaydanlık ya da termos, kahvenizin çok daha uzun süre sıcak ve lezzetli kalmasını sağlar.
İlgili 34 soru bulundu
- Kahve yaparken suyunuzun sıcaklığı da önemli makineniz doğru sıcaklığı vermıyorsa, eğer suyunuz olması gerekenden soğuk ise ekşi, olması gerekende sıcak ise acı olacaktır.
Filtre kahve, köpüksüz ve siyah renktedir. Tadı Türk kahvesine göre bir miktar daha serttir. Ancak aromalı filtre kahvelerin tadı aromadan dolayı daha yumuşaktır. Filtre kahve pişirilmez, demlenir.
Asya Pasifik'ten gelen kahveler yoğun aromalara ve bitkisel notalara sahiptir. Latin Amerika kahvelerinde fındık, kakao ve yumuşak baharat notaları bulunur. Starbucks® harika bir bardak kahve için yalnızca %100 arabica kahve çekirdeklerini kullanır.
En iyi lezzet aktarımı için suyun sıcaklığının 90 derece ile 96 derece arasında olması önemlidir. Daha soğuk su kullanımı düz ve aromasız bir lezzet ile sonuçlanırken, çok sıcak olan su da kahvenin tadında ve kalitesinde bir kayba neden olacaktır.
Bir gün paketi/kavanozu açtığınızda kahve telveleri ya da granüllerini birbirlerine yapışmış halde bulabilirsiniz. Kokusu ve tadı her zamankinden daha ekşi olabilir veya üzerinde beyaz lekeler görebilirsiniz. Eğer bunlar gibi bir veya birden fazla belirti varsa üzgünüz; kahveniz bozulmuş demektir.
Kafein, sperm sağlığı açısından risk oluşturabilir. Buna rağmen semen kalitesi üzerinde net bir etkisi yoktur. Kahve tüketimi, daha geç çocuk sahibi olunmasına sebep olabilse de ciddi bir risk faktörü oluşturmaz.
Filtre Kahvenin Zararları Nelerdir? Günde bir fincan filtre kahve tüketmek, sağlık açısından yararlı olsa da, aşırı tüketimi olumsuz sonuçlar doğurabilir. Fazla kahve tüketimi, kalp, mide, tansiyon, su kaybı, şeker hastalığı, hamilelik, migren, safra kesesi, karaciğer ve bağ ağrısı üzerinde olumsuz etkilere sahiptir.
Kahvenize bal eklemek ek besin sağlayabilir.
Ayrıca ham bal , alerjileri azaltmaya ve bağışıklık sisteminizi güçlendirmeye yardımcı olduğu gösterilen polen içerir. Bununla birlikte, tipik olarak sıcak kahveye eklenen az miktarda balın önemli faydalar sağlaması olası değildir.
En yaygın kahve türlerinden olan filtre kahve, çekilmiş çekirdeklerin kahve makinasında demlenmesiyle tüketilir. Farklı çekirdeklerin çekilmesi sonucu tadı ve içimi değişen filtre kahvede sertlik istiyorsanız Kenya ve Afrika çekirdeklerine yönelmelisiniz.
Americano nedir? Americano ise daha yumuşak bir kahvedir. Filtre kahveye oranla da daha serttir. Espressonun sıcak suyla seyreltilmiş haline americano diyoruz.
Yumuşak içim kahve tercih etmek isteyenlerin Peru kahvesini denemesi önerilir. Karamel ve tarçın notalarına sahip olan Peru kahvesi özellikle lezzeti ve aroması ile beğenilmektedir. Kolombiya kahveleri ise tatlı ve dengeli asideye sahip kahve tatları ile ön plana çıkmaktadır.
Vücut Kafeini Nikotin Gibi Algılıyor
Sigara ile kahve ya da çayın birlikte tüketilmesi ayrı ayrı tüketilmesine göre daha çabuk ve şiddetli bir bağımlılığa neden olur.
Filtre kahvenin kalitesini; kahve çekirdeklerinin, filtrenin ve suyun özellikleri belirler. Bunun yanı sıra kahvenin taze olması, çekirdeklerin demleme araçlarına uygun olarak öğütülmesi, demlendikten sonra uzun süre bekletilmemesi ve yeniden ısıtılarak tüketilmemesi gerekir.
Bazı araştırmalar filtre kahvenin karaciğer yağlanması riskini minimuma indirdiğini göstermektedir. Günde 2 filtre kahve içebileceğiniz söylense de hem hastalık geçmişiniz hem de kendinizi dinledikten sonra hissettiğiniz rahatlık ya da rahatsızlık hissine göre karar vermeniz en doğrusu olacaktır.
Filtre kahve nasıl saklanır: Açılmış pakette saklanan çekilmiş kahve oda sıcaklığında yaklaşık yedi gün kadar tazeliğini korur. Buzdolabında saklandığında bu süre iki katına kadar uzar. Derin dondurucuda ise üç ila dört haftaya kadar aromasının tazeliğini koruyabilir.
Türk kahvesi ile filtre kahve arasındaki temel fark, kahve çekirdeklerinin öğütülme boyutudur. Türk kahvesinde çok ince öğütülmüş çekirdekler kullanılırken, filtre kahvede daha iri öğütülmüş çekirdekler kullanılır. Bu nedenle Türk kahvesi kullanılarak filtre kahve hazırlığı yapmak zor olabilir.
Filtre kahve, öğütülmüş kahve çekirdeklerinin sıcak suyla buluşturulup demlenmesi sonucu elde edilen kahve çeşididir. Demlenen kahve, kağıt ya da metal filtreden süzülerek posasından ayrıştırılır ve servise hazır hale gelir.
Günde 2-3 bardaktan daha fazla kahve tüketmek vücutta mevcut olan kortizol düzeyini artırabilir. Yüksek kortizol (stres hormonu) yaşlanma hızını artırır ve cildi yine hızlı bir şekilde yıprandırır. Ayrıca kahve diüretik yönde etki göstermektedir. Bu sebeple vücudun susuz kalmasına sebep olmaktadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri