“Fesad” kavramı Kur'an'da genel olarak, fert ve toplumun yeryüzü ve çevrenin, barış ve huzur ortamının, mal, can ve namus güvenliğinin bozulmasını ve yok olmasını, iman, ibadet, ahlâk, hak ve istikâmetten sapılmasını, şirk, küfür, nifak ve isyan olan inanç, söz, fil ve davranışları ifade eder.
Sesli Sözlük - bozmak. azdırmak. fesada uğratmak. fitne salmak. karıştırmak.
İfsad, toplumsal huzuru bozan ve insanların arasını bozan söylemlerde ve davranışlarda bulunmak demektir. Toplumda fitne fücur yayan kişilere ehl-i fesat denir.
Fesad “bir şeyin önce düzgün, düzenli ve yararlı iken sonradan bu vasıflarını kaybederek değişmesi ve bozulması” anlamına gelir.
fesad / fesâd / فساد
Bozuk ve fenalık. Karışıklık. Haddi tecavüz edip zulmetmek. (Zıddı: Salâh'tır.)
İlgili 37 soru bulundu
Fesatlık yapmak bozgunculuk yapmak, ara bozmak, işe hile karıştırmak, işlerin karışması için çabalamak şeklinde kötü yorum yapan kişilere verilen bir ifadedir.
Fıkıh terminolojisinde Allah'ın yapılmamasını mutlak biçimde emrettiği fiillere verilen genel isimdir. Örneğin, içki içmek, domuz eti yemek, Allah'tan başkasının adına kesilmiş hayvanın etini yemek, faiz yemek, kumar oynamak, hazine kazmak, zina etmek, zulmetmek ve/veya adam öldürmek haramdır.
Bir ibadetin veya hukukî işlemin, vasıf ve şartlarındaki eksiklik ve bozukluk sebebiyle hükümsüz olması anlamında fıkıh terimi.
Sözlükte “doğru yolu bulup kararlılıkla benimsemek” anlamındaki rüşd kökünden masdar olan irşâd “doğru yolu göstermek” demektir. Burada sözü edilen yolun maddî mânada olması mümkün görülmekle birlikte daha çok aklî-mânevî alanı ilgilendirdiği kabul edilir.
Fesatlık kelimesi, halk arasında farklı anlamlarda kullanılır. TDK'ya göre fesatlık sözcüğünün anlamı bozgunculuktur. Bu kelime halk arasında ise kötülük ve şer manasında kullanılmaktadır.
“Hukukun genel ilkelerinde iradenin fesata uğratılması, sakatlanması şeklinde ifade edilen düzenlemeler vardır. Kişilerin herhangi bir etki altında kalmaksızın kişilik, bilgi ve deneyimleriyle kendi iradelerini özgürce ortaya çıkarabilecekleri bir ortamı yaratmak gerekir.
Fesat, insanların arasını bozan ya da toplumda huzursuz çıkaran büyük kötülük anlamına gelir. Bazı kaynaklarda ''ifsat'' şeklinde yazılan ifsad ise bozgunculuk ve fitne çıkarmak demektir.
Kelime olarak “doğru yolu bulmak, yol göstermek” anlamlarına gelen hüdâ (hidayet) kökünden türemiş olup “gerçeğe ulaşmak, doğru yolu bulmak” demektir. Terim olarak inançsızken veya başka bir dine mensupken İslâm dinini benimsemeyi ifade eder. İhtida eden kimseye mühtedi denir.
Kutub, işlerin görülmesine veya insanların doğru yolu bulmasına vasıta kılınan büyük zattır. Dünya işleri ve madde âlemindeki olaylarla alâkalı olana, kutb-i medar veya kutb-i aktab [kutublar kutbu], din ve irşad işiyle görevli olana kutb-i irşad denir.
İrşad: Hak yolu, doğru yolu gösterme, uyarma. Tasavvufta, mürşidin Allah yolunu göstermesi anlamlarına gelmektedir.
Akdin kurulmasıyla birlikte derhal işlerlik kazanması anlamında fıkıh terimi. Bir hukukî işlemin işlerlik ya da bağlayıcılık kazanabilmesi için hak sahibinin onay vermesi anlamında terim.
MÜKREH: İstemediği ve çirkin gördüğü bir işi yapmağa zorlanan kimse; ikrah kökünden ism-i mef'ûl. İkrah; tehdit etmek suretiyle kişinin hukuken yapmakla yükümlü olmadığı bir işi yapmaya onu zorlamak demektir. Zorlayan, tehdit eden kimseye "mükrih" denir.
Karz, tüketim ödüncüdür. Para ya da mislî bir malı fazlalık talep etmeden ödünç vermeye denir. Karz akdi ile borç veren kişi (müşteri) verdiği borcu dilediği zaman talep edebilir.
hayır değildir zinadır yani sevgili olmakla seks yapmak arasında pek bir fark yoktur.
Günah ile haram aynı anlamda kullanılabilmektedir. Günah haramın neticesidir. Yani haram olan bir işi yapan günah kazanır. Helal olan bir işi yapan da sevap kazanır.
1- FARZ: Allahü teâlânın, yapılmasını ayet-i kerime ile açıkça ve kesin olarak emrettiği şeylere farz denir.
Fesahat, kelimelerin telaffuzunun akıcı; anlamlarının da açık olması demektir.
Sinsi kelimesinin ilk anlamı gizli saklı olandır. Ancak bu kelime daha çok insanlar için ''samimiyetsiz'' manasında kullanılır. Samimi ve içten kelimeleriyle zıt anlamlı olan sinsi sözcüğü, Dil Devriminden sonra literatüre girmiştir.
- Mecaz anlamda kullanılan dolap, düzen ve hileli işler. - İnsanlar için mecaz anlamda kullanılan sürekli sözünü değiştiren ve sözünden dönen kişi.
Buna göre mürted (irtidat eden), İslam dininden küfre, inkara dönen kişi demektir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri