Ferit Edgü, 1950'li kuşağın 'Baylancılar' olarak anılan Demir Özlü, Orhan Duru, Yılmaz Gru- da, Fikret Hakan ve Orhan Çubukçu gibi yazarlarının da yer aldığı bir grupla birlikte hareket eder. Özellikle varoluşçuluk akımı Edgü'nün ilk dönem öykülerinde belirgin olarak hissedilir.
Türk edebiyatında küçürek öykünün öne çıkan yazarlarından biri Ferit Edgü'dür.
Öykünün metaforik bir anlatımla yazıldığı ve imgesel bir dile sahip olduğu görülmektedir. Bu anlatım tarzı ve imgesel dil, öykünün değişik açılardan yorumlanmasını mümkün kılar. Yoruma açık imgesel yapısıyla öykü, arketipsel eleştiri yöntemiyle incelenmeye uygundur.
Ferit Edgü, 24 Şubat 1936 yılında İstanbul'da dünyaya gelmiştir. Tam adı İsmail Ferit Edgü'dür. Annesi Fatma Nevber Hanım, babası Mehmet Nuri Bey'dir.
Araştırmacılar edgü kelimesini, daima iyi kavramını karşılamak üzere kullanılan sıfat işlevli bir kelime olarak değerlendirmişlerdir. Bu çalışmada, tarihî Türkçe metinlerde edgü kelimesinin “pek, çok” anlamlarıyla zarf işlevinde de kullanıldığı üzerinde durulacaktır. Anahtar kelimeler: edgü, pek, çok, zarf, pekiştirme.
İlgili 23 soru bulundu
Ferit Edgü, eserlerinde gerçeküstücülük ve varoluşçuluk akımlarından etkilenmiştir. Öykülerinde de daha çok varoluşçuluk akımının izleri görülür. Eserlerinde hayatla yüzleşen ve kendini arayan insanları işlemiştir. Yazar, kendi hayatını ve edebi çalışmalarını, Hakkari öncesi ve Hakkari sonrası olarak ikiye ayırır.
Özellikle varoluşçuluk akımı Edgü'nün ilk dönem öykülerinde belirgin olarak hissedilir. Dönemin önemli tartışma konularından biri edebiyatta varoluşçu akımın da etkisiyle ortaya çıktığı söylenebilecek “karamsarlık” veya “umutsuzluk” temasının şiir ve öykülerde baskınlı- ğı olduğu görülür.
edebî dile yaslanan bağımsız bir ifadelendirme
[i] Ferit Edgü (1936- ) 1950 kuşağı yazarlarındandır. Minimal öykünün önemli temsilcilerindendir. Varoluşçuluk ve gerçeküstücülükten etkilenmiştir. Özellikle ilk dönem öykülerine karamsar bir hava hâkimdir.
Küçürek öykünün dünya edebiyatında önde gelen isimleri Julio Cortázar, Dino Buzzati, Franz Kafka, Eduardo Galeano, Max Jacob iken Türk edebiyatında küçürek öykü denildiğinde Ferit Edgü, Sevim Burak, Necati Tosuner, Refik Algan, Hulki Aktunç, Hürriyet Yaşar, Taner Karakoç, Cemal Şakar, Mehmet Harmancı ve Haydar Ergülen ...
Orhan Duru, bu kuşak içinde öykülerindeki gerçeküstücü yönelimleriyle en dikkat çeken öykücü olur.
Ferit Edgü'nün “Yazar ve Yazman” Öyküsünde “Benlik”
Yazar, öykünün kurmaca dünyasında farklı benlikler yaratarak kurgusunu bu kişiler arasındaki çatışma üzerine kurabilir. “Yazar ve Yazman” adlı öyküde de biri anlatıcı-yazar, diğeri ise kurgusal-yazman olmak üzere iki öykü kişisi mevcuttur.
Ferit Edgü, 1936'da İstanbul'da doğdu. İYstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'nde başladığı öğrenimini Paris'te sürdürdü. 1976-1990 yılları arasında, kurucusu olduğu Ada Yayınları'nda, çağdaş Türk ve dünya yazarlarının, şairlerinin yapıtlarını yayınladı. Edebiyatın çeşitli alanlarında ürünler verdi.
Modern dünyayı çok iyi tanıyan, Modern Türk Edebiyatına kendine has yöntem ve üslubu ile yeni bir hikâyecilik anlayışı getiren Mustafa Kutlu; İslam'ın tasavvuf anlayışını benimsemiş, tasavvuf tarihine de ilmine de vâkıf bir yazardır.
Eserlerinde ger- çekçi anlayışı benimseyen, kendi gerçeğiyle toplumun gerçeklerini bir araya getirerek farklı bir üslup yaratan Necati Tosuner, özellikle 70'li yıllarda öykücülüğün gelişiminde önemli rol oynamıştır. İki Gün adlı öyküsüyle 1970 TRT Sanat Ödülleri Öykü Başarı Ödülü'nü, Sancı..
Selçuk Baran içinde bulunduğu dönemin koşulları ve şahsî yaşamının getirmiş olduğu birtakım olumsuzlukların etkisiyle varoluşçu felsefenin başat özelliklerini kahramanlarına yansıtmış bir yazardır.
Bu çalışmada 1950'li yılların yazarlarından Ferit Edgü'nün romanlarında yabancılaşma kavramı ele alındı. Üç bölümden oluşan tezin ilk bölümünde; yazarın hayatı, sanatı ve eserlerinden bahsedildi. Yazarın sanatının anlatıldığı kısmın alt başlığında, Hakkâri'nin onun hayatında bir dönüm noktası olduğuna dikkat çekildi.
50'li yılların başından itibaren edebiyatımızda birçok yeni akım ortaya çıkmıştır. Bu akımlardan biri de öncüleri Attila İlhan ve Tahsin Yücel olan Mavi Akımıdır. . Mavicilerin, İkinci Yeni ve Garip akımından en büyük farkı roman, tiyatro ve hikaye türünde de eserler vermesidir.
"İkinci Yeni" nitelemesi daha sonra benzer şekilde şiir yazan bu şair grubunun adı olarak kabul gördü. Bu şairlere daha sonra Ülkü Tamer, Tevfik Akdağ, Yılmaz Gruda, Kemal Özer, Özdemir İnce, Nihat Ziyalan, Alim Atay, Seyfettin Başçılar, Ercüment Uçar gibi başka isimler de eklendi.
Ferit Edgü'nün “Gece Bekçisi” adlı öyküsünde Özne, dünyaya atılan bir varlık olarak yurtsuzluğunu hisseder ve hiçbir yere/şeye tutunamayarak hayattan bunalır.
Ferit Edgü'nün, 1979'da Sait Faik Hikâye Armağanı'na değer görülen Bir Gemide'si, 1960'lar ve 1970'lerin başında kaleme alınmış sekiz öyküden oluşuyor.
Bu makalede Bir Gemide** öykü kitabı bağlamında Ferit Edgü'de gerçekliğin algılanması ve sunuluşu tartışılacaktır. Kaçkınlar (1959), Bozgun (1962) ve Av (1967) kitaplarından sonra yayımlanan ve ilk basımı 1978 yılında gerçekleştirilen kitap, 1962-1976 yılları arasında yazılmış sekiz öyküyü içine almaktadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri