Mevcut bir malın para veya para hükmünde bir varlıkla değişimi mutlak anlamda bey', peşin bedelle veresiye mal değişimi selem, paranın parayla değişimi sarf, ferden muayyen iki malın değişimi mukāyeda diye adlandırılmıştır.
Ferden muayyen borç olarak da isimlendirilen parça borcu, konusunu yeteri derecede ayırt edici özellikleriyle belirtilmiş olan bir tek şeyin oluşturduğu borçtur.
Takas veya trampa, herhangi bir değişim aracı kullanılmaksızın, mal ve hizmetlerin diğer mal ve hizmetlerle değiş tokuş edildiği bir ticaret tipidir.
Hanefiler mütekavvim kavramını ise “şer'an kendisinden yararlanılması mubah olan şey” olarak tanımlarlar. Buna göre Hanefî mezhebine göre hak ve menfaatlerin -maddi bir varlığa sahip olmadıkları için- mal sayılmamaları ve akitlere konu edilememeleri icap etmektedir.
Mal değişimi ya da trampa; malların veya hizmetlerin para olmaksızın gönüllü olarak değişimidir. Mal değişimi, ticaretin en eski ve en basit şekli olup en eski insan faaliyetleri arasında yer alır.
İlgili 19 soru bulundu
Takas tek taraflı hukuki bir işlemdir. Trampa ise iki taraflı hukuki bir işlemdir. Takasta daha çok para borcunda karşılıklı alacakların, karşılıklı bir anlaşmayla sona erdirilmesi amaçlanmaktadır. Trampada ise tarafların elindeki mallar değiştirilmektedir.
TRAMPA, bir taşınmazın başkaca bir taşınmazla değiştirilmesi işlemidir. istenmesi durumunda butonuna basılır “Zemin Tespiti” ekranından ilgili taşınmaz sorgulanıp seçilir, (Kaydet) ve (Uygula) butonlarına basılarak başvuru kayıt altına alınır. (Çıkış) butonuna basılarak ilgili ekrandan çıkılır.
Sözlükte “rahim veya nesep bağıyla birbirine bağlı akrabalar” anlamındaki zevi'l-erhâm (tekili zü'r-rahim / zî-rahim) terkibi, İslâm miras hukukunda ashâb-ı ferâizle asabe gruplarına dahil olmayan kan hısımlarını ifade eder.
IV- Meûnet: Halk arasında durumları gizli olan ve meczub (ilahî aşkla akli dengesi değişmiş kimse, deli) bilinen bazı kimselerden, bir iddiada bu- lunmadan meydana gelen "Hârikulâde" olaylar"dır.
"Sahip olma, tasarruf hakkı, köle, esir" gibi anlamları olsa da, asıl manasıyla "rakabe", "beklemek, korumak, muhafaza etmek, murakabe, koruyuculuk, gözeticilik” demektir.
Trampa ya da takas; bir malın nakdi karşılığı olmaksızın başka bir mal ile değiştirilmesine denir.
Özüne zarar vermeksizin, bir yerden bir yere götürülmesi mümkün olmayan, bir değere sahip eşyaya, taşınmaz mal ya da gayrimenkul adı verilir.
Kelime anlamı “değişim” olan trampa, bir mülkün diğeri ile takas edilmesi anlamına gelir. Gayrimenkullerin para karşılığı değil birbirleri ile değişimi için tapuda trampa işlemi yapılır. Trampa işlemini gerçekleştirmek için gayrimenkullerin değerlerinin birbirine eş olması gerekmez.
NEV'ANMÂ (ﻧﻮﻋﺎًﻣﺎ) zf. (Ar. nev'an “cins ve çeşit bakımından” ve mā “şey” ile nev'an-mā) Bir bakıma, bir dereceye kadar, âdeta: Bilirsiniz ki teferrüc de bir taayyüştür / Ve yeknesak yaşayış nev'anmâ tevahhuştur (Abdülhak Hâmit). Kendini bu fi'l-i iğfalde nev'anmâ beyle müşterek gibi görüyordu (Hüseyin R.
İfa kelimesinin TDK anlamı da; bir işi yerine getirmek, herhangi bir işi yapmak anlamlarına gelir. İfa Etmek Tanımı: İfa etmenin kelime anlamı; borç ödemek, herhangi bir görevi yerine getirmek, emir ve buyruk yapmak olarak ifade edilir.
Bizzat borçlu tarafından ifada alacaklının yararı yoksa veya olsa dahi, sözleşmede borcun üçüncü bir kişi tarafından da yerine getirilebileceği öngörülmüşse, borcu üçüncü şahıs ifa edebilir. Üçüncü şahıs tarafından ifası mümkün olan borçlarda,alacaklı üçüncü şahıs tarafından yapılan ifayı kabule mecburdur.
İstidraç, İslâm'a göre, hakkı olmadığı hâlde ve kabiliyetsiz bir durumda olmasına rağmen, bir kimsenin çokça nimete mazhar olması ve bu sebeple küfür ya da Allah'a isyanının devam etmesidir.
Kerâmet, Allah'ın salih kullarına ihsan ettiği harikulade hallerdir. İstidrâc ise inanmayan, günahkâr insanlarda ortaya çıkan bir haldir.
( ﻟﻘﺎﻃﻪ– ﻟﻘﻄﻪ) i. (Ar. luḳaṭa – luḳāṭa) fıkıh. Bulunup alınan ve sâhibi belli olmayan şey, buluntu [Bulanın, sâhibi çıkıncaya kadar malı emânet kabul edip saklanması ve sâhibi çıkınca teslim etmesi şarttır]: Ve eğer sâhibi mâlûm değilse lukatadır ki mültekit olan, yâni bulup alan kimse yedinde emânettir (Cevdet Paşa).
Ashabül feraiz10; miras payları Kur'an, sünnet ve icma ile belirlenmiş kimselerdir. Karı, koca, anne, baba, dede, nine, kız, oğlun kızı, ana baba bir (AB) kız kardeş, baba bir (B) kız kardeş, ana bir (A) erkek ve kız kardeş bu sınıfın üyeleridir.
Ashâb-ı furûz, terekedeki payları nas ile belirlenen kişiler iken asabe; alacağı pay nas yoluyla belirtilmeyen, belli pay sahiplerinden kalanı alan veya hiç almayan ve kendi içinde birkaç gruba ayrılan mirasçılardır.
FERÂİZ. 1. Farîzalar, farz olan şeyler: “Ferâiz-i dîniyye.” 2. (İlm-i ferâiz'den kısaltma yoluyle) İslâm hukūkunda mîrastan ve mîrâsın vârislere intikal ve taksîminden bahseden ilim [Bu anlamda tekil gibi kullanılır].
Trampa sözleşmesi iki farklı malın takas edilmesi ile beraber malın, tapu üzerinden yasal olarak kişinin üzerine geçmesi için imzalanan bir sözleşmedir. Takas yapılacak mallara sahip olan kişiler, trampa sözleşmesini tapu müdürlüğünde imzalayarak tasdik etmektedir.
Takas bilindiği üzere; bir mal karşılığında başka bir mal vererek ödeşme ya da değiş tokuş işlemidir. Ev takas yönteminde de süreç aynı şekilde işler. Taşınmaz mallara ait olan değerlerin birbirine eşit olması ise şart değil. Söz konusu olan malların denk olmadığı durumlarda; aradaki fark ödeme yolu ile de eşitlenir.
www.taputakas.com.tr mülkiyet hakkı ve alım satım bedelinin el değiştirmesi sırasında alıcı ile satıcının karşılaştığı olumsuzlukların önlenmesi amacıyla Gayrimenkul ile satış bedeli olan nakdin eş anlı olarak el değiştirmesini sağlayan uygulamadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri