Felsefede Tanrı kavramı; “ilk neden”, “ebedi ilke” ya da “insanlığın, yaşamın ve doğanın tamamının en yüce aşaması” olarak açıklanır ve çoğunlukla ilah veya mutlak olan şeklinde tanımlanır.
Tanrı sözcüğü, İslâmdan önce Türklerden kalmıştır. Divanü Lûgati't- Türk dizininde 'gök, sema' anlamları belirtildikten sonra, büyük dağ,. büyük ağaç gibi ulu görünen her şeye tanrı dendiği açıklanmaktadır (s. 599-600).
Tanrı vardır, ama Evren'e hiçbir müdahalesi olmayan bir varlıktır. İnsan akla ve bilime güvenmelidir. İnsan Evren'i akıl ve bilimin ilkelerine göre açıklayabilir. Bu sebeple Deizm'de Tanrı dışında Teizm'de yer alan dinsel kavramların hiçbiri yer almaz.
Kant'a göre saf aklın üç temel idesi vardır: Ruh, Evren ve Tanrı. Tanrı idesi ile rasyonel teoloji uğraşmaktadır. Tanrı idesi, düşünmenin tüm nesnelerinin koşulsuz birliğinin idesidir. Kant'a göre Tanrı idesi, kaynağını, aklın varlık yapısında bulur; aklın hiçbir koşula bağlı olmayana, tümlüğe uzanmasından doğar.
Kişileştirilmiş tanrı veya insani tanrı, insani özelliklere sahip tanrı. Tanrının insani kişilik özelliklerine sahip olduğu, insan gibi konuştuğu, kızgınlık, gurur, öfke, merhamet, cezalandırma ve ödüllendirme gibi duygu ve isteklere sahip olduğu durumları tanımlamada kullanılır.
İlgili 18 soru bulundu
“Tanrı” kelimesi, Arapça “ilah” kelimesinin karşılığıdır. tevhid inancını temsil eden ortak bir bağ niteliğindedir. yaratıcılarını “Allah” diye anmaları daha doğru olur. İslam inancına aykırı olmaz.
Din İşleri Yüksek Kurulu
“Tanrı” kelimesi, Arapça “ilâh” kelimesinin karşılığıdır. “İlâh” kelimesi “kendisine tapınılan varlık” anlamına geldiğinden zaman zaman Allah Teâlâ (c.c.) için kullanıldığı gibi insanların Allah'tan başka taptıkları varlıklar için de kullanılır.
Türk Dil Kurumu tarafından yayınlanmış olan Güncel Türkçe Sözlük'e göre, Tanrı sözcüğü "çok tanrıcılıkta var olduğuna inanılan insanüstü varlıklardan her biri, ilâh," ve özel isim olarak da Tengricilik'te "Tengri", Bahai inancında "Baha", Sihizm'de "Vaheguru", Zerdüştlük'te ise "Ahura Mazda" anlamlarına gelmektedir.
Varlığın zorunluluğu, öznenin ne olduğuyla ilişkili bir kavramdır. Örneğin bizler zorunlu varlıklar değiliz, fakat tanrı zorunlu varlık olmak zorundadır.
Postulat, kesin olarak kabul edilen ama ispatlanamayan kavramlara verilen addır. Bu delilin iki işlevi veya iki yolu vardır. Birincisi, Tanrı'nın varlığını saf pratik aklın zorunlu bir postulatı olarak ortaya koyma, ikincisi, Ahlaki tecrübeyi rasyonel bir temele oturtmaktır.
Bu varlıklar bir çeşit Tanrı'nın düşüncesinden pay almış; ruh, tanrısal akılla birlikte evreni meydana getirmiştir. Platon burada, Tanrı ile evrensel ruhu özdeş saymış, bununla da dini özdeş kılmıştır. Sonuçta Tanrı canlı olan ve varolan her şeye de nüfûz etmiştir.
Platon'un Tanrı Anlayışı Kitap Açıklaması
Platon, Olympos'taki tanrılardan söz etmiş olsa da gerçekte düşündüğü mutlak anlamda tek, insan biçimli özelliklerden arınmış iyilikçi ve yaratıcı, felsefi bir Tanrı'dır.
Comte tarafından, yaşamının ilerleyen dönemlerinde geliştirilen dini bir sistem olarak Pozitivizm, kişisel/şahsi bir Tanrı'nın varlığını reddederek (Tanrı yerine) insanlığı (yani “büyük varlık”ı) yüceltme, saygı ve kültünün bir parçası olarak ele alır; bu bakımdan da Hümanizm ile bir dizi benzerlikler taşır.
Dolayısıyla 'Allah' bu adla veya 'esmâ-i hüsnâ' adı verilen 99 isminden biriyle anılmalıdır. Bununla birlikte, dinimizin bildirdiği mutlak kemal sahibi, noksanlardan münezzeh olan yüce Allah'ı 'Tanrı' diye anmak da İslam inancına aykırı olmaz."
Radloff`un lügatinde bu kelime üç tür gösterilmiştir: tanrı, tengri ve tanri (türk alfabesiyle). Birinci iki kelime aynı manalı “Allah” (Goft) gibi tercüme edilmiştir. Eski türk kelimesi olan tanri ise “gök” gibi (Der hammel) ve Allah (Goft) gibi tercüme edilmiştir.
Tengri (Eski Türkçe): Gök(-tanrısı). Eski Türkçe kaynaklarda Tanrı anlamına geliyor. Aynı sözcük, bugünkü anlamı ile Tanrı diye kullanılıyor.
Ateizm ya da tanrıtanımazlık, tanrının ya da tanrıların varlığına olan inancın yokluğudur. Bu fikirde olanlara ateist ya da tanrıtanımaz denir. Ateizm inanç koşullanmalarını, hayalî yaratıkları ve olayları yok sayar.
Bugün Batı'da "tanrı" kelimesi genellikle monoteistik konsepte uygun olarak her şeyden üstün ve hiçbir şeye benzemeyen bir varlığı karşılamak için kullanılıyor. Klasik teizme göre tanrı, âlim-i mutlak, kâdir-i mutlak gibi her türlü mükemmellik ve üstünlükle birlikte anılır.
Varlık yoktur
Antik Çin'de ortaya çıkan Taoizm, varlığın kabul edildiği haliyle bulunmadığını savunmaktadır. Tao öğretisi dışındaki her şey, bu görüş tarafından gerçek dışı olarak değerlendirilmektedir.
Arapça Tanrı anlamına gelen İlah'ın Aramice kökeni Elah, İbranice Eloah'tır.
Hristiyanlar, İsa'nın ''Tanrı'nın Oğlu'', ''Tanrı'nın enkarnasyonu'' ve Eski Ahit'te geleceği haber verilen ''Mesih'' olduğuna inanırlar. Hristiyanlık, teslis adı verilen inanç üzerine kuruludur. Bu inanca göre Tanrı'nın kendini açıkladığı üç kimliği vardır: Baba, Oğul ve Kutsal Ruh.
İbranicede Elohim sözcüğünün karşılığı tanrılar olarak verilebilir. Ancak bu tam doğru bir karşılık değildir. Bu sözcüğün mastarı "el" dir ve güç anlamına gelir; "el-oha" ise güçlü ya da güçlü olan (kişi) anlamındadır. RAB YHVH için kullanıldığında saygı ifadesi olarak Eloha'ın çoğulu olan Elohim kullanılmıştır.
Allāh (yardım·bilgi), Arapça telaffuz: [ɑɫˈɫɑː(h)]), İbrahimî dinlerde geçen tek Tanrı'yı ifade eden Arapça sözcüktür.
Tanrı sözü en eski Türkçe sözlerdendir. MÖ: 5.yüzyılda Konfüçyüs “Gök'ün oğlu”(Tien Tzu) konusunu incelerken “Tanrı” sözünü kullanmıştır. Çince Tien, Tanrı; Tien Shan, Tanrıdağı demektir.
Hayır. Bilimsel olarak kanıtlanamaz demek, bilim kanıtlayamadığı için Allah yok demek değildir. Bilim Allah'ın varlığını kanıtlayamaz, ama onun yokluğunu da kanıtlayamaz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri