Kendini sakin tutabilen insanlar psikologların esnek olma dedikleri şeye sahip olan kişilerdir. Bu kişiler problemlerle ve aksiliklerle daha kolay başa çıkma yeteneğine sahipler. Esnek olan insanlar, sorunları ve zorlukları aşmak ve onlardan kurtulmak için becerilerini ve güçlerini kullanabilirler.
Esnek olmak demek, taviz vermek, kontrolü elden bırakmak, disiplinden uzaklaşmak demek değildir. Aksine kontrolü ele almak demektir. Esneklik, uyanık ve genişleyici bir farkındalık hali gerektirir, o sadece “akışa uymayı” değil ama onu kucaklamayı, benimsemeyi ve yapıcı bir şekilde kullanmayı da gerektirir.
Esnek bir vücuda sahip olmak için sadece egzersiz ve spor yapmak yeterlidir. Bunun dışında beslenme ve uyku sağlığına da dikkat edilmesi gerekir. Çok fazla yağlı ve şekerli gıdalar tüketmek, vücudun yağlanmasına neden olur. Fazla kilolar ise kişinin rahat hareket etmesindeki en büyük engellerden biridir.
Atletlerin rekabet edebilmeleri için çok esnek olmaları gerekirken bizlerin günlük işleri kolayca yapabilecek esnekliğe ulaşması yeterlidir. Esneklik vücudumuzdaki rahatsızlıkların doğrudan sebebi olmamasından ötürü sağlıklı ve formda olmanın çoğunlukla gözardı edilen bir şartıdır.
Daha az sakatlık riski… Beden esnekliği, kaslarınızın daha esnek ve esnek olmasını sağlar. Bu, kaslara ve eklemlere daha az stres uyguladığından, sakatlanma riskini azaltır. Ayrıca, düzgün gerilmiş kaslar ve tendonlar, özellikle spor ve egzersiz sırasında daha az yaralanma riski taşır.
İlgili 38 soru bulundu
İşte birçoğumuzun daha önce adını bile duymadığı Ehlers-Danlos Sendromu... Sosyal medyada ve yetenek yarışmalarında vücudunun sınırlarını zorlayacak derecede esnekliğe sahip olan insanları görüyoruz. Hayretler içinde izlediğimiz bu insanlar aslında önemli bir hastalıktan mustarip olabilir: EHLERS-DANLOS SENDROMU…
Elastikiyet özelliğinin yüksek olduğu anlamına gelen esnek kelimesi, sporcular ve düzenli antrenman yapan kişiler tarafından sıklıkla kullanılmaktadır. Örneğin, antrenmanlara başlamadan esneme egzersizlerinin yapılması, kasların esnetilmesi anlamına gelmektedir.
(Şekil 1). EDS, gibi yumuşak dokuların kalıtımsal mekanizmasını önemli bir şekilde etkileyen hastalığın klinik veriler ile ortaya koyduğu kanıtlar (Kahya, 2022) esneklik becerisinin doğuştan DNA'larımızda kodlanmış bir beceri olabileceği sonucunu bizlere düşündürebilir.
Esneklik, bir cismin üzerine kuvvet uygulandığında cismin şeklinin değişmesi; kuvvet kaldırıldığında cismin ilk haline gelmesidir. Esnek nesnelere örnek olarak yay, sünger, lastik verilebilir. Oyun hamuru, cam macunu gibi cisimler ise esnek değillerdir çünkü kuvvet kaldırıldığında eski hallerine dönmezler.
Esneklik, kısa bir süre içinde çok az bir maliyet ve çabayla değişebilme veya değişime uyum sağlayabilme yeteneği olarak tanımlanır.
Psikolojik esneklik, bireylerin kendi sınırlarını tamamen yok saymadan bulundukları duruma veya ortama uyum sağlamaları olarak tanımlanabilir. Psikolojik esneklik sayesinde insan her duruma alışmaya meyillidir. Bu durumların şartlarına göre insanın alışma ve uyum sağlama süreci de değişiklik göstermektedir.
Esneklik Sonradan Kazanılır mı? “Vücudum hiç esnek değil, daha esnek bir vücut için geç mi kaldım?” Çoğu kişi, esnekliğin küçük yaşlarda edinilmesi gerektiğini düşünebilir. Ancak doğru egzersizlerle esneklik her yaşta geliştirilebilir.
Esneklik belirli yaş ve dönemlerde daha fazlayken sonrasında aynısı olamayabilir. Bu durumlar kemik yapının tam oturmaya başlamadan önceki dönemlerde, bebeklerde esneme daha ön plandadır. Üzerine gidildikçe ileriki yaşlarda devam edebilir ya da çalışma yapılmadıkça esneklik kaybedilebilir.
Duygusal esneklik (Resilience); kişilerde az veya çok miktarda bulunabilen bir beceridir. Hayata olumlu bakmak gibi görünse de aslında böyle değil. Hayatta başımıza gelenlerle mücadele edebilme, eğilsek de kırılmadan ayağa kalkabilme veya mücadele edemeyeceğimiz durumlar da da olanı kabullenme yetisine sahip olmaktır.
Esneklik yetkinliği; genelde farklı bakış açılarına göre şekillenen bir anlamı olsa da en önemli anlamı, değişen şartlara ya da koşullara karşı direnç göstermeden ya da stres yapmadan uyum sağlayabilme becerisidir.
Esnek düşünme, bilgileri doğrularken ya da düşünceleri değiştirirken akıcı, özgün düşünceler yaratabilme yeteneğidir. Esnek düşünme için dört temel aşama şunlardır: Esnek düşünmenin temel özeliklerinin farkına varma, bir sorun ile ilgili alışılmış düşünceleri belirleme, özgün düşünceler üretme, akıcı düşünceler üretme.
Esneklik iki değişkende meydana gelen yüzde değişmeler arasındaki orandır. Esneklik yay ve nokta elastikiyeti olmak üzere iki şekilde hesaplanır. Belli bir fiyat ve miktar aralığındaki esneklikte yay esnekliği, belirli bir fiyat ve miktar düzeyi için ise nokta elastikiyeti kullanılır.
Tanım olarak baktığımızda esneklik, değişen ortama uyum sağlama, bunlara tepki verme ve aktif katılım yoluyla yapıcı bir şekilde değişim fırsatları yaratma yeteneği, uyum ise değişiklikle başa çıkmada esnekliğe sahip olmak, birden çok talebi karşılayabilmek ve yeni fikirlerle veya yenilikçi yaklaşımlarla yeni durumlara ...
Düşük mal: Gelir arttıkça talep azalır. Gelir esneklik değeri negatif olur.
Zihinsel esneklik ise değişime ve belirsizliklere uyum sağlama, esnek düşünme ve çözüm odaklılık becerilerini içerir. İşte olumlu düşünce ve zihinsel esneklik konusunda bazı ipuçları: Olumlu Düşünceyi Geliştirme: Olumlu düşünce, zihninizi şekillendiren bir güçtür.
iktisat literatüründe temelde iki esneklik türü vardır. Bunlar; talep esnekliği ve arz esnekliğidir. talep esnekliği; talebin fiyat, talebin gelir ve talebin çapraz fiyat esnekliği şeklinde üç kısımdan oluşurken, arz esnekliğinde ise yalnızca arzın fiyat esnekliği vardır.
12-13 yaşlarına ulaşıncaya kadar ise azalır, 13-15 yaşları arasında sabit kalır ve sonra 18 yaşına kadar olan dönemde artar. Kızlarda ise 5-11 yaşları arasında sabit kalan esneklik 14 yaşına kadar artar ve platoya ulaşır.
PSİKOLOJİK KATILIK
Psikolojik esnekliğe sahip bir kişi; inişli-çıkışlı durumsal taleplere uyum sağlayabilme; bakış açısını değiştirebilme; istekleri, ihtiyaçları ve diğer yaşam alanlarını dengede tutabilme becerisine sahiptir. Bu psikolojik esnekliğin tam tersi ise psikolojik katılıktır.
Özellikle hareketsiz yaşam tarzı vücudun esnekliğini kaybetmesine neden olur ve yaş ilerledikçe kaslar esnekliğini neredeyse tamamen kaybeder. İlerleyen yaşlarda bile esnekliğinizi korumak için hareketli yaşam tarzını benimsemeli, fazla kilodan kaçınmalısınız.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri