Kolajen üretimini en fazla destekleyen besin, kemikli etlerdir. Kemiklerin içerisinde bulunan ilik kolajen üretimine fayda sağlayan aminoasitleri içerir. Bu nedenle ilikli kemik suyunu yemeklerinizde kullanabilirsiniz. Yumurta beyazı kolajen üretimini destekleyici aminoasitleri içerir.
Kolajen içeren gıdalar arasında; ilikli kemik, tavuk, hindi, balık, sığır eti ve yumurta akı gibi ürünler yer alır. Kolajenin görevi, vücudun bağ dokusunu yenilemektir. Doku, organ ve benzeri yapılarda sağlamlık, direnç ve esneklik kazandırmak da kolajenin özellikleri arasındadır.
Kolajen üretimine yardımcı olan ve amino asit içeren yumurta, Yoğurt, süzme peynir, lor peyniri ve süt gibi süt ve süt ürünleri, Ispanak, pazı, lahana, brokoli ve kara lahana gibi yeşil yapraklı sebzeler, Portakal, greyfurt, mandalina ve limon gibi narenciye meyveleri.
Koyu yeşil yapraklı sebzeler, nar, kivi, çilek, turunçgiller gibi C vitamini içeriği yüksek sebze ve meyveler de kolajen üretiminde önemli rol oynuyor. Ahududu, böğürtlen, yaban mersini, kızılcık gibi kırmızı ve mor meyveler de yüksek antioksidan içerikleri sayesinde kolajen üretiminin artırılmasına yardımcı oluyor.
Kırmızı, Mor meyve Grubu: Ahududu, böğürtlen, yaban mersini, kızılcık, çilek, kiraz, siyah üzüm, elma, pancar, kırmızı kapya biber, domates gibi besinler içerdikleri güçlü antioksidanlar sayesinde kolajen üretimini uyarırlar.
İlgili 36 soru bulundu
Kolajen üretimini en fazla destekleyen besin, kemikli etlerdir. Kemiklerin içerisinde bulunan ilik kolajen üretimine fayda sağlayan aminoasitleri içerir. Bu nedenle ilikli kemik suyunu yemeklerinizde kullanabilirsiniz. Yumurta beyazı kolajen üretimini destekleyici aminoasitleri içerir.
Kolajen üretimini artırmak için; Beslenme: Soya ve soya ürünleri, Omega 3 yağ asitleri içeren besinler, et, yeşil sebzeler, yumurta akı, antioksidan içeren gıdalar gibi besinler kolajen üretimini artırabilmektedir. Kemik suyu tüketmek de kolajen miktarını artırmaya yardımcı olabilmektedir.
Cildimizin yüzde 70'ini kolajen tip 1 ve 3 oluşturmaktadır. Bu nedenle amacımız cilt, saç ve tırnak sağlığına destek ise tip 1 ve 3 kolajen karışımlarını tercih etmeliyiz.
Kişi yaşlandıkça vücudu daha az kolajen üretir. Bu kolajen eksikliği, yaygın görülen yaşlanma belirtilerine neden olur. Kırışıklıklar, elastikiyetini yitirmiş deri sarkmaları ve sert eklemler vücudun daha az kolajen ürettiğinin işaretleridir. Kolajen seviyeleri yüksek olduğunda cilt yumuşak, pürüzsüz ve sıkıdır.
Fındık, fıstık, ceviz kolajen desteği konusunda beslenmede mutlaka bulundurulması gereken yemişlerdir. Lor peynir, beyaz peynir, inek sütü, soya sütü kolajen üretimini uyaran bileşenler içerirler.
Kaju fıstığı: İçerisinde kolajen bulunan besinlerden biri de kaju fıstığı. Bir dahaki sefere atıştırmak için kuruyemiş istediğinizde kaju fıstığını tercih edin. Bu kuruyemiş, her ikisi de vücudun kolajen oluşturma yeteneğini artıran çinko ve bakır içerir.
Balık kolajeninde sıklıkla kullanılan 2 balık cinsi somon ve morina balıklarıdır. Yapılan bazı araştırmalarda morina balığı kolajeninin emilim açısından daha sağlıklı olduğu belirtilmiştir.
* Keten ve chia tohumları doğal kolajen ve Omega-3 kaynakları arasındadır.
Bitkisel Bazlı Kolajenlerin ana maddesi kolajen değildir. Adından da anlaşılacağı gibi bitki bazlı kolajen takviyeleri vücudumuzda azalan kolajenlerin oluşmasına yardımcı olacak bir takviyedir. Bitkisel kolajen oluşturucular vücudumuza daha fazla kolajen üretmek için ihtiyaç duyduğu bütün desteği sağlarlar.
Ayrıca araştırmalar, 40 yaşına kadar vücudun Kolajen üretme yeteneğinin %25; 60 yaşındayken ise %50'nin üzerinde azaldığını göstermektedir.
Çocukluk ve erken yetişkinlik döneminde vücut bol miktarda kolajen üretir. Orta 20'li yaşlarımıza girerken maalesef kolajen miktarı azalmaya başlıyor. Kolajen üretiminizin tam olarak düşmeye başladığı yaş, bireyler arasında değişecektir, ancak genellikle 25 civarındadır.
Yaşlanma ile artan kolajen kaybı cilt kuruluğu, kırışıklık, selülit, eklem rahatsızlıkları gibi sorunlara sebep olur. Genç yaşlarda vücut tarafından sık üretilen kolajen, yalnızca yaşın ilerlemesi ile değil sağlıksız beslenme, stres, sigara, güneşe fazla maruz kalma ve C vitamini eksikliği gibi nedenlerle de azalır.
Vücut günün her saati protein enzimi yapabildiğinden dolayı ister sabah için ister akşam için kolajen takviyesi size iyi gelecektir. Ayrıca aç veya tok karnına tüketilmesinde de herhangi bir problem yoktur.
Kemiklerin yapısında %90 oranında bulunan tip 1 kolajen, kemik mineral yoğunluğuna katkı sağlıyor ve kemik ile eklemlerin sağlıklı formunu korumasına yardımcı oluyor. Dolayısıyla kemik ağrılarını da azaltıyor. Bu nedenle, özellikle 25 yaşından itibaren tip 1 kolajen takviyesi kullanımına başlamak gerekiyor.
Doktorun talimatlarına ve seçilen kolajen formuna göre kolajen tüketimi düzenli bir şekilde yapılmalıdır. En iyi kolajen markası sıralamalarında Assos, CH-Alpha, Collazen, Day2Day, Dynavit, Nutraxin, Solgar, Suda-collagen ve Voonka gibi markalar sık sık önerilmekte ve kullanılmaktadır.
Kolajen, bağ dokunun önemli bir parçası olması nedeniyle, kırışıklıkları azaltan ve cildin daha dolgun görünmesini sağlayan bir yapıdadır. Kolajenin içerdiği amino asit, yani protein yapıları cildi dolgunlaştırır ve daha sağlıklı bir görünüme sahip olmasını sağlar.
Özellikle de tip 1 kolajen içeren ürünleri yaşlanma karşıtı olarak kullanmaya başlayabilirsiniz. Aynı şekilde saç ve tırnak sağlığı için kolajen takviyesi almak için de yine 1 ya da 3 tip kolajen ürünleri kullanabilirsiniz.
Günde bir shot sıvı kolajen günün herhangi bir saatinde aç veya tok karına tüketilebilir. Dilerseniz su, meyve suyu veya yemeklerinize de ekleyebilirsiniz tabi ama aromalı olduklarından bu opsiyonlar haliyle kısıtlı olacaktır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri