Kan dolaşımının gelişmesine, kasların canlanmasına, metabolizmanın hızlanmasına yardımcı olan zencefil; vücut ısısının artmasını da sağlayarak el ve ayakların üşümesine son verebilir. Isınmayan el ve ayaklara bazen en iyi çözüm, soğuk bir duş etkisi yaratmaktır.
Soğuk ayakların, hava sıcaklığından dolaşım ve sinir hasarına kadar çeşitli nedenleri olabilir. Soğuk hava, stres, yüksek tansiyon, kolesterol, şeker hastalığı, anemi, kardiyovasküler hastalıklar ve kan dolaşımı ile ilişkili birçok durum ayak üşümesi nedenleri arasındadır.
Vücut daha soğuk bir sıcaklığa maruz kaldığında, eller ve ayaklar gibi uzak ekstremitelerdeki kan damarları daralır. Böylece bu bölgelere kan akışını azalır ve bu durum da ayakların soğuk olması ve üşümesine neden olur. Ekstremiteler, hayati işlevlere sahip organlarına en uzakta olan kısımlardır.
Kırmızı kan hücreleri yetersiz sayıda olduğunda vücutta anemi (kansızlık) oluşur. Özellikle aneminin ilerlediği vakalarda, ayakların üşümesi kaçınılmaz bir semptom olarak belirtilir. Bunun yanında çok sağlıklı insanlarda bile demir eksikliği anemisi ortaya çıkabilir.
İlgili 45 soru bulundu
Bununla birlikte üşüme, titreme, el ve ayaklarda karıncalanma, hızlı soluk alıp verme de ortaya çıkar. Yazın üşümek neden olur? Yazın üşümek tiroid bezi sorunları, kansızlık, anemi, yetersiz beslenme, diyabet, sinir sistemi ve damar yolu hastalıkları gibi sebeplerden olabilmektedir.
Ayak üşümesi için hangi doktora gidilir? İlk olarak bir dahiliye doktoruna görünmelisiniz. Ancak dolaşım sorunlarından endişe ediliyorsa kalp – damar cerrahisi uzmanlarına görünmek gerekmektedir. Bunun dışında altta yatan soruna göre fizik tedavi, romatoloji ya da nöroloji gibi bölümlere gidilir.
D vitamini eksikliğinin en önemli belirtisi üşümektir. Uzun süre kapalı alanda kalmak ve güneş ışınlarına maruz kalmamak nedeni ile insan vücudunda D vitamini eksikliği ortaya çıkabilir.
Üşüme Hissi Neden Olur? Solunum yolu, mide-bağırsak ve idrar yolu enfeksiyonları, menenjit, hipotiroidi, romatolojik hastalıklar, kansızlık, vitamin ve mineral eksiklikleri, kalp-damar hastalıkları, diyabet, böbrek hastalıkları ve hipotermi üşüme hissi oluşturabilir.
Kış aylarının vazgeçilmezi olan nane, papatya çayı, kuşburnu ve zencefil üşümeye iyi gelen bitki çaylarının başında geliyor. Normal havalarda bile üşüyen kişiler sık sık helva yiyerek soğuk havalara karşı direnç kazanabilir.
Bu durumun temel nedeni cildin uç bölgelerinde kanlanmanın yani beslenmenin azalmasıdır. Kan damarlarında gelişen bozukluklar, özellikle atardamarda oluşan kasılmalara bağlı daralmalar, o bölgeye giden kanı azaltmakta, uyuşma, solukluk, morarma, üşüme, hatta ağrıya yol açmaktadır.
Erkeklere oranla kadınlarda daha fazla görülen, el ve ayakların sürekli üşümesinin nedeni 'kan damarlarındaki daralma' olduğu belirtildi. İngiliz internet sitesi Daily Mail'de yer alan habere göre kılcal damarların gerçekleştirdiği mikrosirkülasyon sayesinde deri sıcak kalıyor.
Sürekli olarak üşümenin temelinde çoğu zaman kansızlık problemi yatar. Bu problemin çözümü ise oldukça basit. Demir hapları, kan şurupları ya da demir içeren besin takviyeleri ile demir eksikliğini giderip üşüyen el ve ayaklara veda edebilirsiniz.
Ayak üşümesi, kişiden kişiye farklılık gösterebilirken vücudun soğuk havalar karşısında gösterdiği doğal bir tepki olarak bilinmektedir. Bazı durumlarda tıbbi bir sorun olarak da karşımıza çıkabilir ve tedavi edilmesi gerekebilir. Vücudun sıcaklık seviyesi düştüğünde el ve ayaklarda bulunan kan damaları daralır.
Vücudun ısı kaybını önlemek için ne çok ince ne çok kalın giyinin. Vücut ısısını hapsedip koruyacak şekilde, termal özellikli kıyafetleri tercih edin. Beslenmenize dikkat edin, yetersiz veya gereğinden fazla kalori almayın. Bağışıklık sisteminizi vitaminlerle destekleyin.
Beslenme bozukluğu metabolizmanın yavaşlamasına neden olur ve bu durumda üşüme şikayetleri ortaya çıkar. Ayrıca öğün atlamak da vücuda daha az enerji girişine neden olarak üşümeye katkıda bulunabilir. Öte yandan tiroid hormonları vücuttaki metabolizma hızını belirleyen esas hormonlardır.
Özellikle kış aylarında soğuk algınlığı, grip, bronşit ve zatürre gibi hastalıkların ilk belirtisi üşüme, titreme ve ateş olabiliyor. Uygun tedavi olmadıkça üşümenin öncelik ettiği titreme, ateş ve yaygın vücut ağrıları şeklindeki sorunlar devamlılık gösterebiliyor.
Vücutta gözlemlenen titremeler; yorgunluk, stres, B12 vitamin eksikliği, kan şekeri düşüklüğü, fazla kafein tüketimi, heyecan, korku, öfke, tiroit fonksiyon bozukluğu, insülin direnci, parkinson hastalığı, multipl skleroz gibi pek çok problemin belirtisi olabilmektedir.
Dahiliye ve uyku tıbbı uzmanı Dr. Lisa Shives, "Vücut ısınız, siz uyurken gecenin ortasında en düşük noktasına düşüyor" diye açıklıyor. Vücudun yeterli sıvısı olmadığında, normal vücut ısısını korumak zorlaşır ve bu, üşüme gibi ateş benzeri semptomlara neden olan hipertermiye yol açabilir.
Son yıllarda herkesin sıklıkla şikayet ettiği sağlık problemlerinin başında B12 vitamini eksikliği geliyor. Dengesiz ve sağlıksız beslenmeye bağlı olarak görülen B12 vitamin eksikliği; unutkanlık, yorgunluk, halsizlik, üşüme, dikkat eksikliği gibi pek çok soruna yol açar.
D vitamini eksikliğinin neden olabilecekleri: Sürekli ısınamama ve üşüme problemi, Kilo verirken yavaş kilo verme veya kilo verememe, Yorgunluk ve halsizlik, Kemik ağrısı, Kas zayıflığı, ağrısı veya krampları, Denge problemi ve kuvvet kaybı, Sık sık beliren baş ağrısı, Depresyon…
D vitamini eksikliğinde; vücut ağrısı, halsizlik, yürüme güçlüğü, kemik ağrısı, güçsüzlük, saç dökülmesi, baş ağrısı, depresyon, değişken ruh hali, uykusuzluk, gözaltı morlukları, aşırı terleme, kilo vermede güçlük çekme, sürekli üşüme gibi belirtiler hakimdir.
Belirtilerin görülmesinin ardından hastanelerin Dahiliye bölümlerine başvurmak gerekir. Dahiliye uzmanları tarafından istenilen testler sonucunda kansızlığın var olup olmadığı görülebilir. Dahiliye doktorlarının muayenesi sonucunda gerek görülür ise hematoloji bölümüne hastalar sevk edilebilir.
Peki “hangi doktor?” diyorsanız tavsiyem şu: Tiroit bezinizin normal çalışıp çalışmadığını değerlendirmede bir aile hekimi veya iç hastalıkları uzmanı da yeterli ve yetkilidir.
Eklem ağrısı yaşayan kişiler öncelikle ortopedi bölümünden randevu alarak muayene olmalıdır. Bu bölümde bacak ve kol ağrılarının yanı sıra lif ve bağ kopmaları, her türden kas ağrıları, tüm eklem ağrıları ve romatizma hastalıklarıyla ilgili tetkikler yapılmaktadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri