'MALİYETİ DE YÜKSEK' Ayrıca diğer bölgelerde de yavaş yavaş üretilmeye başlandığını belirten Tanrıverdi, “Tropikal bir meyve olduğundan serada yetişiyor. Maliyeti de yüksek. Birçok derde de deva.
Bunun sebebi bitkinin yetiştiği bölge, toprak, iklim, hava koşulları, kullanılan gübre ve cinsi gibi hususlardır. Tüm bu şartlara rağmen bitkinin beyazı, kırmızısı ve dışı sarı olanının aralarında aroma yoğunluğu bakımından farklılıkları vardır. Her yendiğinde de farklı bir tat ve his vermektedir.
Ejder Meyvesinin Tadı Nasıldır? Ejderha meyvesi lezzet açısından hafif bir meyvedir. Taze ejderha meyvesinin tadı, kivi ile karıştırılmış armut lezzetini çağrıştırır. Diğer meyvelerle karıştırıldığında harika tadı olan lezzetli bir meyvedir.
Ejder meyvesine son zamanlarda artan talep, üretimi ve ekim alanlarını da artırıyor. Antalya Gazipaşa Ziraat Odası Başkanı Tahir Göktepe, öncelikle ilçede 30'un üzerinde tropikal meyve yetiştirildiğini söylüyor. Göktepe, "Bunun 13'ünün ekonomik pazarı var. Mango ve ejder meyvesi, muzdan daha fazla kazandırıyor.
Ejder meyvesi, protein, lif ve karbonhidrat bakımından bir hayli zengindir. C ve B vitaminlerini de içeren meyve, aynı zamanda omega 3 ve omega 6 gibi çoklu doymamış yağ asitleri de barındırıyor. İçeriğindeki bolca C vitamini ile bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Vücudu hastalıklardan koruyor.
İlgili 30 soru bulundu
Bitkiye verilecek tuzlu su kök bölgesinde tuz fazlalığına neden olarak bitkinin topraktan su ve besin almasında zorlanmasına ve “fizyolojik kuraklık” denen durumun ortaya çıkmasına yol açar. Oluşacak tuz stresi koşullarındaki bitkilerde enzim aktiviteleri ve zar geçirgenlikleri azalır.
Ejder meyvesi, C vitamini bakımından zengin bir meyvelerdendir. Antioksidan özelliği göstererek vücudu hastalıklardan korur. İçinde kalsiyum oranı fazla olduğu için kemiklerin gelişiminde büyük rol oynar. Kalp ve damar hastalıklarına iyi gelir.
İki tane ejder meyvesi ağacı dikerek verimlilik almam mümkündür. Ağaçlar birbirlerini dölleyerek meyve oluşmasını sağlarlar. Ejder meyvesi ekimi yapıldıktan sonra ağaçlar 30 ve 50 gün süre içinde meyve vermeye başlar. Ağaçlar yeterli bakımı gördükleri takdirde bir yıl içinde birçok kere meyve verebilirler.
Ejder meyvesi Türkiye'de çok yüksek olmayan ve denize yakın yerlerde yetişmektedir. Özellikle Akdeniz ikliminin hakim olduğu Antalya, Adana, Mersin ve Muğla gibi bölgelerde yetiştirilmesi mümkündür ve son yıllarda yetiştirildiği bölgeler artış göstermiştir.
Tadı kivi ve armut karışımı gibidir. Pitaya, pitahaya ve çilekli armut gibi birçok isimle anılır.
Pek çok tropikal meyve gibi ejder meyvesini de çiğ olarak tüketebilir, aromasını tam anlamıyla deneyimleyebilirsiniz. Genellikle içi beyaz olan ejder meyvesine sıklıkla karşılaşmak mümkündür ancak içi kırmızı olan ejder meyvesini de rahatlıkla tüketebilir, aynı lezzeti alabilirsiniz.
Ejder meyvesi kabuğu kesinlikle yenememelidir. Eğer yenilirse, karın ağrısına neden olur. Kalp basıncını düşürerek yüksek tansiyon hastalığının önüne geçer. İçeriğinde bol miktarda bulunan likopen sayesinde kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini büyük oranda azaltır.
Pitaya, bilimsel anlamda Hylocereus cinsi çeşitli kaktüs türlerinin (tatlı pitaya) olarak adlandırılan meyvesidir.
Güneydoğu Asya'nın eski zamanlara dayanan güzellik pratiklerinde de kendine yer bulan ejder meyvesinin, bir parça ezildikten sonra yüze uygulanması durumunda yaşlanmayı geciktirdiğine ve daha genç bir görünüm sağladığına inanılıyor. Ayrıca bu yöntem sivilce ve güneş yanığı gibi cilt sorunları için de oldukça etkili.
İsmine gelince, henüz ülkemizde yeni yeni bilinirliği arttığı için farklı kültürlerin etkisiyle pitaya, pitahaya, ejder meyvesi, çilek armudu, kaktüs meyvesi ya da dragon fruit olarak anılabiliyor. Pitaya bitkisinin hiç bir zararlısı olmadığı için zehirli tarım ilaçları ile mücadele gerektirmez.
Temel hassasiyetleri olan soğuk, aşırı sıcak, aşırı su, ve hava akımı gibi etmenleri ancak seralarda kontrol altında tutulabilmektedir. Bu kontroller aşırıya gidildiği zaman bitki farklı tepki vermekte çok zayıf tutulduğunda farklı tepki vermektedir ve bu durum tadını da etkilemektedir.
Ejder meyvesi yada pitaya, anavatanı Meksika'dan dünyanın birçok yerine yayılmış kaktüsgillerden biridir. Farklı çeşitleri olan ejder meyvesi son birkaç yıldır Türkiye'de Mersin ilinde yetiştirilmeye başlandı. Pitaya'ya ejder meyvesi denmesi İngilizce'den gelmektedir.
Ejder meyvesi fidanının kırmızı ve beyaz ejder meyvesi olmak üzere 2 çeşidi vardır. Ejder meyvesinin dışı pembe kabukludur. Meyvenin içi ise, yumuşak kremamsı bir yapıya sahiptir ve kiviye benzeyen siyah tohumları vardır.
Orta Amerika' dan menşeli, ejderha meyve bitkileri yaklaşık 50 yıl önce Vietnam' a getirildi. Genellikle Vietnam' da Güney Çin gibi diğer birkaç ülke ve yakın zamanda Tayland, Avustralya ve Tayvan' da yetiştirilmektedir.
Olgunlaşan ejder meyvesinin meyve verme dönemi, yaz sonu ya da sonbahar dönemi olabilir. Ilıman ve sıcak iklimlerde yapılan pitaya yetiştiriciliği bazen seralarda da gerçekleşebiliyor. Bu şartlarda pitaya yıl içinde her zaman meyve vermeye hazır hale geliyor.
Tropik bölgelerin meyvesi olduğu için kuru ve sıcak iklimleri sever. Ejder meyveleri uygun iklim koşulları sağlandığı takdirde hem çekirdekten yani tohumdan hem de fidandan yetiştirilebilir.
Ejder meyvesinin kalorisi neredeyse yok denecek kadar az ve lifli bir yapıya sahip. Bu özellikleri ile diyet listelerine rahatlıkla dahil edilebiliyor ve kilo vermeye yardımcı oluyor.
Meyvenin içerisinde küçük susam tanesine benzeyen çekirdekleri bulunuyor. Bu çekirdekler, tıpkı kivideki gibi meyveyle birlikte tüketiliyor. İç kısmı çiğ olarak yenebilir, hafif bir tatlılık verir ve kalori yönünden azdır.
Olgun olan meyveyi seç.
Ejder meyvesinin tadı aynen kivi ve şeftali gibi tam olgunlaştığında güzel olur. Ejder meyvesinin üzerine bastır. Biraz içe doğru çöküyorsa muhtemelen olgunlaşmıştır. Çok fazla yumuşaksa fazla olgundur ve içi o kadar da iyi olmaz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri