2.1.Duyusal Kayıt : Çevreden gelen uyarıcılar duyu organları yolu ile duyusal kayıda gelirler. Duyusal kayıdın kapasitesi çok geniş olmasına karşın bilginin kalış süresi çok kısadır. Ancak dikkat ve algı süreçleri ile bu bilginin bir kısmı alınır ve kısa süreli belleğe gönderilir.
Örneğin, bir odaya girdiğinizi ve taze pişmiş kurabiye kokusunu hemen fark ettiğinizi düşünün. Bu duyusal girdi, kaybolmadan önce geçici olarak duyusal hafızanızda depolanır. Koku önemliyse, beyniniz bu bilgiyi kısa süreli belleğinize aktarmayı seçebilir ve bu bilgi daha sonra uzun süreli belleğinize kodlanabilir.
Duygusal banka hesabı, zihninizin partnerinizle ilgili olan tüm olumlu ya da olumsuz deneyimlerin kaydını tutan bölümü olarak tanımlanır. Bu kayıt ilişkinizde duygusal olarak ne kadar iyi gittiğinizin göstergesidir. Partnerinizle geçirdiğiniz tüm güzel zamanları bir birikim gibi yatırdığınız hesaptır.
Duyusal bellek, göz, kulak gibi duyu organlarımızın yapısal özelliklerinden kaynaklanan kısa süreli bellektir. Işık ve ses gibi uyarıcıların geçici bir süre duyu organı tarafından saklanmasıdır. Duyu organlarına ulaşan sayısız uyarıcı vardır.
Bilginin duyusal kayıtta kalış süresi çok sınırlı olmakla birlikte, duyusal kayıtın alan olarak kapasitesi sınırsızdır. Duyusal kayıt, kendisinden sonraki öğrenme süreçleri için kritik bir öneme sahiptir. Duyusal kayıta gelen bilgi anında işlenmezse çok hızlı bir şekilde kaybolur.
İlgili 28 soru bulundu
Duyusal kayıttan gelen bilgileri önceki bilgilerle ilişkilendirecek yeni bir öğrenme gerçekleştirir. Kapasitesi çok sınırlıdır. En fazla 7 +/- 2 birim ekleyebilir.Süresi 20 – 30 saniyedir.
Eğer duyusal kayıt olmasaydı, duyu organlarımıza ulaşan yüzlerce uyarıcıdan herhangi birine bile dikkat etmek olanaksız olurdu. Bilginin kalış süresi ortalama 30 saniyedir. Buradaki bilgiler tekrarlanmaz ya da işlenmezse 30 saniye içerisinde silinir.
Duyuşsal öğrenme: Kişinin öğrenmesi gereken olguların sadece okulda değil, sosyal yaşamda ve aile hayatında öğrenme durumu duyuşsal öğrenme olarak bilinir. Olumlu yönden davranışlar ele alınır ve bu durum kişiye aktarılır.
Bilginin duyusal kayıtta kalış süresi çok sınırlı olmakla birlikte, duyusal kaydın kapasitesi sınırsızdır ve her duyu için ayrı bir deposu olduğu düşünülmektedir (Senemoğlu 2001:273).
Anısal (Epizodik) Bellek: Bireylerin hatıralarını, anılarını içerir. Kişiler için önemli olan olaylar bu bellekte saklanır. Zaman ilerledikçe buradaki bilgilerin hatırlanması zorlaşabilir. Anlamsal (Semantik) Bellek: Kişinin çevre ile ilgili genel bilgilerinden oluşur.
Epizodik bellek, açıkça belirtilebilen veya bir araya getirilebilen günlük olayların (örneğin zaman, konum coğrafyası, ilişkili duygular ve diğer bağlamsal bilgiler) hafızasıdır.
Bilgisayarda bellek tipleri ROM, RAM, PROM, EPROM, EEPROM, Flash Bellek, Ön bellek olarak tanımlanmıştır. Programların kalıcı olarak durduğu sadece okunabilen bellek tipidir. ROM'lar yapımcı ya da kullanıcı tarafından değiştirilmemek üzere konulmuş program komutlarını içerir.
Anlamsal bellek (semantik hafıza) bildirimsel belleğin iki alt türünden biridir. Bu bellek çeşidi dünyadaki genel kültür bilgisi diyebileceğimiz bilgileri kodlar, depolar ve ihtiyaç olduğunda çağırır. Örneğin Türkiye'nin başkenti neresi diye sorulduğunda beynimiz otomatik olarak Ankara yanıtını çağırır.
Duyusal işlemleme veya duyu bütünleme, sinir sisteminin çevremizdeki tüm bilgileri duyularımız (hareket, dokunma, koku, tat, görme ve işitme) yoluyla algılama ve bu bilgileri anlamlandırabilmemiz için işlemleme anlamına gelmektedir. Duyusal işlemleme öğrenmenin temelini oluşturmaktadır.
Duyu organları yoluyla alınan bu uyarıcılar bilişsel işleme sisteminin ilk öğesi olan duyusal belleğe ulaşır Duyusal bellek, çevreden alınan bilginin işleme sistemine girmeden önce kısa bir süre tutulduğu bilgi deposudur.
DUYUSAL KAYIT. Çevreden gelen uyarıcılar öğrencinin duyu organlarını etkiler. Örneğin; sınıftaki öğretmenin sesi, kitaptaki sözcükler, tepegöz ya da slâyt projektörle yapılan gösteri, bilgisayarlardan alınan mesajlar, yazı tahtasındaki şemalar, diğer öğrencilerin konuşmaları vb. hepsi birer uyarıcıdır.
İkonik hafıza, görsel alanla ilgili görsel duyusal bellek kaydı ve hızla bozulan görsel bilgi deposudur. Görsel kısa süreli bellek (VSTM) ve uzun süreli bellek (LTM) içeren görsel bellek sisteminin bir bileşenidir. İkonik bellek, çok kısa (<1 saniye), kategori öncesi, yüksek kapasiteli bellek deposu olarak tanımlanır.
Yürütücü biliş, öğrenenlerin benimsedikleri belli öğrenme stratejilerini kullanma yetenekleri ve kendi düşünmelerine ilişkin düşünmektir (25). Bireyin kendi bilişsel süreçleri ile ilgili bilgisidir. Birçok yazar yürütücü bilişin iki temel öğeye sahip olduğu konusunda görüş birliği içindedir.
Örtük öğrenme, "öğrendiğinizin farkında olmadan öğrenme" olarak tanımlanabilir. Yani bilinçsiz bir öğrenme türü. Eğer bilinçsiz şekilde öğrendiğiniz şey, doğada veya etrafınızda var olan örüntülerse (mesela kendisini tekrar eden diziler, düzen, vs.), buna örtülü örüntü öğrenmesi deniyor.
Örnek:Pat konumunu bilmek, mat konumlarını bilmek zihinsel bir kazanımdır. Öğrencilere kazandırılan paylaşma, hoşgörü başkalarına karşı saygılı olma gibi tutumlar duyuşsal kazanımlara örnektir.
Duyusal bilgi işleme bozukluğu, çocuklukta ses, görsel ve dokunsal uyarılara karşı aşırı hassasiyetin olduğu durumlarla kendini gösterir.
Duyuşsal giriş davranışları; Derse karşı ilgi, okula karşı tutum, öğretmene karşı tutum, kendi ile ilgili tutumları duyuşsal giriş davranışlarını oluşturur. Bireyin değişen duyuşsal özellikleri: Öğrenme düzeyi, öğrenme hızı ve bilişsel başarısıdır.
Algılsal bellek duyusal bilginin çok kısa sürelerde işlendiği bellektir. Algısal belleğe gelen bilgiler çok kısa zamanda işlendiği ve silindiği için “anlık bellek” olarak da adlandırılabilir. Duyu organlarımızdan gelen uyarıcılar duyusal kayıt sistemine aktarılır.
Belleğin üç evresi vardır: kodlama, depolama, geri çağırma. Bir bilginin unutulması bu evrelerden birinde yapılan hatayı ifade eder. Belleğin üç evresi (işlemi) vardır. Bunlar hafızanın aşamaları olarak da bilinir.
Örtük bellek, “önceki yaşantının, sonraki davranışımızı, bilinçli bir farkındalık olmadan etkilemesidir” diye tanımlanır (Curran&Schacter, 1997; Dolan, 2000; Roediger&McDermott, 1997; Schacter,1995).
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri