Olumsuz yaparken do yardımcı fiilinden yararlanılır ve not eki kullanılır. I don't have. Benim yok. (Ben sahip değilim.)
Must ile have to arasında önemli farklar bulunmaktadır. Örneğin must bazı durumların yapılması gerektiğini gösterirken aynı zamanda bir öneri olarak öne çıkarır. Mesela must önemli ve hemen yapılması gereken bazı olaylarda kullanılır. Bu bağlamda have to ise birtakım alışkanlıkları ve mecburiyetleri gösterir.
Yani mustn't bir emir, uyarı, bir yasak benzeri bir anlam taşırken don't have to ifadesinde ise gereklilik söz konusudur. Yani kısacası "mustn't" zorunluluk iken "don't have to" zorunlu olmayan gerekliliktir diyebiliriz.
Must genellikle have to'dan daha güçlüdür ve daha çok aciliyet veya önemli bir durum olduğunda kullanılır.
“Must Have V3” kip belirteci, konuşmacının, geçmiş zamanda gerçekleşmiş bazı olaylardan yola çıkarak tahmin yürütmesi için kullanılan bir yapıdır. Bu cümle çıkarıma bağlı olup, gerçekleşmiş olması konuşmacıya göre oldukça mümkündür. Bu kip belirteci olumsuz olarak da kullanılabilir.
İlgili 28 soru bulundu
Have to olumsuz cümlelerde ''don't have to ya da doesn't have to'' biçimlerinde kullanılır. Anlamı ise yapmak zorunda olmamak olarak ifade edilir. Ancak bu ifade geniş bir anlam taşır. Yani bir cümlede ''don't have to ya da doesn't have to'' kullanıldığında yapılsa da çok sıkıntı olmaz anlamı verir.
“Could Have V3” kip belirteci, geçmişte gerçekleşmesi mümkün olup da gerçekleşmemiş olan işleri ifade eder. Gerçekleşme ihtimali düşük olan eylemleri aktarmakla birlikte, geçmişte yaşanan durumlara bakarak, olaylarla ilgili tahmin yürütmek için de kullanılır.
Can sözcüğü şimdiki zamandan bahseden bir kelimedir. Could sözcüğü ise farklı bir zamanı ifade ediyor. Could kelimesi geçmiş zamanı ifade etmek için kullanılan bir kelimedir. Can ve could sözcüklerinin farkı, zaman farkıdır.
“Had Better” kalıbı bir işin yapılmasının iyi olacağını uyarı ya da öneri olarak belirtmek için kullanılır. Örnek: You had better not drink wine if you are to drive. (Araba kullanacaksan şarap içmesen iyi olur.)
''Be able to'' yapısı Türkçeye çevrildiği zaman ''-ebilmek, -abilmek'' anlamlarına geldiğini görmekteyiz. Cümle içerisinde yeteneklerden veya yapabildiğimiz şeylerden bahsederken bu kalıp kullanılmaktadır.
Bunların haricinde be about to, be able to, be going to, be likely to, be supposed to, had better, have to, ought to, used to, would rather, need, dare, used to, ought to kavramları da modal görevinde kullanılabilir.
Have To / Has To Cümle Yapıları
Have to ve has to yapısı anlam bakımından tamamen aynıdır. Have to: “I, you, we, they” özneleri ile kullanılırken has to ise “he, she, it” özneleri ile kullanılır.
should vaciptir, must farzdır. büyüktür.
İngilizcede “Have to” kip belirteci, cümleye zorunluluk anlamı katar. Bu yüzden zorunluluk anlamı katan “must” ile karıştırılabilir. “Must” cümle içerisinde kişinin kendisine koyduğu bir zorunluluğu anlatırken, “have to”, konuşmacıya başka biri ya da bir otorite tarafından getirilen zorunluluğu belirtir.
Şimdi could kullanımı konu anlatımıyla bu kavramı öğrenelim. “Can” teriminin geçmiş zaman çekimi (past tense) olan “Could”, rica, anlık ihtimal, geçmişte sahip olunan yetenekler ve gelecekte olması muhtemel durumlarda kullanılıyor. Could kullanımı ayrıca olumsuz ya da soru cümlesi şeklinde olabiliyor.
İngilizcede would kelimesi, istemek, arzu etmek ve dilemek manasına gelir. Will fiilinin 2. ve 3. hali olan would sözcüğü hem duyulan (miş'li) hem de görülen (di'li) geçmiş zamanda kullanılır. Örnek: I would like to be a teacher. (Öğretmen olmak isterdim.)
I can't promise anything, but I'll do my best. Hiçbir şeye söz veremem fakat elimden geleni yapacağım.
I'm very well, very well. Çok iyiyim, gayet iyi.
bu özelliği kullanmak için reklamsız üyeliğe sahip olmanız gerekmektedir. mobil uygulamamızı indirerek reklamsız aboneliğinizi başlatabilirsiniz. ingilizce "elimden geleni yaptim."
May kelimesi might kelimesine göre, daha yüksek ihtimali olan durumlar için kullanılıyor. May kelimesinin ihtimal oranı daha yüksek görülüyor. May kelimesinin bir diğer farkı da, herhangi bir konuda izin istemek için kullanılmasıdır. Might kelimesi izin istemek için tercih edilen bir kelime değildir.
Samimi ortamlarda ricada bulunurken ya da izin isterken can kullanılabilir. Resmi ortamlarda ise bu anlamdaki İngilizce cümleler için could tercih edilmelidir.
İşin özünde hatırlaman gereken şey şu: Could, geniş zamanda veya gelecek zamanda gerçekleşebilecek veya yapılabilecek bir şeyi anlatır. Geçmiş zamanda ise bir yetenek veya beceri belirtir. Would, belli şartlar altında olabilecek bir şeyi anlatır veya geçmiş zamanda konuşulduğunda, eskiden yapılan bir eylemi anlatır.
“Should Have V3” kip belirteci, konuşmacının geçmişte yapılması gereken ancak yapılmayan bir işi ifade etmede kullandığı bir yapıdır. Beraber kullanıldığı eyleme “yapmalıydın ancak yapmadın” anlamı katmaktadır.
“Cannot Have V3” ve “Couldn't Have V3” cümle içerisinde aynı anlam ve kullanıma sahiptir. Bu yapılar geçmiş ifadelere ilişkin tahmin yürütmek için kullanılırlar. Tahmini yapan konuşmacı, söz konusu olayın gerçekleşmesinin imkansız oluşundan %99 emindir. “Can Have V3” yapısı soru cümleleriyle de kullanılabilir.
Would have V3, geçmişte gerçekleşmemiş bir olay hakkında konuşurken kullanılan bir kip belirtecidir. Bu belirteç Türkçe'ye “olurdu veya olabilirdi” ifadeleriyle çevrilebilir. Would have V3, telaffuz edilirken would have (wuld hev) yerine, kısaltılarak vulda şeklinde telaffuz edilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri