Ağız bakımı iyi yapılmazsa diş üzerinde plak oluşumu devam eder bu da dişin çürümesi ile sonuçlanır. Bazı durumlarda dolguda oluşan çatlaklar ve kırıklar sızıntıya neden olarak dolgunun altında çürük oluşmasına sebep olur.
Aslında, ağız hijyeni iyi olan ağızlarda kaplamalar ve köprülerin içindeki destek dişlerin çürümesi beklenmez.
Diş çürümesi: Dolgulu dişler de çürüyebilir. Çürük, dişin sinirlerine zarar verir ve ağrıya neden olabilir.
Dolgulu diş çürürse ne olur sorusunda cevap ise eğer dolgulu diş çürür ise diş çekilmesi meydana gelir bunun sonucunda da kanal tedavisi uygulanması gerekir. Mevcut dişlere zarar gösteren ve bozulmaya sebep olan bir problem olmadığı taktirde dolgunun yenilenmesi gerekmez.
Dişe uygulanmış dolgu maddesinin eskimesinin birçok nedeni olabilmektedir. Bu sebeplerden bazıları diş minesi altında oluşan diş içi çürüme, uygulanan dolguda kırık ve çatlakların oluşması olarak belirlenebilir. Bu durumlara ek olarak dolgu maddesi kullanım süresi olan bir tıbbi üründür.
İlgili 15 soru bulundu
Gümüş amalgam dolguların dayanıklık süresi 15-20 yıl arasındadır. Altın dolgular ortalama 20 ila 30 yıl kadar sağlıklı bir şekilde kullanılabilir. Kompozit dolguların ömrü 7 ila 10 yıl arasında değişir ve bu süre sonunda değiştirilmesi gerekebilir.
Şayet dolgu tamamlandıktan sonra geçmeyen, şiddetli, gece uykudan uyandıracak ağrılar mevcutsa, dişin damar sinir ağının bulunduğu pulpa odası çürük sebebi ile enfekte olmuş olabilir. Ayrıca dişte dolgu ile kurtarılamayacak kadar derin çürük bulunabilir.
Hatalı dolgu işlemlerinde diş hekimleri farklı müdahaleler gerçekleştirebilir. Bunlardan ilki dolgunun sökülerek tekrar yapılmasıdır. Dolguyu yapan diş hekimine tekrar başvurulduğunda hatalı dolgunun yerine yenisi yapılabilir. Problem daha da büyürse ve diş kaybı söz konusu olursa kanal tedavisi de yapmak mümkündür.
Dişe bakıldığında kahverengi veya siyah renklenmeler bulunuyorsa çürük varlığından şüphe edilir. Ardından hekim dişi muayene eder. Dişte siyah veya kahverengi renklenme olmasa bile diş içten çürümüş olabilir. Bu durumun varlığını belirlemek için ağzın genel bir röntgeni çekilmektedir.
Steril ve klinik bir ortamda hazırlanıp hastaya uygulanan diş dolgusu tedavisinde hastalar herhangi bir ağrı veya sızı hissetmezler. Özellikle diş çürüklerine uygulanan diş dolguları sayesinde dişler eski güzel beyaz haline geri dönerler.
Çürükler, ağız içerisinde yer alan ve şekerlerle beslenen bakterilerin üretmiş olduğu asitler sonucunda ortaya çıkarlar. Asitler diş yüzeyinde aşınmalara yol açarak dişin yüzeyinin çürümesine neden olur. Asitler ilerleyerek diş kökünü kaplayan sementumu aşındırmaya başlamasıyla kök çürüğü oluşur.
Hangi çürüklere dolgu yapılmaz? Teorik olarak bakarsak hemen her diş çürüğüne dolgu yapılabilir. Dolgu tipinin seçiminde ise çürüğün büyüklüğü belirleyici özelliğe sahiptir. Şayet çürük derinlere ulaşmış ve sinirlerde tahribat yapmış ise köklere kadar gelmiş ise önce çürük temizlenip kanal tedavisi yapılır.
Diş dolgusu değiştirme zamanının geldiğinin en belirgin işaretleri dolgulu dişte ağrı ve sızlamaların başlamasıdır. Bu ağrılar yemek yerken ve su içerken olabileceği gibi kendi kendine de oluşabilmektedir. Bu durumlarda dolgu değişmezse ağrılı dişte iltihap oluşabilir.
Diş dolgusu yapılırken, sadece çürük temizlenmekle kalmaz, çürüğün çevresinde de birtakım düzeltmeler yapılır. Çürük tedavi edildiği durumda bile, birkaç yıl sonra tekrar enfeksiyon oluşabilir. Bunun sebebi bakterilerin diş dolgusu altında birikmesidir.
Dolgulu Dişin Bakımı
Dolgu dişlerin çürümesine engel olmayan, durduran bir tedavidir. Yeni çürüklerin oluşmasının önüne geçmek için, dişlere düzenli bakım yapmak önem taşır.
Genel itibari ile eski dolgulu dişin ağrıması artık dolgunun vaktinin dolmasından kaynaklanır. Özellikle dolgunun erimesi, kırılması ve dişin hava almasından dolayı gerçekleşir. Çürük iyi temizlenmediyse yine içeride çürüğün ilerlemesinden dolayı da ağrı meydana gelebilir.
Dişte oluşan siyah leke sadece diş veya diş etlerinin sağlığını tehdit etmez. Aynı zamanda kötü bir görüntü oluşturur. Tartar, yapısı gereği daha gözenekli olduğu için dişte siyah leke oluşumunu artırır. Bu nedenle de fazla kahve – çay tüketimine dikkat etmek ve diş taşı oluşumunu önlemek özellikle çok önemlidir.
D vitamini düşük olduğunda ağız bakımı da yeterli değilse çocuklarda diş çürüğü, erişkinlerde dişeti hastalığı riski oluşur. Dişetinin cerrahi tedavisi ve implant uygulamalarından sonra yara iyileşmesi gecikir.
Diş çürüğü başlangıcı tespit edilen hastalarda çürüğün çok erken bir evrede olması halinde florür tedavisi ile diş minesi onarılabilir. Bunun mümkün olmadığı durumlarda diş çürükleri tedavisi için en sık tercih edilen yöntem diş dolgularıdır.
Aynı bölgede bulunan dişlere aynı seansta rahatlıkla dolgu yapılabilir, ancak dolgu yapılacak dişler aynı bölgede değilse örneğin bir diş sağ altı çenede diğeri sol alt çenede ise ve dolgu anestezi altında yapılacaksa aynı seansta iki dişe dolgu yapmaktan kaçınmak gerekir.
Genellikle cilası bozulan ve diş ile uyumu bozulan dolgu sararır. Dolgu ve dişin birleşiminde sararma olduysa dolgunun uyumu bozulmuş demektir. Geçirgenlik başlar, diş içerden çürüyebilir. Bu tür bozulmuş dolguların değiştirilmesi gerekir.
Hyaluronik asit hyaluronidaz denilen bir enzim ile karşılaştığında erir ve vücuttan hızla atılır. Problemin seviyesine, dolguda ki hyaluronik asit miktarına ve partikül büyüklüğüne göre etki seviyesi değişir. Damarsal baskı veya tıkanıklık şüphesinde daha yüksek dozlarda ve ilk 4 saat içinde uygulanması gerekir.
Eğer çürük tedavi edilmezse diğer dişlerede bulaşabilir. Yüz bölgesinde iltihaba bağlı şişlikler ve ağrılarda meydana gelebilir. Çürük ilerlerse de erken dönemde süt dişler kaybedilir. Bu kaybedilen dişler ise çarpaşıklığa neden olabilir.
Diş dolgusu sonrası yenen yemek ve içeceklerden sonra, yeni dolgulu dişlerin fırçalanması, iple temizliği veya gargara yapılmasında hiçbir sakınca bulunmamaktadır. Dişin sinirlere yakın bölgesinde yapılan dolgu işlemi sonucunda, düzelmesi biraz daha fazla zaman almaktadır.
Diş dolgularının ağızda koku oluşturduğu yönünde yaygın bir inanış bulunmaktadır. Ancak, bu inanış genellikle yanlış anlaşılmış veya abartılmış bir konudur. Doğru şartlar altında uygulanan diş dolgularının ağızda kötü koku oluşturmaz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri