Cevap: Öncelikle kişi deriye dokunur. Deriye dokunulduğu anda uyartı mesajları ortaya çıkar. Bu mesajlar üst deriden alt deriye gönderilir. Alt deri de de duyu almaçları ve sinirler sayesinde uyartı mesajları beyne iletilir.
Dokunma hissi gerçekten nasıl çalışıyor? Vücudunuzda cildin altında yaklaşık 5 milyon dokunma reseptörü vardır. Acı, dokunma, sıcaklık ya da basınç hissettiğinizde, bu reseptörler nöronlara elektrik sinyalleri gönderir ve bu sinyaller sonrasında omurga üzerinden beyne iletilir.
Ad. deri üzerine yapılan değme, vurma, bastırma, çekme gibi etkileri alan duyu.
Parmak uçlarının, iç yüzeyleri hissiyat bakımından çok duyarlıdır. Bu kısımların üstten tırnakla desteklenmesi bu duyarlılığı daha çok arttırmaktadır. Esasen tırnaklar olmasa tutma işlemi yapılamazdı. Bundan başka avuç içleri, yüz, cinsel organlar ve çevreleri de duyarlı deri bölgeleridir.
Dokunma duyusunu algılayan reseptördür. Derinin kılsız kısımlarında özellikle parmak uçlarında ve dudaklarda çok bulunurlar. Bu reseptörler vücuda değen cismin niteliğini (sivri,kesici,sert,yumuşak) ve vücudun neresine temas ettiğini algılamada yardımcı olurlar.
İlgili 23 soru bulundu
Görme Duyusu, İşitme Duyusu, Dokunma (taktil) duyusu, Koklama Duyusu, Tat duyusu, Vestibüler duyu, Propriosepsiyon, İnteroception.
Duyu organlarımızda 5 çeşit reseptör bulunmaktadır. Bunlar; mekanoreseptörler, ağrı reseptörleri, termoreseptörler, fotoreseptörler, kemoreseptörlerdir.
Dokunma duyusu deride bulunan reseptörler aracılığı ile alınır ve merkezi sinir sistemine iletilerek ağrı, sıcaklık, basınç gibi çeşitli duyuların algılanmasını sağlar.
Dokunma duyusu
Gebeliğin 8'inci haftasında başlar. Dokunmanın ilk hissedildiği noktalar; ağız çevresi ve yanaklardır. Gebeliğin 12'nci haftasına doğru el ayaları ve genital bölgede dokunma hissini algılayan sinirler gelişir. Karın derisi ve kalçalar gebeliğin 17'nci haftası civarında dokunma duyusunu algılamaya başlar.
duyularını spinal korda ve oradan da beyine taşırlar. Spinotalamik yol ağrı, sıcaklık ve kaba dokunma duyusunu taşır, posteriyor kolon ise pozisyon, ince dokunma ve titreşim duyularını taşır.
Deri; basınç, sıcaklık, sertlik, yumuşaklık, yüzeylerin pürüzlü veya düzgün oluşu gibi özellikleri algılayan dokunma duyusu organıdır.
Beş Duyumuz
Kulak, işitme organımızdır. Burun, koku alma organımızdır. Dil, tat alma organımızdır. Deri, dokunma organımızdır.
Duyu organları bilgileri reseptörler (alıcılar) vasıtasıyla toplarlar. En çok bilinen duyu organları, en basit haliyle, "5 duyu" olarak da adlandırılan; görme, koklama, işitme, tat alma ve dokunma işlevlerini yerine getiren göz, burun, kulak, dil ve deridir.
Deri: Dokunma duyu organıdır. Bütün farklı nesnelerin sert ya da yumuşak, soğuk veya sıcak gibi özelliklerini anlama olanağı tanıyarak hayatta kalma imkanı verir.
Dünyayı algılamamız için beş duyu organımız bulunmaktadır. Bunlar görme, duyma, tatma, koklama ve dokunma duyularıdır.
Önce kalp ve merkezi sinir sistemi gelişir
Embriyoda ilk gelişen yapılar kalp ve merkezi sinir sistemidir. Anne rahmine yerleşme sürecinde olan embriyonun büyümeye devam etmesi ve varlığını devam ettirebilmesi için kendine ait bir dolaşım sistemi oluşturarak anne dolaşımı ile entegre olması gereklidir.
Dokunma Duyusu
Vücudumuzu saran deri sayesinde cildimize temas eden her şeyi algılayabiliriz. Özellikle nesnelerin ısısını ve şeklini ayırt edebiliriz. Derimiz dokunma dışında vücudumuzu dış etkenlere karşı koruma işlevini de görmektedir.
Bu konuda otoritesi genel kabul gören Dr.Thomas Verny, yayınlarında, aynı nikotin veya alkol gibi annenin hissettiği veya düşündüğü her şey, nörohormonlar vasıtası ile karnındaki bebeğe de iletildiğini belirtiyor.
Etrafımızla iletişim ve sosyal beceriler için gereklidir. Güvende hissetmemizi sağlar. Dokunma duyusunun 2 bileşeni vardır. İlki, potansiyel zararlı olabilecek durumlara karşı uyaran, koruyucu taktil duyu sistemi, ikincisi de hatırlama ve dokunuşların anlamlarını ayırt etmeye yarayan ayırt edici taktil duyu sistemidir.
Duyusal hassasiyet, çevreden ve vücuttan beyne iletilen duyusal uyaranlara karşı düşük eşiğe sahip olunmasıdır. Duyusal hassasiyeti olan bireyler uyaranlara karşı aşırı hassasiyet gösterirler ve rahatsız olurlar. Duyusal kaçınma, duyusal hassasiyeti olup bu durumun farkında olan kişilerin uyaranlardan kaçınmasıdır.
Duyum , iç veya dış dünyadan gelen uyarımların beyne ulaşmasıdır. Algı ise beyne ulaşan bu duyumlara anlam verilmesi, onların tanınması demektir. Örneğin dildeki uyarılma duyum, dildeki bu uyarılmanın naneli şeker olduğunu anlamamız ise algıdır.
Reseptör sayısı en fazla olan duyu organı gözdür. Gözün yapısında yer alan konik ve çomak reseptörler, tüm vücuttaki reseptörlerin yüzde 70'ini oluşturur.
Reseptörler, alıcılardır. Enerjiyi impulsa (uyarma sonucu bir sinir teli boyunca meydana gelen kimyasal ve elektriksel değişiklik) dönüştürürler.
Reseptörler, ilaç moleküllerini tanıyan ve onlarla geçi- ci olarak birleşmeleri sırasında oluşan kimyasal ener- jiyi kendine özgü enzimler veya iyon kanalları gibi yapılarla biyolojik uyarı şeklinde aktaran yapılardır; kısaca kimyasal uyarıyı biyolojik uyarım biçimine dö- nüştüren bir çeşit enerji dönüştürücülerdir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri