Sığır ve inek eti, tavuk, geyik, keçi ve öküz eti; özellikle hayvanın kemikleri, derisi ve sakatat bölgesinde bolca kolajen bulunur. Balık ve kabuklu deniz ürünleri kolajenden yapılmış kemikler ve bağlar içerir. Balığın pek tüketilmeyen başı, gözbebekleri ve pulları kolajen bakımından en yüksek kısımlarıdır.
Kolajen üretimini en fazla destekleyen besin, kemikli etlerdir. Kemiklerin içerisinde bulunan ilik kolajen üretimine fayda sağlayan aminoasitleri içerir. Bu nedenle ilikli kemik suyunu yemeklerinizde kullanabilirsiniz. Yumurta beyazı kolajen üretimini destekleyici aminoasitleri içerir.
Kolajen üretimine yardımcı olan ve amino asit içeren yumurta, Yoğurt, süzme peynir, lor peyniri ve süt gibi süt ve süt ürünleri, Ispanak, pazı, lahana, brokoli ve kara lahana gibi yeşil yapraklı sebzeler, Portakal, greyfurt, mandalina ve limon gibi narenciye meyveleri.
Koyu yeşil yapraklı sebzeler, nar, kivi, çilek, turunçgiller gibi C vitamini içeriği yüksek sebze ve meyveler de kolajen üretiminde önemli rol oynuyor. Ahududu, böğürtlen, yaban mersini, kızılcık gibi kırmızı ve mor meyveler de yüksek antioksidan içerikleri sayesinde kolajen üretiminin artırılmasına yardımcı oluyor.
İlgili 34 soru bulundu
Kemik suyu, kırmızı meyveler, koyu yeşil yapraklı sebzeler, soya ürünleri, sarımsak, mor meyveler, süt ve süt ürünleri doğal kolajen içeren başlıca gıdalardır. Özellikle kemikli etler ve sakatat grubundaki hayvansal gıdalar, yüksek oranda doğal kolajen içerirler.
Kolajen Eksikliği Belirtileri
Diş eti hassasiyeti ve kanaması artar. Ciltte sarkma ve kırışıklık meydana gelir. Kişi enerji kaybı yaşar ve kendini yorgun hisseder. Burun kanaması olabilir.
Kırmızı meyvelerde ve sebzelerde de yüksek kolajen bulunur. Kırmızı kapya biber, çilek, yaban mersini, böğürtlen, ahududu, pancar, elma ve kiraz içindeki antioksidan ile vücudun kolajen üretimini destekler. En çok kolajen üretene besinler arasında pırasa, maydanoz, brokoli, sarımsak, soğan ve karnabahar da yer alır.
Kiraz, elma ve çilek gibi kırmızı meyvelerde bulunur. Portakal, mandalin, kivi ve ananas gibi C vitamii yüksek olan beşlinlerde bulunur.
Kolajen üretimini artırmak için; Beslenme: Soya ve soya ürünleri, Omega 3 yağ asitleri içeren besinler, et, yeşil sebzeler, yumurta akı, antioksidan içeren gıdalar gibi besinler kolajen üretimini artırabilmektedir. Kemik suyu tüketmek de kolajen miktarını artırmaya yardımcı olabilmektedir.
En iyi kolajen markası sıralamalarında Assos, CH-Alpha, Collazen, Day2Day, Dynavit, Nutraxin, Solgar, Suda-collagen ve Voonka gibi markalar sık sık önerilmekte ve kullanılmaktadır.
Kolajen cildinizi ağ gibi sarıp sarmalar, ona sıkılık, esneklik, nem ve parlaklıkla birlikte dış etkenlere karşı sağlamlık sağlamaya ve cildin yaşlanma etkisini azaltmaya yardımcı olur.
Onları desteklerken de tip ve tip 3 kolajen karışımlarından istifade etmeniz en akılcı yol. - Tendonların yani kasların kemiğe tutunduğu kiriş yapıların da yüzde 100'ü tip 1 ve 3 kolajenin karışımı. Bu nedenle tendon desteği olarak da yine tip 1 ve 3 karışımlarından istifade etmeniz en iyi olur.
Kolajen, sağlıklı bir yaşam için önemli bir bileşendir. Evde kolajen yaparak, sağlıklı ve doğal bir kolajen kaynağına sahip olabilirsiniz. Kemik suyu, jöle ve yumuşak kemikler evde kolajen yapmanın en kolay yollarıdır. Ancak, kolajen peptitleri takviye olarak kullanılabilir.
✓ Kolajen tozu takviyeleri genelde servis başına daha fazla kolajen içerir; bu açıdan kolajen hapı ve tabletine göre üstündürler. Kolajen hapı veya tabletinden yeterli verim alamayan kişiler daha fazla kolajen içeren toz ürünlere yönelebilmektedir.
Kolajenin şu ana kadar tespit edilen 20 tipi var ama en çok bilinenleri tip 1, tip 2 ve tip 3. Tip 1 kolajen cilt için en çok tercih edilen tiptir. Cildinizdeki kırışıklıkları ve çizgileri kaldırmada oldukça etkilidir. Tip 2 kolajen eklem sağlığı için çok faydalıdır.
Fındık, fıstık, ceviz kolajen desteği konusunda beslenmede mutlaka bulundurulması gereken yemişlerdir. Lor peynir, beyaz peynir, inek sütü, soya sütü kolajen üretimini uyaran bileşenler içerirler.
Fitoterapi Uzmanı Dr. Buğra Buyrukçu en doğru kemik suyu hazırlama yöntemini ise şöyle anlattı: "Etli kemikleri bir suyun içine koyuyor, kilosuna göre suyunu ayarlıyoruz. Kaynamaya başladıktan sonra ocağı mum alevi kıvamına alıp 6 saat pişiriyoruz. Hiçbir aşamada düdüklü tencere kullanmıyoruz.
Klinik çalışmalara göre kolajenin etkisini görebilmek için en az 3 ay hiç ara verilmeden kullanılması gereklidir. Kolajen takviyelerini genelde 30'lu yaşlardan sonra bireyin ihtiyacına göre öneriyoruz. 30-50 yaş arasında yılda 2 defa 3'er aylık kürleri, 60 yaş üzerinde yılda 3 defa 3 aylık kürleri tavsiye ediyoruz.
Portakal, mandalina ve limon gibi turunçgiller de C vitamininden zengin oldukları için kolajen üretimini destekliyorlar. Çünkü kolajen sentezlenirken tıpkı diğer birçok protein gibi yardımcı besin ögelerine ihtiyaç duyuyor ve C vitamini de kolajen üretiminde başrolü üstlenen bir besin ögesi.
Yazının başında da belirttiğimiz üzere kolajen doğada yalnızca insan ve hayvanlarda bulunan bir proteindir. Bu nedenle beslenmemize kolajen eklemeye karar verdiğimizde sadece hayvansal kaynaklardan bunu temin edebiliriz; ne yazık ki bitkisel ürünlerin hiçbirinde kolajen bulunmuyor.
Orta 20'li yaşlarımıza girerken maalesef kolajen miktarı azalmaya başlıyor. Kolajen üretiminizin tam olarak düşmeye başladığı yaş, bireyler arasında değişecektir, ancak genellikle 25 civarındadır. Bundan sonra, vücut her yıl yaklaşık% 1 daha az kolajen üretecektir.
Vücudumuzdaki kolajen miktarını ölçmenin kan testi gibi spesifik bir yolu yoktur, ancak kolajen eksikliği belirtileri gözlem yoluyla kolaylıkla anlaşılabilir: Cilt elastikiyetini kaybeder.
Kemik Suyu: Kemik suyu içerdiği glisin, prolin ve arjinin gibi önemli amino asit içeriğiyle mükemmel bir kolajen kaynağıdır. Beslenme rutininize zaman zaman kemik suyu eklemeniz, vücudunuzda azalan kolajeni yerine koymak için ideal.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri