Diş Kökü İltihabı Belirtileri Diş kökü iltihabının en yaygın belirtisi, şiddetli diş ağrılarıdır. Bu ağrılar, uzun süre devam eden, zaman zaman lenf bezleri ve kulağı etkileyen türden olabilir. Diş kökü iltihabı, yoğun diş hassasiyetine ve yutkunma zorluğuna da neden olabilir.
Diş kökü iltihabı tedavisi, uzman diş hekimin iltihaplanmaya neden olan durumu belirlemesi ve enfeksiyonu durdurabilmek için antibiyotik tedavisine başlamasıyla gerçekleştirilir. Bazı durumlarda iltihaplanma ilerlemiş olabilir. Bu durumda ise iltihaplı dokulara doğrudan iğne yardımıyla antibiyotik verilir.
Dişte soğuk ve sıcak yiyecek ve içeceklere karşı oluşan ağrı ve hassasiyetlerde, yemek yeme sırasında oluşan ağrılarda iltihaptan ve bir iltihap başlangıcından söz edilebilir. Yine dişlerde meydana gelen aşırı renk değişimleri de iltihap belirtisi olarak algılanabilir.
Diş kökü iltihabı tedavi edilmediği sürece kendi kendine geçmez.
Diş kökü iltihabı ölü doku, akyuvar ve bakterilerden oluşan kötü kokulu bir sıvıdır ve tedavi edilmediği takdirde dişlere ciddi bir zarar verir. Şiddetli ağrılara sebep olan diş kökü iltihabının sonuçları diş kayıplarına kadar götürebilir.
İlgili 17 soru bulundu
Diş kökü iltihabı, yoğun diş hassasiyetine ve yutkunma zorluğuna da neden olabilir. Genel olarak görülen diş kökü iltihabı belirtileri ise şöyledir: Çene kemiğine, boyuna ve kulağa yayılan şiddetli, zonklayan, sürekli olan ağrı
Bir fincan soğuk suyun içine bir yemek kaşığı tuz karıştırın. Sabah akşam 2 kez gargara yapın, iltihap kuruyabilir. 6- ılındıktan sonra gargara olarak kullanabilirsiniz. Papatya çayı gibi, ekinezya da rahatlatacaktır.
Diş apsesinin bulunduğu bölgede olan iltihap patladığında ağıza kötü kokulu bir sıvı gelmesine neden olur. Genelde iltihap boşalması ile birlikte hastalar durumun ortadan kalktığını düşünmektedir. Ancak diş köklerinde ya da diş aralarında oluşan bu iltihap kendiliğinden patlasa dahi tedavi edilmesi gerekir.
İltihap diş köklerine zarar vermemişse ve boyutu çok büyük değilse kanal tedavisi ile tedavi edilip ağızda tutulabilir. Fakat diş iltihabı eğer büyükse ve dişlerin köklerini de etkilemişse dişin çekimi önerilir. Radyolojik görüntüleme ile bu tedavi yöntemlerine hekim karar verir.
Buz iltihaplı dişi uyuşturur ve ağrı hissiyatınızı azaltır. Diş ağrısını geçici olarak hafifletir. İltihaba da iyi gelmektedir. Dayanılmaz bir diş ağrısı çekiyorsanız mutlaka buz uygulamasını bez yardımı ile yanağınıza koyarak diş ağrınızdan kurtulabilirsiniz.
Diş ya da dişetinde şiddetli ağrı, kızarıklık, şişlik, çiğneme esnasında ağrı, ağız açmada zorluk, yüksek ateş, kötü tat ve koku gibi şikâyetlere yol açan diş apsesi tedavi edilmezse ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
Diş iltihabının geçmesi için ilk kullanılacak tedavi yöntemi antibiyotik içmektir. Antibiyotik olan ilaçlar iltihabı en hızlı şekilde vücuttan uzaklaştırır. Daha sonra ise dişlerin arasında ya da diş kökünde oluşan diş iltihaplarının tekrar oluşmaması için diş temizlenip iç kısmı boşaltılır.
Oluştuğu bölgeye göre değişmekle birlikte, diş eti iltihabı genellikle ağız hareketleri ve yemek yeme esnasında zorluk ve ağrıya neden olur. Çoğu zaman birkaç gün içerisinde kendiliğinden iyileşir ve ağız hijyeninin tam olarak sağlanması dışında herhangi bir tedavi gerektirmez.
Dişte oluşan çürük, enfeksiyon ve iltihaplanmalar ilk olarak çeneye, başa, yüze, kulağa, boyna ve gözlere vurur.
Diş eti iltihabı sorunu yaşayan kişilere günde 3 kez dişlerin ve dilin uygun şekilde fırçalanması ve düzenli diş ipi kullanımı önerilir. İltihabın geçmesini hızlandıran ve iltihaptan kaynaklı oluşan ağrı hissini azaltan antiseptik ve antiinflamatuar içerikli gargaralar da önerilmektedir.
Diş enfeksiyonlarının tedavi edilebilmesi için genellikle 7 ila 10 gün süreyle antibiyotik kullanımı söz konusu olabilir. Diş hekimleri hasta özelinde; penisilin, klindamisin ya da metronidazol antibiyotikleri reçete etmeyi tercih edebilirler.
Diş enfeksiyonu kökten uca yayılarak enfeksiyonun kemiğe ilerlemesine ve apseye sebep olabilir. Diş kökü iltihabı her yaştan insanda görülebilir.
Fakat kesin çözüm ve tedavi için kişiler uzmana başvurmalıdır. Apse olan bölgenin temizlenmesi ve düzenli antibiyotik kullanımı sonrasında diş etinde oluşan apse yaklaşık 6 ila 7 gün içerisinde tamamen ortadan kaybolacaktır.
Geri döndürülemez diş kökü iltihabında enfeksiyon sinirlere kadar yayılmıştır ve pulpada ciddi hasar oluşmuştur. Bu aşamadan sonra diş kökünün kurtarılması mümkün olmaz. Geri döndürülemez diş kökü iltihabına sahip hastalara uygulanacak ilk tedavi yöntemi kanal tedavisidir.
Tuzlu su, diş rahatsızlıklarında denenen en klasik yöntemdir. Diş apsesi için de tuzlu su önerilir. Diş apsesinde meydana gelen şişliği ve ağrıyı yok etmek için tuzlu suyla gargara yapılmalıdır. 1 bardak suyun içinde 1 çay kaşığı tuzu eriterek düzenli olarak gargara yapabilirsiniz.
Diş apsesi kendiliğinden kaybolan bir durum değildir. Bu nedenle belirti olması halinde en kısa sürede diş hekimine gidilmelidir. Diş apsesi tedavi edilmediği takdirde kötüleşerek enfeksiyonun vücudun diğer bölgelerine yayılmasına ve hayatı tehdit eden komplikasyonların oluşmasına neden olabilir.
Diş kisti, bunun dişin belli bölgelerinde oluşmuş haline denir. Diş kisti, genellikle bir belirti vermezler. Fakat bazen diş veya dişetine ait sorunlar, ağız içine akıntı, kötü tat ve koku, çene veya diş kenarlarında dudak veya dille fark edilen ağrısız şişlikler olarak kendilerini gösterebilirler.
Peynir ve yoğurttaki bakteriler dişlerinize çok iyi gelir. Bu bakteriler ağzınızdaki asit miktarını azaltarak zararlı bakterilerin giderilmesine yardımcı olur. Bu kültürlerin diş etlerinizdeki kan akışını düzenlediğine ve hatta diş minesini güçlendirdiğine inanılır.
Diş iltihabına iyi gelen bitkiler çeşitlidir. Bunlar genelde halk arasında doğal antibiyotik olarak anılan sarımsak, zerdeçal ve elma sirkesi gibi bitkilerdir. Çünkü diş iltihabı ancak antibiyotik kullanımıyla geçer. Diş iltihabına iyi gelen çaylar arasında papatya en önemli sıradadır.
İltihaplı diş fırçalanmaz diye bir genel kanı olsa da bu doğru değildir. Aksine iltihaplı dişin bakımına daha da dikkat etmek gerekir. Dişin ve dilin fırçalanması ağızda bulunan enfeksiyonun büyük oranda azalmasına yardımcı olur. Dişlerin fırçalanmasına ek olarak düzenli gargara kullanımı da önerilmektedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri