Yaşanan sel felaketinden sonra Balıklıgöl''ün son hali ise tedirgin etti. Yaşanan deprem sonrası Balıklıgöl'ün temiz ve berrak suyu çamur rengine dönmüştü. Balıklıgöl''ü depremin ardından bu kez de sel vururken, tarihi göldeki çok sayıdaki balık da yürüyüş yollarına saçılarak telef oldu.
"BALIKLAR GÖL İÇİNDEKİ ÇEŞİTLİ MAĞARACIKLARA GEÇMİŞ DURUMDA"
Gelen çamur yükü Balıklıgöl`ü kirletti. Balıklarda stres ortamı oluştuğu için şu anda balıklar göl içindeki çeşitli mağaracıklara geçmiş durumdalar. Bizim stok havuz dediğimiz havuzlarda şu anda balıklar bulunuyor ama onların yüzeye çıkması zaman alır." dedi.
Deprem bölgesini bu kez sel vurdu. Şanlıurfa'da dün akşamdan beri etkili olan sağanak sonucu bazı dereler taştı, araçlar suyun içinde kaldı. Hazreti İbrahim'in doğduğu ve ateşe atıldığı yer olarak rivayet edilen tarihi mekanda bulunan Balıklıgöl ve içindeki su havzası da, sel nedeniyle çamurlu suyla doldu.
Şanlıurfa'nın tarihi yapıları sular altında kalırken, çamur nedeniyle suyun rengi sarıya döndü. Balıklıgöl'ün balıkları etrafa saçılarak telef olurken, suların çekildiği kısımlarda ise geriye moloz ve çamur yığınları kaldı.
15 Mart'ta yaşanan Şanlıurfa'daki sel felaketi nedeniyle tarihi Balıklıgöl ve çevresi de çamura bulanmıştı. Selin verdiği hasar nedeniyle, Balıkların öldüğü bile iddia edilmişti. Yapılan incelemelerde balıkların ölmediği, deprem ve sel nedeniyle strese girdikleri, bu yüzden de saklandıkları ortaya çıktı.
İlgili 28 soru bulundu
Balikligöl balıkları kutsal sayılır ve kimse yakalayıp yemez. Görevliler göl içerisinde ölen balıkları sudan çıkarıp başka bir yerde toprağa gömüyorlarmış. Efsaneye göre bir gün bir Albay bu inanış bir hurafedir demiş ve Balikligöl den bir balık tutturarak yemiş. Sonrasında felç olmuş.
Urfalılar, Balıklıgöl'deki balıkları görmeye gitti. DUVAR - Urfa'da yaşanan sel sonrası şehrin simgelerinden biri olan Balıklıgöl'ün rengi değişti. Çamurlu bir görünüm alan göl, bir süre sonra eski rengine kavuştu. Balıklıgöl'ün suyunun normalleşmesi ile göldeki alıklar yeniden ortaya çıktı.
Burası Şanlıurfa ve Türkiye'nin en önemli tarihi alanlarından birisi olan Balıklıgöl. Kenti vuran sel felaketi bu tarihi alana da zarar verdi. Depremden sonra bulanan su, selle birlikte dakikalar içinde çamurla kaplandı. Su seviyesi yükselen göl, zaman zaman taşma noktasına geldi, içindeki çok sayıda balık öldü.
1974 yılında yapılan Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında gölde balık kalmadığı, harekâtın bitmesiyle balıkların ortaya çıktığı ve hepsinin yaralı olduğu anlatılan efsanelerden sadece birisidir.
Kur'an ve Hadis kitaplarında bu olayla ilgili ayet veya hadis yoktur. 1900-1960 arası yakın tarihte Urfa halkı tarafından Yahudi mitolojisinden İslam mitolojisine eklentiler yapılarak ortaya çıkmış bir anlatıdır. Yahudi mitolojisi sadece İbrahim'in Urfa'da ateşten kurtulduğunu söyler.
Kur'an ve Hadis kitaplarında bu olayla ilgili ayet veya hadis yoktur. 1900-1960 arası yakın tarihte Urfa halkı tarafından Yahudi mitolojisinden İslam mitolojisine eklentiler yapılarak ortaya çıkmış bir anlatıdır.
İbrahim'e düşmanlık besleyen Nemrut, Hz. İbrahim'i küçük bir tepenin üzerine kurduğu mancınıklara (sütunlara) gerdiği halat ile tepenin aşağısında yanan ateşe fırlatır. Hz. İbrahim'in atıldığı yerdeki ateşin göle, ateşte yanan odunlarınsa balıklara dönüştüğüne inanılır.
Suyun rengi berraklaştı, balıklar günyüzüne çıktı. Afetleri geride bırakan balıklıgöl eski günlerine geri döndü. Burası Şanlıurfa'daki kutsal mekanlardan Balıklıgöl.
Balıklıgöl, 150 metre uzunluğunda ve 30 metre genişliğindedir. Derinliği 3-5 metre civarındadır. İçinde efsanelere konu olan sazan türü balıklar bulunmaktadır. Bu balıklara halk tarafından saygı gösterilir ve yenilmez.
Urfa'nın simgelerinden olan Balıklıgöl'de çeşitli nedenlerle veya doğal yollardan ölen balıklar ile ilgili raporlar tutuluyor. Çevre Koruma Vakfı görevlilerince fotoğrafı çekilen balığın raporunda; ölüm tarihi, boy ve ağırlığı ölçülüp dijital ortama aktarıldıktan sonra toprağa gömülüyor.
Şanlıurfa'nın simgesi olan Balıklıgöl de depremden etkilendi. Depremin ardından çamur rengini alan gölde, vatandaşlar kaybolan balıklar için yem attı. Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerden Şanlıurfa'da kentin simgesi olan tarihi Balıklıgöl suyu çamur rengine büründü.
Allah'ın balıkları, culukları asker olarak değil insanlara rızık olarak takdir ettiğini bilir, o kadar. Savaşa çıkarken de bu hikâyelerin dopingi ile kendini avutmaz, kalbini Allah'a yöneltir, imanını kontrol eder, duasını artırır, bu imanla ölürse şehit olur.
Balıklıgöl, 150 metre uzunluğunda ve 30 metre genişliğindedir. Derinliği 3-5 metre civarındadır. İçinde efsanelere konu olan sazan türü balıklar bulunmaktadır. Bu balıklara halk tarafından saygı gösterilir ve yenilmez.
BALIKLIGÖL NE ZAMAN YAPILDI? Tarihsel ve bilimsel verilere göre Balıklıgöl havuzları, yarı kadın yarı balık olan tanrıça Atargatis için yapılmış birer antik pagan tapınaklarıdır. MÖ 1000-300 yılları arasında net olmayan bir tarihte yapıldığı tahmin edilmektedir.
Hazreti İbrahim'in doğduğu ve ateşe atıldığı yer olarak rivayet edilen tarihi mekanda bulunan Balıklıgöl ve içindeki su havzasının berrak rengi, depremler nedeniyle değişti.
Halk arasında balıkların kutsal olduğuna inanılır ve yiyenlerin hastalandığı söylenir. Gölde bıyıklı sazan balıkları bulunur. Bu tür zehirli olduğundan yenmesi insan sağlığı açısından sakıncalıdır.
Peygamberler şehri Şanlıurfa dendiğinde ilk önce akla efsanelere konu olmuş Balıklıgöl gelir. Balıklıgöl'ü bu kadar özel kılan hikaye onun nasıl oluşmuş olduğuyla ilgili. Her mevsim yerli-yabancı milyonlarca ziyaretçiyi ağırlayan Balıklı Göl, Hz. İbrahim'in ateşe atıldığı yer olarak anlatılır.
Balıklıgöl'den çıkan su, binlerce yıldır aynı yolu izliyor. İçerisinde balıkların yaşadığı su, Balıklıgöl platosunun bütün su ihtiyacını karşılıyor. Platonun içerisindeki kanallardan ilerleyen suyun bir kısmı platonun içerisindeki Ayn Zeliha'ya ulaşarak havuza eklenirken, bir kolu ise Halilurrahman Camii'ne gidiyor.
Burası görülesi bir yerdir.” Diyarbakır Suriçi'nde bir zamanlar efsanelere, türkülere konu olan balıklı havuz, 1978 yılında tamamen tahrip edilir ve havuzun üstüne beton dökülerek şehir suyu şebekesine bağlanır. “Aynı-ı Zülâl”, “Zelha” ve “Zelal” olarak adlandırılan su, şimdilerde Anzele olarak biliniyor.
Bu çeşmeden gelen ziyaretçiler şifa niyetine bu sudan içerler, hatta evlerinde bulunan hastalarınada götürerek onların içmelerini de sağlarlar. Bu şifalı suyun içilmesi ve Balıklı Göl'le yapılan ziyaretlerle bir çok hastalığın şifalandığı görülmüştür. Türkiye'nin en önemli ve kutsal göllerinden biridir burası.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri