Din İşleri Yüksek Kurulundan Diyanet Haber'e verilen bilgide şu ifadeler kullanıldı: Cenazeyi su ile yıkama imkanı olduğu sürece su ile yıkamak gerekir. Su ile yıkama imkanının olmadığı durumlarda cenazeye teyemmüm yaptırılır. Teyemmüm de yaptırılamıyorsa namazı kılınır ve defnedilir.
Bu kimseler yıkanmaz, kefenlenmez, namazları kılınıp kanlı elbiseleri ile defnedilir.
Kerahet vakitleri dışında, günün her saatinde cenaze namazı kılınabilir. Hazırlanmış olan bir cenazenin bekletilmeden namazı kılınıp defnedilmesi esastır.
Bu bağlamda, depremde vefat eden Müslümanların hükmî şehid olarak değerlendirilebileceği söylenebilir.
Cenazeler işlemlerin hızlı yapılabilmesi ve karışıklığı önlemek için mezar taşlarına isim yerine numara veriliyor. Farklı şehirlerde defin yapmak isteyenlere ise cenazeleri teslim ediliyor. Deprem bölgesine farklı şehirlerden gönderilen mobil gasilhaneler de bu merkezden talep edilen ilçelere gönderilecek.
İlgili 33 soru bulundu
Hala enkazların altından cansız bedenler çıkıyor. Bunlar ve daha pek çok beden, cenaze torbaları içinde bazı yerlerde bekletiliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Depremde hayatını kaybedenlerin yakınlarına, acil ihtiyaçları için 100 bin lira nakdi yardımda bulunuyoruz'' dedi.
Buna göre tarihte bilinen en çok can kaybının yaşandığı deprem 1556 yılında Çin'de yaşandı. Shaanxi merkezli 8 büyüklüğündeki depremde 830 bin kişinin öldüğü tahmin ediliyor. 837 kilometre genişliğinde bir alan etkilenirken bazı şehirlerde nüfusun yüzde 60'ının hayatını kaybettiği belirtiliyor.
1556 Şensi depremi veya Hua ilçesi depremi yaklaşık 830.000 kişinin ölümüne sebep olarak en çok kişinin ölümüne sebep olmuş deprem olarak kaydedilmiş depremdir. 23 Ocak 1556 sabahında Şensi, Çin'de meydana gelmiştir.
Nahl Suresi 14-16.
Sadece battaniyelere sarıp gömdüler.” AFAD'dan yapılan açıklamaya göre enkaz altında çıkarılan kimsesiz cenazeler 24 saat içerisinde gömülüyor. Uzun sıralar halinde açılan çukurlar şeklindeki her bir mezar sırasına battaniye veya bezler sarılmış yaklaşık 500 cenaze konuyor ve üzeri topraklarla örtülüyor.
Depremden etkilenen vatandaşların birinci ve ikinci derece yakınlarının durumlarının sorgulaması için e-Nabız üzerinden https://enabiz.gov.tr adresinden bilgi alabileceği belirtildi.
Güneş'in çekim gücünün etkisiyle Dünya'nın gece bölümü büyük bir baskı altındayken, gündüz kısmı gevşek konumdadır. Bu sebeple depremlerin genelde gece olduğu ve aşırı basınca dayanamayıp kırıldığı tahmin ediliyor.
Ölmüş bir Müslüman'ın başı ile beraber vücudunun çoğu bulunuyorsa yıkanır, kefenlenir ve namazı kılınır. Fakat başsız olarak yalnız vücudun yarısı bulunsa veya gövdesinin çoğu kaybolmuşsa yıkanmaz, kefenlenmez ve üzerine namaz kılınmaz.
Bâzı büyük günahları işleyen kimselerin cenazeleri yıkanmadığı gibi, cenaze namazları da kılınmaz. Bunların cenazelerinin yıkanmayıp namazlarının kılınmaması, imandan çıktıkları, İslâmdan mahrum kaldıkları için değildir.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulundan verilen bilgiye göre deprem bölgesinde kefen bulunamaması durumunda cenazeler ceset torbası ile defnedilebilecek.
En büyüğü 11 şiddetinde. 12'de yeryüzü şekil değiştiriyor, yer çekimi devre dışı kalıyor." dedi. Türkiye'nin depremler konusunda sıklıkla karşılaştırıldığı Japonya'daki fayların farklı özelliklerinin bulunduğuna işaret eden Sözbilir, sözlerini şöyle sürdürdü: "Japonya'da daha az yıkım olur.
Aynı fay üzerinde tek bir noktada arka arkaya gelen ve büyüklükleri birbirine yakın olan depremlere ikiz deprem deniliyor. 7 derece ve daha üzeri depremlerin yaklaşık yüzde 20'si ikiz deprem.
Aynı olgu 6 Şubat 2023 depreminde de gözlenmiştir. Sismik dalgaların modelleme çalışmasında 04.17 depreminin 3 farklı şok ile meydana geldiği ve depremin 80 saniyeden daha uzun sürdüğü belirlenmiştir.
Dünya'da hâlâ oksijen ve atmosfer olacak ancak artık depremlerin yarattığı oluşumlar olmayacağı için zamanla rüzgâr, tüm yapıları dümdüz bir hale getirecek. Sonunda, düzleşmiş kıtaların çoğu sular altında kalacak. Birçok volkan var olamayacak; kalanlar ise daha düz ve daha yaygın bir şekil alacak.
Bugüne kadar kaydedilen en uzun süreli deprem, Endonezya'da Sumatra'da 26 Aralık 2004'te meydana geldi. 9,1 büyüklüğündeki depremde 230 bin kişi hayatını kaybetti. Sarsıntı, 8,3 ile 10 dakika arası sürdü.
27 Aralık 1939'daki 7,9 büyüklüğünde "Büyük Erzincan Depremi"nde yaklaşık 33 bin kişi hayatını kaybetti, 100 bin kişi yaralandı ve 116 bin civarında bina yıkıldı. Erzincan depremi, dünyada meydana gelen büyük depremlerden biri olarak sayılıyor. Bu deprem, Türkiye sınırları içerisinde yaşanmış en büyük sarsıntı oldu.
Malatya'da konteynerkent ziyaretinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremzedelere şu ana kadar 30 milyar lira nakdi yardım yaptıklarını açıkladı.
Afet ve acil durum sonrası profesyonel yardım ulaşıncaya kadar geçen sürenin önemini vurgulayan, afet veya acil durumun olduğu andan ilk 72 saatte afetzedelerin kendi başlarına kalabileceklerini ve bu nedenle önceden hazırlıklı olmaları gerektiğini anlatan zaman dilimi.
Depremde hayatını kaybeden vatandaşların ailelerine ölüm aylığı bağlanıyor. Vefat eden, aktif çalışan ise bin 800 gün prim koşulu aranıyor. 4A'lı işçilerde ise 5 yıllık sigortalılık ve 900 gün prim koşulunun gerçekleşmesi gerekiyor. Bu koşulları sağlamayanlar için bir defaya mahsus toplu ödeme yapılıyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri