Bunun temel nedeni yoğunluktur. Yani gemilerin yoğunluğu suyun yoğunluğundan daha az olduğu için suyun kaldırma kuvveti daha etkili hale gelir.
Ancak sadece metal üzerinden değil, tüm geminin yoğunluğuna bakmak gerekir. Bu doğrultuda geminin toplam yoğunluğu suyun yoğunluğundan azdır. Özellikle gemilerde geniş hacimli hava ile dolu bölümler bulunur. Böylece geminin yoğunluğu suyun yoğunluğuna göre daha az noktaya gelir ve bu da yüzmesine olanak sağlar.
Devasa yük gemilerinin denizin içinde kalan bölümlerinin taşırdığı suyun ağırlığı her zaman geminin ve yükünün toplam ağırlığından büyüktür. Bu nedenle yüzerler.
Gemiler sağlam çelik parçaları değildir. Bunun yerine çoğunlukla içi boş çelik kabuklarından oluşmaktadır. Gemiyi katman katman saran bu çelik kabuklarının araları havayı hapseder ve hapsedilen hava geminin yoğunluğunu düşürür. Bu durumda havanın, suyun yoğunluğunun 1/800'i olduğunu göz önünde bulundurmakta yarar var.
Eğer biraz olsun gemilere ilginiz varsa, suyun üzerinde giden bu devasa kütle yığınlarının sabit kalmak için demir atması gerektiğini biliyorsunuzdur. İster tekne isterse de gemi olsun, muhakkak ucunda çapası olan zincirli bir demir vardır. Bu demir, denizin dibine atılarak tekne ya da geminin sabit kalmasını sağlar.
İlgili 31 soru bulundu
Halk dilinde Çıpa, Çapa olarak bilinirken, denizci dilinde ise demir, demir atmak olarak söylenir. En basit hali ile kütlesi ağır bir cismi ucunda halat yada zincir ile deniz dibine atıp tekneyi alarga'da sürüklenmeden, sabit bir pozisyonda kalabilmesi için kullanılır.
Demirlemek ya da çapanın denize bırakılmasının denizcilik dilindeki karşılığı "Funda Etmek" dir. Aganta: Hareket halindeki halat veya zincirin akışının durdurulması için ''Böyle Tut'' anlamına gelen komut. Alarga: Bir geminin veya deniz aracının bir yere yanaşmamış olarak açıkta bulunması, durması, yatması.
Eski zamanlarda gemiler çoğunlukla ahşaptı. Denizciler de bu sebepten geminin suya oturan kısmını tahta yiyen kurtlardan, midyelerden ve deniz yosunlarından korumak için; bakır boyası ile kaplarlardı. Boyaya kırmızı rengi veren şey de bakırdı. Bu sayede gemiler su altında toplanan şeyler yüzünden hasar görmezdi.
Gemilerden sızan sular ya da yağ gibi atıklar bu bölgede toplanır. Sintine pompası; gemi, balıkçı teknesi, yat gibi deniz araçlarında toplanan su ve yağların tahliye edilmesi için kullanılan bir pompa çeşididir. Hem günlük kullanımda hem de acil durumlarda geminin işleyişi bakımından önemli bir ekipmandır.
Gemi, yat ve teknelerde kullanılması amacıyla geliştirilmiş olan marine akülerin marş ve ekipman aküsü olmak üzere iki temel kullanım amacı bulunur. Marş Aküsü: Marş aküsü deniz taşıtının motorunun çalışması için gerekli olan elektrik enerjisini sağlar.
Bunun temel nedeni yoğunluktur. Yani gemilerin yoğunluğu suyun yoğunluğundan daha az olduğu için suyun kaldırma kuvveti daha etkili hale gelir. Her ne kadar gemide metal daha fazla ve daha yüksek ağırlığa sahip olsa bile, geminin toplam yoğunluğuna bakıldığında sudan azdır.
İlk olarak MÖ 4000 yıllarında Eski Mısırlıların uzun kamışlı tekneler yapması gemilerin bilinen en eski örneğini oluşturmuştur.
Geçtiğimiz günlerde Findaldiya sularına indirilen Icon of the Seas, geminin tahrik ve manevra sistemlerini zorlamak için dört günlük bir test sürecinden başarı ile geçti. Titanik'in 5 katı büyüklüğünde olan yolcu gemisi, Ocak 2024'te ilk seferini yapacak ve 5 bin 600 kişiye hizmet edecek.
Mekanik alt alanı ile yüksek binalar ve köprüler, uçaklar ve çeşitli makineler üretilirken yüksek tonajlı gemilerin suda yüzmesi de sağlanabilmektedir. Bu alt alanla ilgili mesleklere inşaat, makine ve otomas- yon mühendisliği örnek verilebilir.
Buzun yoğunluğu sıvı hâldeki suyun yoğunluğundan düşüktür. Bu nedenle buz kütleleri suyun üzerinde yüzer. Buzun yoğunluğu sıvı hâldeki suyun yoğunluğundan düşüktür. Dolayısıyla su donarken hacmi artar yani genleşir.
Türk Ticaret Kanunu madde 931 uyarınca "Tahsis edildiği amaç, suda hareket etmesini gerektiren, yüzme özelliği bulunan ve pek küçük olmayan her araç, kendiliğinden hareket etmesi imkânı bulunmasa da, bu Kanun bakımından “gemi” sayılır." Gemi kurtarılamayacak şekilde battığında ya da tamir edilemeyecek hale geldiğinde ...
TIRNAK Kolların son kısmında geniş yüzeyli ve ucu sivri olan kısımdır. Dibe düşen demirin bu kısmı dibe saplanarak geminin bu mevkide her türlü şartlarda tehlikesizce yatmasını sağlar. g. GAGA Tırnakların sivri olan uç kısımlarına gaga ismi veri- lir, demirin dibe saplanmasında yardımcı olur.
16. “Karina” teknenin hangi bölümüdür ? Teknenin su altında kalan dıs kısmına karina denir.
normalde ticari yük taşıyan gemilerin ortalama 4-5 metrelik kısmı su hattının altında kalır.
Tersane gemilerin inşa ve tamir edildiği tesise verilen addır. Tersane kelimesinin kökeni İtalyanca'da tersanà kelimesinden gelmektedir.
Amaç karşıt güçlere yakalanmadan üstünlük sağlamayı gerektirdiğinden; tanklar yeşil renge boyanırken; Savaş gemileri denizin ve havanın mavisi arasında oluşan; sis, pus rengiyle uyumlu olduğundan gri renk kullanılır.
Beyaz, güneş ışığını en iyi yansıtan ve en kötü emen renktir. Rengin bu özelliğinden dolayı, beyaz dış cepheler geminin ısınmasını önleyerek klima sistemlerinin yükünü azaltır.
Dünyada yaklaşık 90.000 gemi mevcuttur ve bir geminin ortalama ömrü 20-25 yıldır. Her yıl hurdaya ayrılan büyük gemilerin ortalama sayısı 500-700 civarındadır.
Çok teknede zincir uzunluğu 50-60-70 metredir. 15 kulaç uzunluğundaki bir zincire 1 kilit denir. 1 kilit yaklaşık 30 metredir.
Çıpa, çapa, demir veya lenger, denizcilikte herhangi bir deniz taşıtını istenilen bir yerde sabit tutmak için suyun dibine bırakılan, iki veya daha çok kanca şeklinde kolu bulunan, uzun bir zincire veya kabloya bağlı, genellikle metalden yapılmış alet.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri