Namaz yorgunluktan dolayı terkedilmez; çok aciz kalınırsa oturarak kılınabilir. Yorgun olan kimse sünnetleri oturarak kılabilir.
- Ayakta durmakta zorlanan ve güçlük yaşayan kişiler, - Dizlerinden rahatsız olan kişiler, - Doktorun hareket etmesini sakıncalı bulan kişiler, - Hareket ederken zorlanan veya buna neden olabilecek rahatsızlığı olan kişiler namazlarını oturarak kılabilmektedir.
Koma durumu olmadıkça namazı ertelememek gerekir. Özellikle farzları kılacak kadar fırsat bulan kılmalı. Ayakta duramayan oturarak, oturamayan yatarak da olsa kılmalıdır.
Namaz sadece oturarak ve yaslanarak kılınamayacak kadar ağır hasta olunduğunda kazaya bırakılır. Kişi sağlığına tekrar kavuştuğunda hem farz hem de kaza namazlarını kılar. Bunun dışında uzun bir süre ayakta kalamayan hastalar oturarak ve gözleri ile ima yoluyla namaz kılabilir.
Peygamber Efendimiz (SAV) bir hadisinde hasta olan bir kimseye Namazı ayakta kılabileceğini eğer gücü yetmiyorsa oturarak kılabileceğini eğer buna da gücü yetmiyorsa yan üzerine yaslanıp namaz kılmasını buyurmuştur.
İlgili 37 soru bulundu
Oturarak namaz kılamayan, sırt üstü yattığı yerde imâ eder. Bir kişi ayakta durmaya gücü yettiği halde, rüku ve secdeye gücü yetmiyorsa, ayakta veya oturarak imâ edebilir; ancak oturarak imâ etmesi daha uygundur.
Buna göre, ister erkek ister kadın olsun, farz namazların mazeretsiz olarak oturarak kılınması caiz değildir. Bu itibarla bir kadın, tarla, bağ, bahçe, piknik alanı gibi topluma açık bir mekânda da olsa, farz namazlarda kıyamı terk edemez. Aynı şekilde evde erkekler kendisini görecek diye farz namazı oturarak kılamaz.
Peygamber (s.a.s.), nasıl namaz kılacağını soran hasta bir sahâbîye “Namazı ayakta kıl, güç yetiremezsen oturarak kıl, buna da güç yetiremezsen yan üzere yaslanarak kıl.” (Buhârî, Taksiru's-salât, 19) buyurmuştur.
Namaz kılınacak yer müsait olmadığı zamanlarda oturarak namaz kılınabilir mi? Değerli kardeşimiz, Namazın farzlarından birisi de ayakta kılmaktır. Bu bakımdan ayakta duracak gücü olan kişinin oturarak namaz kılması caiz değildir.
Ayakta durmaya gücü yetmeyen, yere de oturamayan kimse namazı tabure, sandalye ve benzeri bir şey üzerine oturarak rüku ve secdeleri ima ile yerine getirir. Kul Rabbine ibadet ederken hem özde samimi olmalı hem de dinin belirlediği şekil şartlarını tam olarak yerine getirmeye özen göstermelidir.
Eğer fazla kılmışsak, fazla olarak kılınan kaza namazları nafile hükmüne geçer. Kaza namazı olmayan veya kazası bittiğine kalbi tatmin olan bir insanın kaza namazı kılmasına gerek yoktur. Kasten terkedilen namazlar için de kaza kılıp, Allah'dan af dilenmelidir.
Gerek tek başına gerekse cemaatle kılınan namaz esnasında örtülmesi gereken bir organ, kişinin iradesi dışında açılır ve hemen örtülürse namaz bozulmaz. Eğer açılan yer bir organın dörtte biri oranına ulaşmış ve bir rükün eda edilecek (Sübhânellâhi'l-azîm diyecek) kadar açık kalmış ise namaz bozulur.
Karanlıkta namaz kılmanın dini açıdan hiçbir sakıncası bulunmamaktadır. Sadece can güvenliği olmayabileceği ve sağlık tehdidi oluşturabilecek durumlara düşülebileceği endişesi bulunmaktadır. Karanlıkta namaz kılmanın günah olmadığı fakat kasıtlı olarak gözü kapatmanın doğru olmadığı bildirilmektedir.
Sandalyede Namaz Kılmanın Şartları (Kadın & Erkek)
Dizlerini bükemeyen hasta kişiler, yere oturarak namaz kılabilirler. Oturarak namaz kılan kişi; rükû için az başını eğer, secde için biraz daha fazla eğer. Sandalyeye oturan kişi ise ayaklarını sehpaya veya başka bir koltuğa koyarak namazını kılabilir.
Seccadesiz namaz kılınması şartların el vermemesi durumunda yapılabilir. Ancak bununda şartları vardır. Namaz kılınacak olan mutlaka temiz olmalıdır. Eğer seccade benzeri temiz bir örtü var ise onunla da kılınabilir.
I, s. 558-560). Günümüzde, “Sandalye vb. üzerinde oturarak namaz kılmak caiz değildir, ayakta duramayanın yere oturması gerekir” diyenlerin Kur'ân'a, Sünnet'e, hatta eski fıkıhçılarımızın açık bir ifadesine dayanmadıklarını söylemek mümkündür.
Hz. Peygamber'in (s.a.s.) çorapsız olarak namaz kıldırdığı kaynaklarımızda sabittir (Ebû Dâvûd, Salât, 89 [653]; İbn Mâce, İkâmetü's-salavât, 66 [1038]). Bu sebeple çorapsız olarak namaz kılmakta bir beis yoktur.
Evet. Ters çevrilirse veya üstü örtülürse mekruh olmaz. Sual: Namazda gözleriyle başka yerlere bakmak mekruh mu? Evet, tenzihen mekruh olur.
Namazını taburede ya da sandalyede kılanlara Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan bir uyarı geldi. Din İşleri Yüksek Kurulu; eğer geçerli bir sağlık sorunu yoksa “taburede namaz kılmanın doğru olmayacağını” açıkladı.
Akıllı ve ergenlik çağına ulaşan her Müslümanın namaz kılması farzdır. Terk edilmesi ve geciktirmeyi caiz kılan meşru bir mazeret bulunmaksızın vaktinde eda edilmeyip kazaya bırakılması, günahtır.
Ayaklarını yana veya kıbleye uzatarak da olsa yere oturamayan kişi, ayakta veya tabure, sandalye, sedir vb. yerlere oturarak namazını îmâ ile kılabilir.
- İster ilk teşehhüdden sonra olsun, ister birinci rekattan ikinciye; üçüncü rekattan dördüncü rekata kalkerken olsun, ellerini yere dayandırarak kalkmak, İmam Şafii, İmam Ahmed b. Hanbel ve bir kısım ehl-i hadisin görüşüne göre müstehaptır.
Kadınların ayakları Hanefî mezhebinde tercih edilen görüşe göre avret mahalli olmadığından, topuklarından yukarısı açık olmamak kaydıyla çorapsız namaz kılabilirler (Merğinânî, el-Hidâye, 1/45; Mevsılî, el-İhtiyâr, 1/46).
Bir kimsenin karşısına geçme, ona karşı durma; cemaatle namaz kılarken bir kadının veya yetişkin bir kız çocuğunun bir erkeğin önünde veya hizasında arada engel olmaksızın durarak namaz kılması anlamında bir fıkıh terimi. Böyle bir durumda önünde veya hizasında kadın bulunan erkeğin namazı bozulur.
Şayet aynı namazı erkekle kadın yan yana durarak tek başına kılsalar veya biri tek başına, diğeri cemaatle kılsa eda yönünden ortaklı olmadığı için namazı sahihtir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri