Özetle, büluğ çağına ulaşmamış çocukların ibadetlere alıştırılması istenmekle birlikte, dinen yükümlü olmadıkları için bu tür ibadetleri yapmayanlar sorumlu olmazlar, yapanlar ise sevaplarını alırlar, bu sevaplar hem kendi amel defterlerine hem de annelerinin ve babalarının amel defterlerine yazılır.
Eğer her iki cinsiyette de 15 yaşına kadar herhangi bir buluğ çağa girme belirtisi görülmezse 15 yaşından sonra hükmen buluğ sayılır. Bu evreden sonra artık amel defteri kesin olarak açıldığı için her kız ve erken dinen gerekileni yapmalıdır.
Artık yaptığı amelin sevabı da kendisine , günahıda kendisine yazılır. Evlat Ailesinin yaptıklarından sorumlu olmadığı gibi kendi yaptıklarından ana-babasıda sorumlu tutulamaz.
Çocukta on beş (15) yaşına kadar ihtilam veya âdet dönemi olmaz ise, on beş (15) yaşından sonra hükmen büluğ yaşında sayılır. Bulüğdan sonra her kadın ve erkek mümin için amel defteri artık açılır. Bu yaşa giren çocuklarımız dinin emir ve yasaklarıyla mükelleftirler.
O yaşta yaptığınız herhangi bir hata günah değildir. Sizin dini sorumluluğunuz bluğa ermenizle başlar. Bluğ ise kızlarda ilk adet görme, erkekte ise ilk meni gelmesiyle başlar. Ayrıca hiçbir günah affedilmez değildir.
İlgili 19 soru bulundu
Çocuğun yaptığı ibadetler şartlarına uygun olduğu sürece sevap kaynağıdır. Veli de sebep olduğu iyilik ve kötülüklerden kazanır veya kaybeder.
el Cevab: Örtünme farzdır. Baş açık gezmek haramdır.
Bütün övgüler Allah'adır. Akil-baliğ olmayan çocuğun yaptıklarının- yani Salih amelleri- sevabı onadır, ne anne-babasının ne de başkasınındır. Ancak babası ona öğrettiği, hayra yönelttiği, ona yardım ettiği için ona da sevap yazılır.
Dinî hükümlerle mükellef olma, ergen olmakla başlar. Kızlar âdet görmekle büluğa ermiş yani ergen sayılırlar. 15 yaşına kadar ergenliğe ulaşmamış bir kız, 15 yaşını bitirdiği tarihten itibaren hükmen ergen ve mükellef sayılır (Mevsılî, el-İhtiyâr, 2/95; Tahtâvî, Hâşiye, 108; İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, 1/408).
Büluğ çağına gelmeden önce çocukların çaldığı şeyler onlara helal olmaz. Evet, çocuk büluğ çağından önce hırsızlık yaparsa, henüz ergen olmadığı yani çocuk olduğu için günah işlemiz olmaz. Çünkü çocuğa günah yazılmıyor.
Yedi büyük günah şunlardır: 1- Allah'a şirk koşmak. 2- Büyücülük, 3- Katillik, 4- Harpten kaçmak, 5- Yetim malı yemek, 6- Faizcilik, 7- Namuslu kadına iftira etmek. (Buhari, Müslim) Başka bir hadis-i şerifte de, yedi büyük günah içinde Müslüman olan ana babaya asi olmak ifadesi geçiyor.
el Cevab: Anne babaya hizmet bütün evlatların dini sorumluluğudur. Erkek evlat veli niteliği olduğundan anne baba yaşlanınca onlara bakmak ve gözetmekle fıkhi açıdan mükellef olur. Kız evlat evlendiğinde bu yükümlülüğü gücü yettiği kadar olur.
Anne babanın evlat üzerinde hakkı olduğu gibi, evladın da anne baba üzerinde hakkı vardır. Ancak anne baba hakkı daha büyüktür. Bu bakımdan hiç bir evlat anne babasına hakkını helal edememe gibi bir tavırda bulunamaz.
Reformcu yazar diyor ki: (18 yaşına kadar, bir genç kızın başını kapatmaması günah olmaz.) Dinimizde namaz, oruç, zekât, hac, tesettür gibi işlerde mükellef [yükümlü, sorumlu] olmak, yaşla değil, âkil ve bâliğ olmakla başlar.
Çünkü Cenab-ı Hak, tevbe edilen her günahı affeder. Bir kâfir, küfrüne tevbe ederse, mümin olur, bütün günahları affolur. Bir mümin de Allah'a şirk koşsa, sonra pişman olup tevbe etse Allahü teâlâ affeder.
Kuran'ı Kerim'in birçok ayetinde de Allah'ın şirk dışında tüm günahları affedebileceği yazar. Bu günahı işleyen kişilere ise müşrik denir. Dini yalanlayanlara ve ahiret gününe iman etmeyenlere ise münkir ya da kafir olarak tanımlanır.
(Ebu Davud, Libas 34) Yukarıdaki hadis-i şeriften anlaşıldığı gibi, kız çocuğu adet görmeye başladığı andan itibaren yüzü ve elleri dışında kalan bütün bedenini örtmesi farzdır.
Yani yüz kısmı açık kalacak şekilde başın kalan kısmını, boyun ve göğüsleri örtmek farz-ı ayndır. Açmak ise, bir farzın terki sayıldığından haramdır. Allah ve Resulünün emrini dinlemediği için günahkâr olmakta büyük bir mes'uliyet altına girer.
Bir çocuğun helâl bir hareketini fiilini överek, alkışlayarak diğer çocuklarda öğrensin diye açıklanmalı ve izah edilmelidir. Yine aynı şekilde çocuğun haram bir davranışını da diğer çocuklar iyice öğrensin diye o çocuk muhatap alınmadan diğer çocuklara anlatılabilmelidir.
Peygamber Efendimiz (SAS.) çocuklara hoşlarına gidecek lakaplar takar, bu lakaplarla seslenerek onları neşelendirirdi. İsmi güzel olmayan çocukların isimlerini değiştirir, onlara “yavrucuğum” diye hitap ederdi. O, âlemlere rahmet olarak gönderilmişti.
Bu çağda çocuğa bakmak, maddî ihtiyaçlarını yerine getirmek yanında dinî, ahlakî terbiye vermek, ilim öğretmek / okula göndermek anne-babanın görevidir. Yörelere / örfe göre babanın görevi, annenin görevi farklılık arz edebilir. Ancak, ayrılan eşlerden annenin -çocuğa bakma- hakkı önceliklidir.
SEVAP HAZİNESİ
Çocuğun emzirilmesi, bakımı, ihtiyaçları ve uykusu zamanla anneleri sabır noktasında zorlar. Hâlbuki İslâmiyet anneye çocuğunu emzirmeme veya çocuğuna bakmama hakkını da sunmuştur. Yani çocuğa bakmak farz ya da vacip değildir.
Açık saçık gezmek, iffetsizliğe yol açan bir günahtır. Bir kadın içki içse, kumar oynasa, hırsızlık etse, kocası, bunlardan vazgeçirmeye, tedavi etmeye çalışır. Fakat açık gezen kadın, iffetsizliğinde ileri giderse, kocası tedavisine çalışmadan hemen bırakır. Öldüren bile çıkar.
Değerli kardeşimiz, - Amellerde niyet esastır. Dinde Allah için olmayan bir işin bir faydası olmaz. Ancak, zorla da olsa bir bayanın başının kapalı olması, onu başı açmaktan gelen günahlardan koruduğu için faydalıdır.
Tesettür hususundaki âyetlerin asıl hedefinin, kadının aile ve toplum içinde saygınlığını arttırmak olduğu görülmektedir. Ayrıca kadının dokunulmazlığını ve ona yönelebilecek bütün yanlış söylem ve eylemlere karşı bir kalkan görevi gördüğü de müşahede edilmektedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri