Çıkarcı davranış; etik ilkeleri yok sayan bir davranış biçimidir. Görevci davranış; tamamıyla değerlere kurallara riayet etme anlayışını içermektedir. Ahlakçı davranış; kurum ve hizmet yararını ön planda tutan bir davranış biçimidir.
Çıkarcı insanlar, narsist kişilik özelllikleri de gösterirler. İlgi odağı olmayı severler, hatalı olduklarını kabul etmek istemezler. İşlerine geldiğinde kolayca mağduru oynayabilirler. Böyle insanlara dikkat etmediğiniz takdirde bir gün sizi zor durumda bırakır ve hiç umursamadan incitirler.
ÇIKARCI. sıf. ve i. Her işte çıkarını düşünen, kendisine gizli bir menfaat sağlamak isteyen (kimse), menfaatçi, menfaatperest, menfaatperver: İşleri çıkarcı adamların eline bıraktı (Burhan Felek).
Çıkarcı kişiliğe sahip insanlar kendileri dışında öne çıkan bir insana tahammül edemezler. Bu nedenle, her zaman dikkatlerin odak noktasında olmak için ellerinden gelen her şeyi yaparlar.
1. tanımadıkları/yeni tanıştıkları insanlara önce güleryüzlü ve son derece sıcakkanlı yaklaşırlar. 2. hemen dostluk kurabilirler, genel ahlak ve toplumsal normları hatmetmişlerdir, nerede nasıl davranacaklarını iyi bilirler. kendilerine güvenleri tamdır, bu konuda çok rahattırlar.
İlgili 24 soru bulundu
Halk arasında menfaatçi insanlara, bedavacı, çıkarcı ve beleşçi de denir. "Menfaat dünyası" tabiri ise, herkesin şahsi çıkarlarını düşündüğü durumlarda kullanılır.
çıkarcı TDK sözlük anlamı şu şekildedir: sıfat Yalnız kendi çıkarını düşünen, çıkarını kollayan (kimse), çıkarsever, menfaatçi, menfaat düşkünü, menfaatperest, menfaatperver, menfaattar.
Bir aynın kullanılmasıyla meydana gelen fayda, iyi olana ulaştıran şey, zararın karşıtı anlamında İslâm hukuk terimi. Şer'î hükümlerin içerdiği veya akıl ve tecrübe yoluyla belirlenmekle beraber bunlarla uyum içinde olan faydalar anlamında fıkıh ve usûl-i fıkıh terimi.
Menfaatçi insanlar çok sık bir eşya veya para isterler. Aldıkları eşya ve paraları ya çok geç geri verir ya da hiç vermez. Menfaat çıkarı insanlara inisiyatif sundukça sizden bir şeyler istemekten çekinmezler. Anlayacağınız biraz yüzsüz olurlar.
Türk Dil Kurumu üzerinden bakıldığı vakit menfaat kelimesinin anlamı, 'Çıkar' şeklinde öne çıkıyor. Aynı zamanda bunu çıkarcı biçiminde de ifade etmek mümkün. Yani herhangi bir durum ya da olay karşısında kendi yararına olan durumu abartarak düşünen kişiler şekilde de anlatılabilir.
çıkarcılık TDK sözlük anlamı şu şekildedir: isim Çıkarcı olma durumu, çıkarseverlik, menfaatçilik, menfaatperestlik, menfaatperverlik, menfaat düşkünlüğü
içten pazarlıklı insanlar genelde aynı zamanda hem sinsi, hem iki yüzlü, hem de çıkarcı olurlar. bu insanlar herhangi bir eyleme girmeden once, eylem sonucundan yararlanıp yararlanamayacağını düşünür. ayrıca hiçbir insani önemsemezler. Çıkar ilişkilerini içten içe planlayıp ona göre hareket eden insanlara denir.
Kurnazca tüm kötülüklerini planlayıp büyük bir gizlilik içerisinde bunu hayata geçiren bir kimseye sinsi denir.
Sözlükte “fayda” anlamındaki nef' kökünden türeyen bir isim olan menfaat (çoğulu menâfi') “fayda, hayır, insanı iyi olana ulaştıran şey” mânasına gelir.
Menfaat, yarar ve çıkar anlamına gelir. Genel olarak para için bu kelime kullanılsa da, aşk ilişkilerinde de birçok menfaat sebebi olabiliyor.
Menfaat, mülkü kullanma ve mülkten yararlanma hakkıdır. Bundan dolayı menfaatler aynların, onlardan istenilen faydanın elde edilmesine müsait ve hazır durumda bulunması hali olarak tanımlanmaktadır.
Cevap: Çıkar ilişkisi; Başvuru sahibinin potansiyel tedarikçilerle veya potansiyel tedarikçilerin birbirleriyle olan ailevi, manevi, politik, milli, ekonomik veya menfaat sağlayan her türlü ilişkileri veya ortaklıkları nedeniyle tarafsız görüş verme kapasitesini etkileyen olayı ifade eder.
Menfaat ve hakları mal değil, mülk olarak kabul ederler.
Yarar kelimesi de cümle içerisinde menfaat sözcüğünün yerine kullanılabilir.
çıkar TDK sözlük anlamı şu şekildedir: isim Dolaylı bir biçimde elde edilen kazanç, menfaat, yarar.
görülmeye değer, göz alıcı, olağanüstü, etkileyici.
rivayet / rivâyet / روايت / روایت / رِوَايَتْ
Hikâye edilen hâdise veya söz. Bir hâdisenin başkalarına anlatılması. Peygamberimiz'den (A.S.M.) işittiklerini veya sahabeden duyduklarını birisinin başkasına anlatması.
İkiyüzlülük TDK sözlüğünde "iki yüzlü olma durumu", yani "özü sözü bir olmama durumu" olarak, çeşitli sözlüklerde ise "dürüst olmama", "bildiğinden, inandığından ve olduğundan başka türlü görünme veya göstermeye çalışma", "aldatmaya çalışma" olarak tanımlanır.
Bakara, 219. ayette “Sana, şarap ve kumar hakkında soru sorarlar. De ki: Her ikisinde de büyük bir 10 günah ve insanlar için bir takım faydalar vardır. Ancak her ikisinin de günahı faydasından daha büyük- tür” buyrularak menfaat (fayda) günaha karşılık olarak kullanılmıştır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri