Balıkların çiğ bir şekilde yenmemesi konusunda uyarılarda bulunan Uzm. Dr. Mecdi Ergüney, "Bu tür bir vaka ile karşılaşmamak için, çiğ balık yememek gerekiyor. Az pişmiş balık bile zararlı olabiliyor.
İşte çiğ balığın zararları... Çiğ balıkta bulunan bir parazitin B12 vitamini eksikliğine neden olduğunu belirten uzmanlar, B12 vitamini eksikliğinin ise insanda bunama benzeri bir tabloya yol açtığını söyledi. Nöroloji uzmanı Prof. Dr.
Çiğ, çok az pişmiş ya da marine balık ye- nildiğinde özellikle Anisakis nematodlarının da tüketilme riski vardır. Bu tip ürünler tüketildi- ğinde parazit açısından en büyük riski bu tür oluşturmakta, ancak başka parazitlerin varlığı da söz konusu olabilmektedir.
İnsanlar, yemeden önce balıkları çiğ servis etmek yerine pişirmek için birkaç nedeni vardır. En önemlisi, pişirme hastalığa neden olabilecek bakteri ve parazitleri öldürür. Yine de, bazı insanlar çiğ balıkların dokusunu ve tadını tercih eder. Özellikle Japonya'da suşi ve sashimi gibi yemekler popülerdir.
Özellikle deniz ürünleri üzerinde bakteriler kolay bir şekilde üreyebilir. Bu yüzden balığın da taze ve iyi pişirilmiş olması çok önem taşımaktadır. Günümüzde uygun şartlarda saklanmayan balıklar nedeni ile zehirlenmeler olabilir. Balıklar tam pişirilmeden çiğ kaldığı takdirde bu da kişiyi zehirleyebilir.
İlgili 18 soru bulundu
Balık, dikkatli tüketilmediği takdirde önemli sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Özellikle taze tüketilmeyen palamut ve hamsi gibi koyu renk etli balıklar histamin ya da scombroid zehirlenmesine yol açabiliyor.
Balık zehirlenmesi genel olarak balık tükettikten sonra 2-3 saat içinde kendini belli eder. Daha sonra bu zehirlenme 3 güne kadar sürebilir. Destek alınmadığı takdirde semptomları 2 haftaya kadar kendisini belli eder. Tedavi edilen kişi aynı günde normal yaşamına devam eder.
Bu acılığı ana kaynağı balığın böbrekleridir ve bunun için de kanının mutlaka bir şekilde temizlenmesi gerekmektedir. Ve kesinlikle balığın böbrekleri de alınmalı ve balığın eti le kılçıkları ortaya çıkana kadar temizlenmelidir.
Tıbben hiçbir sakıncası yoksa 'yenebilir, mubahtır' deriz.
Çiğ balığın buzdolabı ortamında maksimum saklama süresi 2 – 3 gündür. Dondurucuda balık saklamak istiyorsanız tabi ki bu süre 4 aya kadar uzayabilir.
Balık tüketimi sonucu meydana gelen salgınların yaklaşık %12'sinde Salmonella'nın da dahil olduğu bakteriler hastalık etmeni olarak tespit edilmiştir (HUSS ve ark., 2000).
Balığın üstüne limon sıkılmaz. Limon, omega-3 ile etkileşime girdiğinde onu bozar, etkisini yitirmesine neden olur.”
Solungaçları ve vücut yapısının dağılmış olmamasına dikkat edilmeli. Taze olmayan meyve ve sebzeleri tüketmemek gerekir. Balıkla beraber yoğurt yenilmesi değil, hijyenik ortamlarda ve yeterince pişirilmemiş balık tüketmek, doğru muhafaza edilmemiş balık tüketmek zehirler.
Balık Yedikten Sonra Vücutta Kızarıklık, Ateş Basmasına Dikkat! Histamin zehirlenmesi baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, karın ağrısı, yüzde- vücutta basmakla solan kızarıklık, yutma zorluğu, düşük kan basıncı, kaşıntı, vücutta şişme ve ishal gibi belirtilerle ortaya çıkmaktadır.
Tarım ve Orman Bakanlığı, avlanabilir boy uzunluğu 9 santimetrenin altındakilerin oranında artış olması nedeniyle geçen yıl İstanbul Boğazı ve Karadeniz'in büyük bölümünde hamsi avcılığına geçici süreyle yasak getirmişti.
Ayrıca palamut, hamsi, uskumru, kolyoz, somon, ton balığı, torik ve zargana gibi balıkların taze şekilde ve mevsiminde tüketilmesi önerilir. Aksi halde vücutta histamin maddesinin yayılmasına neden olarak zehirlenmeyi meydana getirir.
Eti yenen hayvanların işkembe, karaciğer, dalak gibi sakatatlarının yenmesi caizdir. Bunlardan ve diğer helal olan yiyeceklerden yapılan kokoreç de helaldir, yenilebilir.
Su hayvanlarından balık dört mezhebin ittifakıyla helal kılınmıştır.
Peygamberimiz sahabenin Kızıldeniz'den getirdiği kurutulmuş amber balığı etini de yemişti. Ayrıca onun “irt" adı verilen, belli bir süre sirkede bekletilerek pişirilen ve yolculuk için hazırlanan et yemeğini yediği de rivayet edilmektedir.
Balığın kılçığında bulunan yüksek miktardaki kalsiyum ve fosfor kemiklerin sağlığı ve dayanıklılığı bakımından son derece önemli. Bu nedenle özellikle kemik erimesi sorunu yaşayanların, hamsi gibi küçük balıkları kılçığıyla tüketmesinde fayda var.
O balıksı koku; amonyak, kükürt bileşikleri ve proteinlerdeki aminoasitlerin bozulmasıyla oluşan, amin denilen kimyasallar gibi ayrışan ürünlerden gelir. Bu kimyasalların kokusu balık yenilemeyecek kadar bozulmadan önce ortaya çıkar. Yani biraz balıksı kokan balık yenilmeyecek kadar kötü değildir. Ancak uyarıdır.
2) İç Organlarını Temizleyin
Hamsinin iç organlarını temizlenmesi de bir önceki aşama gibi oldukça pratiktir. Başını gövdeden ayırdığınız balığın içini temizlemek için baş parmağınızı kullanabilirsiniz.
Vücuttaki yararlı etkilerini azalttıkları için balığın yanında gazoz, kola, meyve suyu ve meyve aromalı içecekler gibi asitli içecekler tüketmeyin. Tercih edeceğiniz taze limon sıkılmış maden suyu sindirim sistemini desteklemesinin yanı sıra sağladığı antioksidan ve minerallerle daha sağlıklı bir seçim olacaktır.
Uzmanlara göre, üstelik balığın kafası, kuyruğu ve kılçığı da kalsiyum açısından oldukça zengindir ve atılmaması gerektiğini ifade ettiler.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri