Çay ile ilgili en önemli husus çayın içine atılan şeker miktarıdır. Her çay bardağı ya da fincanının içine atılan şekerler hem kilo alınmasına hem de kandaki şeker oranının yükselmesine sebep olur. Çay içmek o kadar yaygındır ki şeker hastalarının çaylarını tatlandırmak için özel ilaçlar üretilmiştir.
Türkiye'de yıllık kişi başı yaklaşık 4 kilogram çay tüketildiğini dile getiren İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sübet Özerdem, “Şekerli çay metabolizma hastalıklarına meyili artırıyor. Ayrıca diyabet riskiyle beraber kalp damar hastalıkları gelişmesine neden oluyor.
Eğer çay servis edeceğiniz kişiler arasında şekersiz çaylar içen yoksa demlenme aşamasında demliğin içerisine bir küp şeker atarak daha lezzetli olmasını sağlayabilirsiniz. Demliği temizlerken deterjan ile yıkamamaya özen gösterin, tıpkı diğer demlenen şeylerin kokusunu alması gibi çayınız deterjanın da kokusunu çeker.
Böylece şekersiz tüketilen çay kanser hücrelerinin korkulu rüyası olur. -Yemek ardından içilen çay sindirimde hazmı kolaylaştırır. Vücudun zararlı bakterilerden hızlıca kurtulmasını sağlar. - Şeker ilavesiz çayın içerisinde bulunan teobromin ve reofilin maddeleri böbreklerin daha sağlıklı çalışmasına destek olur.
Uzmanlar, bir bardak çayın, ortalama 5 gram kabul edilen 2 küp şeker yerine iki kuru üzümle içilmesini öneriyor.
İlgili 43 soru bulundu
Çay sürekli içildiğinde vücuda zarar vermeye başlar. Yiyeceğin yanında içilen, koyu ve bol şekerli çaylar oldukça zararlıdır. Bazen bir bardak çayın içine birden fazla kesme şeker atılır. Bu durum oldukça zararlıdır.
İçerdiği yüksek antioksidan ileri yaşlarda görülme ihtimali olan kemik zayıflamasını engeller. Özellikle Osteoporoz adı verilen ileri yaşlarda ortaya çıkan kemik kaybı rahatsızlığına faydası olduğundan günde 20 bardak içilmesi gerektiği uzmanlar tarafından vurgulanıyor.
Çay günün herhangi bir saatinde içilebilecek, tatmin edici bir içecektir. Çay Türklerin özellikle sabah kahvaltılarında vazgeçilmezdir. Çay içerken aşırıya kaçılmaması gerekiyor. Günde 3 veya 4 bardak idealdir.
Çay içerken kilo almamak için şeker kullanmamalısınız. Çünkü şekerli çay kilo aldırır mı sorusunun yanıtı evet olacaktır. İçtiğiniz her çaya 2 küp şeker attığınızı düşünürseniz; gün içinde 10 bardak çay içtiğinizi de hesaba katarsanız; sadece çayla beraber 20 adet küp şekeri vücudunuza almış olursunuz.
Çay, kafein bakımından zengindir. Açık çay yerine demli çay tercih etmenizin sebebi bağımlı olduğunuz kafein ihtiyacından kaynaklanıyor. Sürekli tükettiğiniz demli çay ile yorgunluk hissinizi kısa süreliğine bastırmış oluyorsunuz. Kafeinin etkisi geçtiğinde ise yorgunluğunuz artarak geri dönüyor.
genelde ya 1,5 olur ya da 2,5. bi tanesi avuç içinde kırılarak tabağın kenarına konur, bir sonraki bardakta kullanılır.
Bazı insanlar vücuda verdiği zararlardan dolayı şekeri çayından eksik etmeye çalışsa da bunu pek beceremez. Halbuki şekersiz çayın ağızda bıraktığı acılığı sevmeyen kişiler, şeker yerine çayına bir miktar bal dökerek bu ihtiyacını karşılayabilir.
Şekersiz çayla hem çayın aromasını tam olarak alıyoruz, hem de tamamen sağlık olarak çaydan faydalanabiliyoruz. Günde 10 bardak çay tüketen bir insanın çaya şeker attığını düşünürsek; vücutta ciddi bir şeker depolamasına yol açarız" ifadelerini kullandı.
Eğer yalnızca seylan yani kaçak çay denilen çaydan kullanacaksak 5 çay kaşığı yeterli olacaktır. Yalnızca yerli yani bildiğimiz halis mulis mis gibi Türk çayı kullanacaksak da yaklaşık 10 tatlı kaşığı çay koyuyoruz. Burada küçük bir önerimiz var: 1 tatlı kaşığı şekeri çaydanlığın üstüne ekliyoruz.
Hayır. Şekerin çayın içinde görünmemesi çözünmeye örnektir.
Bu noktada bilinmesi gereken en önemli şeylerden biri çay, kahve ve bitki çaylarının sıvı ihtiyacını karşılamadığı ve su yerine geçmediğidir. Aksine bu içecekler idrar söktürücü etkiye sahip oldukları için vücuttan daha fazla sıvı atılmasına neden olurlar.
Türk mutfağının vazgeçilmezleri arasında olan çay, şekerle içildiğinde fazla kiloların nedenleri arasında önemli bir yer tutuyor. Çünkü günde 10 bardak 2 şekerli çay içen bir insan yılda 1 kilogram alırken, şekerli çayın insülin salgısını etkilemesi nedeniyle alınan kilo katlanarak 3'e çıkıyor.
Kan şekeri seviyesinde insülin metabolizması bozulduğu zaman kan değerlerinde bozulmalar olur. Özellikle bel ve karın bölgesinde yağlanmalar oluşmaya başlar. Ayrıca alınan yüksek oranda karbonhidratta yağlanmayı tetikler.
İçeriğindeki antioksidan flavonoidlerin sağlıklı bağırsak bakterileri geliştirmesi ve kafeinin yağ yakmada etkisi ile, çayı sağlıklı bir diyet ve bir egzersiz programı ile birleştirerek kilo verme sonuçlarınızı üst seviyeye çıkarabilirsiniz.
İçeceğiniz iki fincan orta demli çay beynin uyarılması ile uykunun kaçmasına sebep olacaktır. Beyin ve bağırsak bağlantısı sayesinde uykuyu kaçıracak çay uyku üzerinde oldukça etkili olabilen bir içecektir.
Kafein Bağımlılığı
Kafein bağımlısıkişiler aniden çay içmeyi bıraktığı zaman aşırı yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü, sinir bozukluğu gibi sıkıntılar kendini gösterir. Üstelik kafein bağımlısı kişilerde kafeinin etkisi de azalmıştır ve aynı uyarıcı etkiyi görmek için devamlı daha çok çay veya kahvegerekir.
Çay tüketimi cinsel hayatın daha 'sağlıklı' ilerlemesini ve partnerler arasında bu yakınlaşmadan duyulan hazzın artmasını sağladığı ortaya çıktı. Son araştırmalar, beklenmedik bir şekilde, kadın hipertansif hastalarda çay içmenin cinsel orgazm ve cinsel tatmin ile olumlu yönde ilişkili olduğunu göstermiştir.
Çaydaki antioksidanın, kan şekerini yükselten enzimi önlediği görüldü. Çayın kalp ve damar sistemi için de faydalı olduğu belirtiliyor. Uzmanlar, diyabetin önlenmesi ve kontrol altına alınmasına yardımcı olması için günde üç fincan çay içilmesini öneriyor.
Çay ancak bu şekilde tüketilirse sağlıklı beslenme alışkanlıklarının parçası olarak kabul edilmektedir. Fakat böbrek rahatsızlığı olan, demir anemisi olan ve midesinde gastrit, ülser, reflü gibi rahatsızlıkları olan kişilerin aç karnına siyah çay tüketmemeleri gerekir.
Fazla çay tüketimi sık idrara çıkmayı gerektirir. Kafein kişinin mesanesine baskı yapar ve mesaneyi çevreleyen kasların harekete geçirerek kişinin idrara çıkma ihtiyacının artmasına neden olmaktadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri