Türkiye'nin çayla tanışması 1787 tarihinde, Japonya'dan getirilen çay tohumlarının ekilmesiyle başlar. Bursa civarında gerçekleşen ilk ekim çalışmaları iklim şartlarının olumsuzluğu nedeniyle başarısızlıkla sonuçlanır.
Zihni Derin 1923 yılında Rize´ye gelir. Eski adı Garal Dağı olan hazineye ait bir bölgede 15 dekarlık arazi fidanlık işne tahsis edilir. Bölgede yaptığı incelemelerde bazı meraklıların Batum´dan dönüşlerinde getirdikleri ve diktikleri gayet iyi gelişmiş çay fidanlarıyla karşılaşır.
Bir kaynağa göre, çayın ilk yudumlanışı çok eskilere, M.Ö. 2737 yılına, Çin İmparatorluğu'na kadar dayanır. Efsaneye göre Çin'in ilk imparatorlarından Shen Yung, çay bitkisinin tesadüfen sıcak suya düşmesine şahit olur.
Milattan önce 2737 yılında Çin İmparatoru Shen Yung tarafından tesadüfi olarak keşfedilmiş bir içecektir. Çayın Avrupa'ya gelişi 1610 yılında olmuştur. Türkiye'ye gelişi ise 19. Yüzyılın sonlarına doğru rastlar.
Çay ilk olarak milattan önce 2737 yılında, Çin'de medikal amaçlarla kullanılmaya başlanmış. Zaman ilerledikçe çayı suyla bir araya getirip bir içeceğe dönüştürmüşler. İlk içilebilir halde kullanılması milattan önce 10. yüzyıla denk geliyor.
İlgili 30 soru bulundu
İlk çay fabrikası, 1947 yılında, 60 ton/gün kapasiteli, Rize Fener Mahallesinde, Merkez Çay Fabrikası adı altında işletmeye açılmıştır.
Peygamber Efendimiz (SAV), suyu ve diğer içecekleri 3 yudumda içermiş ve bu konuyla ilgili hadislerde şöyle buyurmuştur: “Suyu çocuğun memeyi emmesi gibi için.
Çayın Osmanlı'ya gelişi 19. yy sonlarını buluyor. Tarih yazarı Murat Bardakçı'ya göre bu tanışma, İstanbul'daki bazı dükkânların az miktarda çay ithal etmeye başlamasıyla olmuş. Çaya olan düşkünlüğü ile bilinen Hacı Mehmed İzzet Efendi'nin “Çay Risalesi” kitabı ise 1879'da İstanbul'da basılmış.
Çay içen ilk Türk; 12. yy'da yaşamış olan Hoca Ahmet Yesevi'dir. İçtiği sıcak çayın ardından söylediği “Hastalarınıza bundan içirin ki şifa bulsunlar” sözü günümüze kadar ulaşmıştır.
Dünyada ilk defa Çin ve Hindistan'da yetiştirilmeye başlanan çay, tropikal bölgelerde ve iklim bakımından bol yağışlı ve sıcak alanlarda yetişmektedir.
Yazılı kaynaklara göre Türkiye'ye çay ilk olarak Sultan 2. Abdülhamid döneminde 1894'te Japonya'dan geldi. Bursa'da deneme dikimi yapıldı. Sarayda tüketilen çay yaygın olarak halk tarafından bilinmiyordu.
Dünya çay tüketiminde Çin yüzde 36'lık oranla 1,8 milyon ton tüketimle lider ancak yıllık kişi başı tüketimin 0,75 kilogram olduğu belirtildi. Yılık kişi başı tüketimde, Türkiye 3,5 kilogramla birinci sırada yer alıyor.
Hoca Ahmet Yesevi çayı sıcak sıcak içince terler ve yorgunluğu gider. Sonra 'Bu şifalı bir şey imiş, hastalarınıza bundan içirin ki şifa bulsunlar. Allah kıyamete kadar buna revaç versin' diye dua etmiştir. İşte çay bundan sonra bütün Türkler arasında kullanılmaya başlamış ve şifa verici bir içecek olmuştur.
Çayın güzel bir içecek olduğunu fark eden Osmanlı, Çin'den getirilen çay fidanlarını Bursa'ya ektirmiş ancak ekolojik nedenlerden ötürü burada çay yetiştirilememiş. Yapılan araştırmalara göre Türklerin çayla tanışmasının daha öncelere dayandığı, ilk çay içen Türk'ün ise Hoca Ahmet Yesevi olduğu söylenmiştir.
Türkiye kişi başı en çok çay içen ülke konumunda. Bugüne kadar çay tüketimi 3.5 kilonun altına inmedi. Dünyada en çok çay içen ülkeler listesinde İngiltere ise 3. sırada. Dünyada en çok çay üreten ülkeler listesinde ise zirvede Çin var.
Yerine de Rize'nin simgesi çay'ı temsil eden çaybardağı anıtı dikecekmiş! Oysa bilmezler ki Rize'ye çay ekimini Cumhuriyet devrimi ve onun lideri Atatürk ve ardından da İsmet İnönü getirdi ve kurumlaştırdı. Karadeniz'in şirin kasabası görünümendeki Rize ve çevresini çay merkezi yaptı.
Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) 233 Sayılı KHK. hükümlerine tabi, sermayesinin tamamı devlete ait, tüzel kişiliğe sahip, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesiyle sınırlı bir İktisadi Devlet Teşekkülü (İDT) olup, Tarım ve Orman Bakanlığının ilgili kuruluşudur.
Karadeniz illeri, çay üretimi yapılan engebeli arazileriyle meşhurdur. Bu nedenle ülkemiz için çay nerede meşhur denildiğinde en çok Rize (%85) başta olmak üzere Artvin, Ordu, Giresin ve Trabzon illerini sıralayabiliriz. Çayın yetişmesi için uygun olan iklim ve hava koşulları Karadeniz Bölgesi'nde hissedilir.
Büyük bir farkla en fazla çay Asya'da, daha düşük oranda Afrika, Amerika, Avustralya ve hatta Avrupa'da (Türkiye'de,Güney Batı Rusya ve Azorlar'da) yetiştirilir. En önemli çay üreten ülkeler Çin, Hindistan, Kenya, Sri Lanka ve Türkiye'dir ve bu ülkeler toplam dünya çay üretiminin dörtte üçünü karşılar.
Hattâbi'ye göre, Hz. Peygamber'in (asm) bir katık olarak sirkeyi överken aslında yemeklerde tutumlu olmayı, israftan ve oburluktan kaçınmayı, nefsin var gücüyle yemeye sarılıp ona güvenmekten uzak kalmasını övmüştür. Sirkeyi ve sirke gibi ucuz ve kolaylıkla temin edilen katıkları, diğer katıklara tercih ediniz.
Tütüne israf yönünden hiçbir âlim haram dememiştir. Fakirin su yerine meşrubat içmesi israftır, fakat alıştığı için çay, kahve veya tütün içmesi israf olmaz.
Peygamber Efendimiz (A.S.M.) ve Sahabeleri günde 2 öğün yemek yerdi. Efendimizin (A.S.M.) öğlen yemek yediğine dair hiçbir bilgi bulunmamaktadır. Günün öğünleri ise sabah ve akşam yemeğidir.
ÇAYKUR'dan açıklama
ÇAYKUR Genel Müdürlüğü, konuyla ilgili yazılı açıklamada bulundu. Açıklamada, "ÇAYKUR'un Katarlılara satıldığı haberinin gerçekle alakası yoktur.
Rize Ticaret ve Sanayi Odası (RTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Aziz Karamehmetoğlu, Rize'nin en fazla madencilik sektöründe ihracat gerçekleştirdiğini, en fazla ise çay ürünleri ithal ettiğini kaydetti. Çay ithalatı, Sri Lanka, Kenya, Vietnam, Endonezya, İran, Çin ve Almanya'dan yapıldı.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri