Genel olarak siyah çayın 10-15 dakika arasında demlenmesi yeterli olmaktadır. çayı farklı lezzetlerde sevenler için ise şu süreler uygun olmaktadır. Çayın çok fazla acımasından hoşlanmayan bu sebeple de hafif bir içimi sevenlerin çaylarını 10 dakika demlemeleri yeterli olacaktır.
- Çayın demlenme süresi de tadını etkileyen faktörlerden biridir. Suyunuz kaynadıktan sonra ocağın altını kısığa alın ve 15-20 dakika kadar bekleyin. Eğer demlenme süresini çok uzatırsanız, çayın tadı acılaşmaya başlar.
Çayınızı demlendikten sonra 20-25 dakikada içinde tüketmeniz gerekir. Aksi takdirde çayın tadı acılaşır ve rengi koyulaşır.
Çayın lezzetli olması ve tadının acılaşmadan lezzetini koruyabilmesi için demleme süresinin 20 dakikayı geçmemesine dikkat edin. 15-20 dakikalık bir deneme süresinden sonra çayınız içmeye hazır olur. Demliğe su koyduktan sonra çaydanlığın altını kısın.
Demlenmiş çay 2 saat sonra bayat hali almaya başlar. Çok fazla bekletilmiş çayı içmenizi kesinlikle önermiyoruz. Sağlıklı günler dileği ile.
İlgili 25 soru bulundu
İçerdiği yüksek antioksidan ileri yaşlarda görülme ihtimali olan kemik zayıflamasını engeller. Özellikle Osteoporoz adı verilen ileri yaşlarda ortaya çıkan kemik kaybı rahatsızlığına faydası olduğundan günde 20 bardak içilmesi gerektiği uzmanlar tarafından vurgulanıyor.
Eğer önce kaynamış su demliğe dökülür, ardından da çay eklenirse bu sefer demleme işlemi gerçekleşmiş oluyor. Çay demlerken alt demlikteki su kaynadıktan sonra üstteki demliğe suyu koyulur. Orta boy demlikler için 5 yemek kaşığı çay ilave edilir. Daha sonra alt demliğe soğuk su ilave edip, suyun kaynamasını beklenilir.
Çayın uzun bir süre demlenmesi demek çay içerisinde bulunan bakteri ve mantarların artması demektir. Bu durumda mide asidinin artmasına ve mide ekşimesine neden olmaktadır. Aynı zaman uzun süreli yaşanan mide ekşimesi mide kanserine neden olan bir faktördür. Diğer bir sorun ise kabızlık sorunudur.
Çaydanlığın altını 2/3 oranında içme suyuyla dolduruyoruz ve ocağa yerleştiriyoruz. Su kaynadığında çaydanlığın üstüne eğer karışım çay koyuyorsak (seylan çayı ve yerli çay) yaklaşık 7-8 tatlı kaşığı çay ekliyoruz. Eğer yalnızca seylan yani kaçak çay denilen çaydan kullanacaksak 5 çay kaşığı yeterli olacaktır.
Çay tamamen doğal bir ürün olduğu için, demlendikten sonra 20-25 dakika içinde mutlaka tüketilmelidir. 20-25 dakika sonra çay bayatlar, tadı acılaşır ve rengi koyulaşır.
Çay içerken aşırıya kaçılmaması gerekiyor. Günde 3 veya 4 bardak idealdir.
Demlediğiniz çaya 1 tatlı kaşığı şeker eklemek çayın acısını almaya yardımcı olur. Kaynayan suyu çaydanlığın üstüne boşaltarak, çaydanlığın altına içme suyu ekleyin. Orta ateşte çaydanlığın altındaki su kaynayana kadar bekletin ve kaynadıktan sonra ocağın altını kısarak çayı demlenmeye bırakın.
Kuru çayın üzerine sıcak su döktüğünüzde çayı haşlamış olursunuz bu da lezzetin azalmasına yol açar. Ardından çaydanlığın altına su ekleyin ve 12-15 dakika sonra çayınızı ikram edebilirsiniz. Bu arada pek çok kişi çayın yıkanıp yıkanmaması gerektiğini araştırıyor. Çayı kesinlikle yıkamayın.
Eğer demlikte farklı şeyler demlerseniz çayınız demlediğiniz şeylerin kokusunu alacak ve tadında bozulma yaşanacaktır. Eğer çay servis edeceğiniz kişiler arasında şekersiz çaylar içen yoksa demlenme aşamasında demliğin içerisine bir küp şeker atarak daha lezzetli olmasını sağlayabilirsiniz.
Çayın aromasını tam olarak yansıtması için en ideal malzeme porselen demliklerdir. Metal demlik kullanımından özellikle kaçınmalısınız. Çay harici kokuları içine çeker demiştik, bu nedenle aynı demlikte farklı çay bitkileri demlemeyin. Aynı nedenle, demliği asla deterjanla yıkamayın, sadece sıcak suyla temizleyin.
Demli çaya neden tavşan kanı denir? Demli çaya “tavşan kanı çay” denmesinin nedeninin çayın renginden ziyade bolluğundan dolayı olduğu söyleniyor. Tavşan da küçük olmasına rağmen çok bol kanlı bir hayvanmış ve avlandıktan sonra avcılar tavşanı tüm kanı aksın diye bir gün kadar bekletirlermiş.
İster dökme çay ister poşet çay olsun kaliteli ve lezzetli bir çay için yapmanız gereken tek şey doğru çaya ulaşmak… Bunun için de Avrupa'da çay denilince akla ilk gelen Mevlana Seylan çayını kullanmak gerekiyor. Neden Mevlana seylon çayı?
Bunlar çok keyifli efsaneler olsa da işin aslı başka. İki sıvı bir hız ile birbirine karıştığında iki sıvı arasındaki buluşma noktasında oluşan yüzey gerilimine bağlı olarak havanın da devreye girmesiyle köpük oluşur. Buluşma noktasındaki çarpışma hızı arttıkça, köpük oluşma miktarıda artar.
Çay içmeyen adama güvenemeyiz çünkü buralardan ve bu toprakların kadim içecek kültüründen fersah fersah uzaklaşmış bir adam bizi tedirgin eder. Çay; yoksulların, şairlerin ve yalnızların resmi içeceğidir. Ona öyle alelade bir içecek muamelesi yapamayız. Ona sıradan bir içecek gibi davranamayız.
Beklemiş, bayat çay kesinlikle tüketilmemeli. Demir eksikliği anemisi olan kişiler lütfen hiçbir şekilde yemek sonrası çay tüketmesinler.
Gün içerisinde aşırı tüketilen çay; sinir bozukluğu, kabızlık, yüksek tansiyon, el titremesi, baş ağrısı, sıkıntı ve uykusuzluğa neden olabilmektedir. Aşırı çay tüketimi, idrar miktarının da artışına neden olur. İdrarla dışarı atılan üre asidi miktarını azaltır. Romatizma hastalığı olanlara zarar verir.
Çin efsanesine göre: Çin İmparatoru Shen Nong, bir ilkbahar günü sarayın bahçesinde bir ağacın altında otururken içtiği sıcak suyun içine bir yaprak düşer, yaprağın suyun rengini ve tadını değiştirmesi Nong'un hoşuna gider ve bir imparator çayı keşfetmiş olur.
Çaya şeker atmanız, kan şekerinizin yükselmesine, uzun süreli kullanımında şeker hastalığına neden olabilir. Çayın sağlığımıza kötü yönde etki etmemesi için nasıl tüketmeliyiz? Çayı kahvaltıyla birlikte değil de kahvaltınızdan 30 dakika – 1 saat sonra içebilirsiniz. Bunu diğer öğünleriniz için de uygulayabilirsiniz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri