AFAD Afet Terimleri Sözlüğü'ne göre “Buzlanma" (İng. icing), hava sıcaklığının sıfır veya sıfır derecenin altına düşmesiyle, sıvı yüzeylerin donarak buz hâline gelmesidir. Sıcaklığın 0 derece ila eksi 10 derece arasında olduğu yerlerde şeffaf buzlanma oluşur ve yol satıhları gözle görülemeyen buzla örtülür.
❖Sıvı bir maddeden enerji uzaklaştırılması sonucu, sıvı fazdan katı faza dönüşmesi olayına “donma” denir. 0oC'dir.
Örneğin su 0 santigrat derecede donma noktasına ulaşır ve donar. Ancak son yıllarda yapılan çalışmalar neticesinde, saf suyun sıfırın altında 48 derecede donduğu biliniyor. Yani su içeriğindeki mineral yapılara bağlı olarak 0 santigrat derecede ya da sıfırın altında 48 santigrat derecede donabilmektedir.
Yani tam burada 0 derece sıcaklığında buz var, fakat biz ısı ekledikçe elimize geçen 0 derecede su. Demek ki 0 derecede hem su hem buz elde edilebilir. Eğer elimizde buz varsa, onu su yapmak içinse ısı eklemek gerekir. Erimenin tamamlanmasının ardından verilen ısı enerjisi tekrar sıcaklığı arttırmakta kullanılıyor.
Ancak günümüzde hala suyun donma noktası olarak deniz seviyesinde 0 santigrat derece kuralı geçerlidir. Suyun donma noktası ile beraber aynı zamanda kaynama noktası yine deniz seviyesi üzerinden ele alınan derece eşliğinde ifade edilir. Bu konuda örneğin su deniz seviyesinde 100 santigrat derecede kaynar.
İlgili 45 soru bulundu
Suyun donma noktası ise sıvı halden katı hale geçtiği sıcaklığı ifade eder ve atmosfer basıncı altında saf su için yaklaşık olarak 0°C (32°F) veya 273.15 Kelvin'dir. Suyun 0°C (32°F) olan donma noktası, atmosfer basıncı altında geçerlidir ve deniz seviyesinde bu değer kabul edilir.
Bu değer, 4 ℃ sıcaklıkta deniz seviyesinde atmosfer basıncındaki özkütle değeridir. Sıcaklık arttıkça hacim artar ve yoğunluk azalır. Su (H2O) kaynatıldığında genleşme olur ve suyun yoğunluğu azalarak ağırlığında düşüş yaşanır. Suyun yoğunluğu, ısı arttıkça düşmeye başlar. 0 ℃ den 4 ℃ ye gelindiğinde ise özkütle artar.
AFAD Afet Terimleri Sözlüğü'ne göre “Buzlanma" (İng. icing), hava sıcaklığının sıfır veya sıfır derecenin altına düşmesiyle, sıvı yüzeylerin donarak buz hâline gelmesidir. Sıcaklığın 0 derece ila eksi 10 derece arasında olduğu yerlerde şeffaf buzlanma oluşur ve yol satıhları gözle görülemeyen buzla örtülür.
Oda koşullarında 0 °C ve altında bulunur.
Uydular yardımıyla tespit edilen dünyanın en soğuk noktası -93,2 derece olarak ölçüldü. Beklendiği gibi Antarktika'nın tam merkezinde yer alan en soğuk nokta 10 Ağustos 2010 tarihinde tespit edildi.
Şüphesiz bu durum şu ana kadar bildiğimiz gerçeklere aykırı. Örneğin sıcaklığı 30°C olan belli bir miktar su 10 dakikada donuyorsa sıcaklığı 70°C olan aynı miktarda suyun, sıcaklığı belli bir sürede 30°C'ye düştükten sonra, donması için 10 dakika daha geçmesi gerekir.
Deniz suyu donduğunda ve yüzeyde yüzdüğünde buna deniz buzu denir. Bu tür buzlar Kuzey Kutbu ve Antarktika'da mevsimseldir - kışın büyür ve her yarım küre için yazın küçülür. Bu yüzen buz, küresel iklimi olduğu kadar kutup ekosistemlerini ve hava durumunu da etkiler.
Genellikle antifirizlerin donma noktası -30 ya da -40 olarak belirlenmiştir. Araçta düzenli olarak antifiriz kontrolü yapılmazsa araca ne kadar antifiriz ilavesi yapılacağı belirlenemez.
Üçüncü Derece Donma (Derin Donuk)
İnsanların ilk 2 Donma aşamasında ortam şartlarını iyileştirememesi ve aşırı soğuğa maruz kalmaya devam etmesi sonucunda 3. Derece Donma yani Derin Donuk oluşur. Bazı vakalarda kişinin fazladan 1 saat daha aşırı soğuğa maruz kalması 3. Derece Donuk oluşmasına neden olur.
Donma, vücut ısısının 35°C altına düşmesiyle ortaya çıkan belirtiler ve hastalık tablosudur. İlk aşamada titreme, üşüme gibi hafif belirtiler varken, arkasından el kol bacak gibi uzuvlarımızda donmaya bağlı ağrılar, uyku ve maalesef en sonunda ölüm meydana gelmektedir.
3. ve 4. derece donma ise 1. ve 2. donmalarda kurtulma durumunuz olmadıysa, kaslar, sinirler ve kan damarları donmaya başlar. Sertleşen deri balmumuna benzer. Lekeler mor rengine dönüşmeye başlamıştır. Bu tür durumlarda enfeksiyon kapabilirsiniz.
Kuru buz, karbondioksit gazının sıvı hâlinden direkt olarak katı hâline geçmesiyle oluşan bir maddedir. Kuru buz, -78.5 °C (-109.3 °F) sıcaklıkta bulunan karbondioksit gazını ifade eder.
Metal sanayinde soğuk büzülme ve sertleştirilmesinde. Eğlence ve sinema sektörü: Eğlence merkezlerinde ve film çekimlerinde sislendirme ve efektlerde, cafe ve restaurantlarda özel sunumlarda. KURU BUZUN SAKLAMA KOŞULLARI KURU BUZ EKSİ 78.5 DERECEDİR. BU SEBEPLE FİRE VEREN BİR ÜRÜNDÜR.
Buz kompres uygularken, buzun doğrudan cilde temas etmesini önlemek için bir havlu veya bez kullanmanız önemlidir. Buz kompresi her seferinde 20 dakika kadar süre uygulamak ve uygulanan buz kompresi sonrası hemen sonra en az 20 dakika ara vermek de önemlidir.
Katı maddenin tamamı eriyene kadar sıcaklık sabit kalır. Aynı madde için Erime ve donma noktaları birbirine EŞİTTİR.
Buzun Erimesi Kuvvet Gerektirir mi ve Isı Verir mi? Buz soğuk bir madde olduğundan dışardan ısı aldığında ısısı düşer ve bu sayede erimeye başlar. Buzun erimesi için dışardan ısı alması gerekir. Buz erirken ısı vermez fakat erimek için ısıya ihtiyaç duyar.
Erime: Katı maddelerin ısı alarak sıvı hale geçmesi olayına erime denir. Örnek: Buzdolabından çıkarılan buz parçalarının bir süre sonar suya dönüşmesi, sıcakta dondurma, çikolata ya da tereyağının bir süre sonar sıvı hale gelmesi. ➢ Maddeler erirken dışarıdan ısı alırlar.
40 derece ve üstü sular: Çok sıcak olarak sıralanmaktadır.
Buzun Düşük Yoğunluğu
Buz – katı su formu – hidrojen bağlarının aralıklı ve nispeten ayrı olması nedeniyle sudan daha az yoğundur. Düşük yoğunluk, buzdağlarının yüzmesine izin veren ve göllerin yalnızca üst kısmının donma sebebi olan şey tam da budur.
Buzun yoğunluğu sıvı hâldeki suyun yoğunluğundan düşüktür. Dolayısıyla su donarken hacmi artar yani genleşir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri