Buğz kelimesinin sözlük anlamı kindir. Bu kelime, yapılan kötülükleri unutmamak ve düşmanlık beslemek manasında da kullanılır. Sözcüğün fiil hali ise buğz etmek şeklinde yazılır.
BUĞZETMEK KELİMESİNİN ANLAMI
Kin beslemek, nefret etmek anlamına gelen bir kelimedir.
Buğz: Düşmanlık hissi, nefret, kin, içten düşmanlık göstermek anlamına gelir. İyi insanları sevmek, kötü insanlardan nefret etmek, kişiyi mânen âbâd eder. Bunun aksine sevilmeye lâyık olmayan insanlara muhabbet besleyip, müsbet insanlara buğzetmek de kişiyi bedbaht eder.
Bir kişinin, önceden yapılan kötülükleri unutmaması ve bu yüzden sürekli olarak kin gütmesine buğz adı verilir. İslam dinine göre buğz etmek yanlıştır. Bir Müslüman, diğer müminlere karşı sevgi dolu, anlayışlı ve affedici olmalıdır. Bununla birlikte, kişi haksızlık edenlere karşı tavır koymakta özgürdür.
Buğz ve adâvet etmek, düşmanlık yapmak.
İlgili 15 soru bulundu
Dini kitaplarda sık sık kullanılan buğz kelimesinin sözlük anlamı kin ve öfkedir.
Kalben buğz etmek de avâm halkın vazifesidir.” demişlerdir. Buğz etmek, kötülüğü işleyenlere düşmanca davranmak ve kalben o insandan nefret etmek anlamına gelebildiği için, genellikle düşmanca davranmak olarak yorumlanmaktadır.
Sevmemek, kalben düşmanlık etmek, kin tutmak ve nefret etmek gibi manalara gelen buğz, bu kötü huy, müslümanın, müslümana karşı çıkmasına ve düşmanlığına sebep olur. Müslümanın, müslümana düşman olması ise haramdır. Şu da bir gerçektir ki hiçbir özellik kula boşuna verilmemiştir.
Hubb-i fillah, Allahü teâlâ için sevmek demektir. Buğd-ı fillah ise, Allahü teâlâ için sevmemek, dargın olmak demektir.
Ülkesinde bir televizyon kanalına konuşan Şeyh Muhammed Ebubekir, “Eşinin rızasını almayan hiçbir erkek cennete gitmeyecektir. Eşi erkeğin yaptıklarından ve davranışlarından razı olmazsa cennatle ödüllendirilmeyecek” dedi. Şeyh Ebubekir, “Hanımınız hak üzerine size küsmüş ve kızmışsa melekler de sizden nefret eder.
İslam hukuku iktisat açısından kadın ile erkeği müşterek değil, müstakil değerlendirmiştir. Erkek evine ve karısına bakmakla yükümlüdür. Çünkü erkek kadını Allah'ın emaneti olarak almıştır. Onu alırken onun geçimini ömür boyu sağlamakla ve ihtiyaçlarını ömür boyu karşılamakla kendini yükümlendirmiştir.
Bu çerçevede erkek, çalışıp kazanma ve ailenin geçimini temin etme gibi bir sorumluluğu üstlenirken, kadın da ev işlerini düzenleme, çocukları terbiye etme, evde rahat yaşayabilmenin sebeplerini kolaylaştırma, evde huzuru sağlama gibi sorumlulukları üstlenmelidir.
Kalben buğz etmek de avâm halkın vazifesidir” demişlerdir. Buğz etmek, kötülüğü işleyenlere düşmanca davranmak ve kalben o insandan nefret etmek anlamına gelebildiği için genellikle düşmanca davranmak olarak yorumlanmaktadır.
Buğz ve adâvet etmek. Kin bağlamak. Düşmanlık yapmak.
Bunlar, ticarette uyulması gerekli temel ahlâk kurallarıdır. Buğz kelimesi, sevmeme, biri hakkında gizli ve kalbî düşmanlık hissi besleme, kin ve nefret duyma anlamlarına gelir. Müslümanlar arasında kardeşlik ve dostluğa engel olan, bulunması arzu edilmeyen kötü hasletlerden biri de buğzdur.
Eliyle. değiştirmeye gücü yetmezse diliyle değiştirsin.
Sevdiğini Allah rızası için sevmek ve buğz ettiğine (nefret ettiğine) de Allah rızası için buğz etmek güzel huylar cümlesindendir. Çünkü bu huylar sevgiyi ve nefreti, nefsanî olmaktan çıkarır, ancak Allah (c.c.) rızasına bağlar.
Müslümanın övgüsü de, yergisi de Allah içindir. El hubbu lillah, el buğzu lillah.. Biz Allah'ı severiz adına 'Hubbullah' deriz. Biz aynı zamanda bizi Allah'a götüren her şeyi severiz buna da 'El- Hubbu lillah' deriz.
Allah için sevmek, Allâh'ın sevdiğini sevmek ve sevdiğini, Allâh'ı sevdiği için sevmektir. İmam Mâlik Hazretleri; Allah için sevmenin, İslâm için lüzumlu olan hususlardan biri olduğunu bildirmektedir. Allah için buğzetmek de Allâh'ın sevmediğini sevmemektir.
Allah i̇çi̇n sevmek ve buğz etmek
“İslam'a en iyi bağlayan şey nedir?” Sahabeler “Namazdır.” dediler.
"Sizden kim bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin; buna gücü yetmezse diliyle onun kötülüğünü söylesin; buna da gücü yetmezse kalbiyle ona buğzetsin. Bu ise imanın en zayıf derecesidir." (Müslim, İman, 78; Tirmizî Fiten.
Allah küfürde ve günahta ısrar edenleri sevmez. Allah kâfirleri, verilen tüm imkân ve nimetlerin sahibini inkar edenleri sevmez. Allah zalimleri, zulmü meslek edineni sevmez. Allah hainleri ve günahkârları sevmez.
Kim Allah'a -gücü yettiği nispette- saygılı olsa ve bu saygısını itaat ederek gösterse, Allah'ın sevgisini ve takdirini kazanır. Allah'a verilen değer, ona itaat etmekle kendini gösterir. Güzel itikat, güzel ibadet, güzel ahlak, güzel davranış, güzel niyet ve gaye Allah'a verdiği değeri gösterir.
Buna göre Allah'ın gazabı isyankârlardan hoşnut olmaması, isyanda aşırılığa varan yahut küfre düşenleri rahmetinden uzaklaştırması ve hak edenleri cezalandırması demektir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri