Özellikle ilk bahar mevsiminde elde edilmiş tereyağı taze otların etkisiyle daha keskin bir tada sahip olacaktır. Fakat sağlıklı bir tereyağın tadı hiçbir zaman acı olmayacaktır. Tadıldığında ağızda hoş olmayan, acımsı bir tat bırakıyorsa bozulduğuna işarettir.
Tereyağı Sütten üretilen tereyağı da uygun koşullarda muhafaza edilmezse bozulabilir. Eğer tereyağının rengi farklılaştıysa, renkte dalgalanma varsa bozulduğu anlamına gelir. Oluşan koku ve tadındaki değişim de tereyağının bozulduğunu gösterir.
Tereyağın bozulmaması ve küflenmemesi için doğru yerde saklamak çok önemlidir. Tereyağı her ne kadar bakteri oluşumu diğer ürünlere göre daha az olsa da uygun koşullar sağlanmadığında bakteri oluşturma ve bozulma ihtimali yüksektir.
Tereyağını çok uzun süre sağlıklı bir şekilde saklamak ve lezzetini korumak adına yapılabilecek en doğru yöntem ise dondurucu da saklamak. Genellikle -18 derecede, uygun koşullar sağlandığı müddetçe 3-6 ay arasında değişen sürelerde, hatta bazı tereyağları 1 yıla kadar sağlam kalabiliyor.
Araştırmalar, tereyağının oda sıcaklığında saklandığında bile aylarca raf ömrüne sahip olduğunu göstermiştir. Ancak buzdolabında saklanırsa daha uzun süre taze kalacaktır. Dondurucunuzda daha fazla miktarda tereyağı saklayabilirsiniz, bu da onu bir yıla kadar taze tutacaktır.
İlgili 36 soru bulundu
Dayanıklı tereyağları
Dayanma ömrü uzun bir tereyağı elde etmek için pek çok çalışma yapılmakla berber, bugüne kadar tam bir başarı sağlanamamıştır. En çok önerilen yöntem, tereyağının %80 yağ içeren kremadan ısıtılıp eritilerek yaklaşık 800 g'lık porsiyonlar halinde kutulara doldurulmasıdır.
Acılaşmış;Yağların enzimatik parçalanmasından kaynaklanır. Mayamsı;Kirli çalışmadan dolayı maya bulaşmasından kaynaklanır. Metalik;Kremanın aşırı asileştirilmesi ve yüksek asitlik etkisiyle metallerin çözülmesinden kaynaklanabilir.
Oda sıcaklığında saklamak için tuzlu tereyağı seçin. Bakterilerin yüksek yağ içeriği ve ilave tuz nedeniyle tuzlu tereyağı üzerinde üreme olasılığı daha düşüktür. Bu nedenle, tuzlu tereyağı iki ila üç hafta boyunca tezgahta tutulabilir. Tuzsuz veya çırpılmış tereyağı çabuk bozulacağı için tezgahta tutulmamalıdır.
Bir parça tereyağı alın ve bir bardak sıcak suyun içine bırakın. Eğer tereyağı tek parçada küçülerek eriyorsa gerçek, su içinde parçalara ayrılarak eriyorsa sahtedir.
Kızdırılan yağda köpürmeler meydana gelmediyse bu yağ margarin karışımlı sahte bir yağdır. Gerçek ve organik bir tereyağı tavada kızdırıldığında köpürmeye başlar. Bu köpürmenin nedeni ise, yağ yapılırken kendi bünyesinde bulunan suyun açığa çıkmasıdır.
Tereyağının küflenmesine engel olmak için saklanacak en uygun ortam buzdolabıdır. Buzdolabının en kuru olan noktası tercih edilmeli ve tereyağı güzelce sarılarak o noktaya koyulmalıdır. Saklarken ağzının açık olmamasına özen gösterilmelidir. Hava alan tereyağı, üzerinden yavaş yavaş sararmaya başlar.
Keçi ve manda sütünden yapılan tereyağı beyaz olur, inek sütünden yapılan ise genellikle sarı olur; tabii ki inek yağındaki renk konusunun hayvanların otladığı coğrafya ve yağın yapıldığı mevsimle de ilgisi var.
Bu kadar yüksek oranda yağ ile minimum miktarda su bir araya geldiğinde, bakteri üremesi için gerekli ortam oluşmuyor. Bir başka deyişle yağın durumu peynir ve yoğurttan farklı. Öte yandan açıkta bırakılan yağın tadı bir süre sonra acılaşıyor. Ancak bunun için en az bir hafta beklemek gerekiyor.
Eğer sütü kullanılan inek, koyun ya da keçi çimen ve ot gibi yeşillik ağırlıklı beslenme şekline sahipse, bu yeşillikler içerisinde bolca yer alan karotenoid maddesi nedeniyle tereyağı daha sarımsı renge sahip olmaktadır.
Ayrıca hazır paketlerin dışı bir kez daha sarılırsa derin dondurucudaki yiyeceklerden gelebilecek koku da önlenmiş olur. Kullanılırken 2-3 günlük miktarlar buzdolabına çıkarılır. ve tereyağı 11-12 aya kadar derin dondurucuda saklanabilir.
Köy tereyağı sadece ilkbaharda merada otlayan hayvanların (inek, koyun, keçi) sütünden yapılırsa koku olur. Bu kokunun nedeni ise bahar aylarında yeni yeşermiş otlarla beslenen hayvanların sütüne otların kokusunun geçmesidir. Aslında köy tereyağının kokuyor oluşu onun doğal olduğu anlamına gelmektedir.
Tereyağının yıkanması, lezzetin düzelmesini ve dayanıklılığın artması sağlar. Tereyağı taneli bir kitle halinde birikir. Bunun yoğrularak homojen bir kitle haline getirilmesi gerekir. Bu amaçla yıkanmış olan tereyağı topağı silindirler arasından geçirilir.
Dondurulup çözülmüş gıda, bozulma sürecine kaldığı yerden devam ediyor. Ancak çözüldükten sonra yeniden dondurulursa, ikinci kez çözüldüğünde bakteriler çok hızla çoğaldığı için zehirlenme riski artıyor.
Tereyağını son tüketim tarihi geçtikten 1-2 ay sonrasına kadar tüketmeye devam edebilirsiniz. Paketi açılmayan bir tereyağı ise son tüketim tarihi geçtikten 2-3 ay sonrasına kadar tüketilebilir. Tereyağının bu kadar uzun süre bozulmadan kalmasının sebebi çok fazla laktoz içermemesi ve çoğunlukla yağdan oluşmasıdır.
Köy tereyağı sadece ilkbaharda merada otlayan hayvanların (inek, koyun, keçi) sütünden yapılırsa koku olur. Bu kokunun nedeni ise bahar aylarında yeni yeşermiş otlarla beslenen hayvanların sütüne otların kokusunun geçmesidir. Aslında köy tereyağının kokuyor oluşu onun doğal olduğu anlamına gelmektedir.
2 - Koku: Herhangi sorunu olmayan tereyağı koklandığında süt kokusu gelecektir. Sütün kokusunu tereyağında çok daha yoğun almak mümkündür. Fakat süt kokusu dışında ekşi ya da acımtırak bir koku geliyorsa bu da tereyağının bozulduğu yönünde yorumlanabilir.
Sıcak su testini uygulayabilmek için, bir bardağa sıcak su dökün. Tereyağından bir parça kesin ve suyun içerisine atın. Tereyağı suyun içinde tek parça halinde küçülerek eriyorsa gerçektir. Fakat suyun içinde parçalara ayrılarak eriyorsa sahte olma ihtimali yükselir.
AK GIDA SAN.VE TİC.A.Ş.
İpuçları: Kahverengi tereyağını çok yüksek ateşte yapmaya çalışırsanız yağ yanar ve süt maddeleri açığa çıkmayarak yanık bir tat elde etmiş olursunuz. Bu nedenle kısık ateşte dibinin yanmaması için sürekli karıştırarak ve belli aralıklarla çırparak hazırlamaya özen gösterin.
Tereyağı diğer yağlara oranla daha sağlıklı olmasıyla bilinen bir yağdır. Abartılmamak kaydıyla tüketilmesi de uygundur. Şeker hastaları için ise bu yağ tehlikeli değildir. Hatta az ve düzenli tüketimi şeker hastalığına iyi gelmesiyle bilinmektedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri