Kronik böbrek yetmezliği belirtileri arasında bitkinlik, akıl karışıklığı, mide bulantısı, özellikle geceleri sık idrara çıkma, el ve ayakta şişlik, göğüs ağrısı, nefes darlığı ve ileri aşamalarda kusma sayılabilir. Kronik böbrek yetmezliğinde hastalık aşama aşama ilerlediği için erken tanı koymak zordur.
Kronik böbrek yetmezliğini teşhis etmek için en temel olarak yapılması gereken testler; kan testleri (üre, kreatinin vb ), idrar testleri ve böbreklerin ultrasonografi ile görüntülenmesidir. Erken dönem böbrek yetmezliği hastalarında kan testlerinde anormallik olmayabilir.
Akut böbrek hasarlı çoğu hasta tam olarak iyileşir, ancak bazı kişilerde bunun sonucunda kronik böbrek yetmezliği gelişebilir. Ağır vakalarda, vücuttaki atık maddeleri uzaklaştırmak için diyalize girmek gerekebilir.
Böbrek ağrısı genellikle sırtta (kaburgaların altında, omurganın sağında veya solunda) hissedilir. Yanlar, üst karın veya kasık gibi diğer bölgelere yayılabilir. Böbrek taşı olduğu durumlarda ağrı genellikle sırt, yan, alt karın veya kasıkta hissedilir.
Böbreklerin en önemli görevlerinden biri vücuttaki zararlı ve atık maddelerin süzülerek idrar yolu ile dışarı atılmasıdır. Kreatinin bu maddelerden biridir. Kan ve idrar tahlillerinden bakılabilen bu değerle böbrek hastalıklarının tanı ve takibi yapılabilmektedir.
İlgili 25 soru bulundu
Böbrek yetmezliği teşhis edilirken, doktorunuz böbreklerinizin işlevlerini değerlendirmek için bazı testler yapabilir. Bu testler arasında kan testleri, idrar testleri ve böbrek resimleme testleri sayılabilir. Bu testler böbreklerinizin ne kadar iyi çalıştığını ve ne kadar hasar gördüğünü belirlemek için yapılır.
Böbrek hastalığının ilk evre belirtileri arasında; · Kan basıncında yükselme, · Vücutta su birikimi veya idrar miktarında azalmanın yanında iştahsızlık, · Bulantı gibi şikayetler, Hastalık ilerlediğindeyse; · İdrarda ciddi azalma, · İdrar renginde koyulaşma, · Kanlı idrar, · Tansiyonun aşırı yükselmesi gibi belirtiler ...
Daha önce olmayan ancak ani bir şekilde ortaya çıkan nefes darlığı, Nedeni olmayan uyuşukluk, yorgunluk ve bitkinlik hali, Geçmeyen veya sık sık oluşan mide bulantısı, Göğüste hissedilen baskı ya da ağrı
Tütün ve sık sık alkol tüketimine geçit yok!
Alkol böbreklere ve karaciğere karşı olumsuz olan kimyasallar ve toksinler barındırır. Haliyle çok fazla tüketildiğinde böbreklerin iflas etmesi kaçınılmaz bir gerçeğe dönüşür. Sigara da aynı şekilde böbreklerin en önemli düşmanı arasında yer alıyor.
Önemli olan böbrek yetmezliği gelişmeden müdahale etmektir. Böbreklerde kalan hücreler kendilerini yenilemez tam tersi ilerler ve daha kötüye gider.
Kızartma, fast food, işlenmiş gıdalar ve kırmızı et aşırı tüketildiğinde hipertansiyona, bu hastalık da böbrek yetmezliğine neden olur. Aynı zamanda kafein ve asitli içecekler de böbreklerin baş düşmanıdır. Böbrek vücutta oluşan atıkların atılmasından sorumlu olan organlarımızdan birisidir.
Vücut sağlıklı olarak idrarı dışarı atamadığında toksinler böbrekte birikir ve böbreklere aşırı bir yük biner. Bu duruma idrar yollarını tıkayan prostat, kolon, boyun ve mesane kanserleri neden olur ve böylece böbrek yetmezliği ortaya çıkar.
Böbrek işlevlerindeki ciddi bir azalma, kanda zararlı madde (toksin) ve kirlilik oranını arttırır. Bu da kişilerde yorgunluk, zayıflık ve dikkat toplamada zorlanmaya neden olur. Böbrek hastalığının yol açtığı bir diğer sorun ise güçsüzlüğe ve yorgunluğa neden olan ve “anemi” adı verilen kansızlıktır.
Böbrek enfeksiyonunun en yaygın belirtileri arasında bulantı, donuk ağrı, idrara çıkma sırasında yanma veya ağrı, idrarda kan veya irin, keskin ağrı, kötü kokulu veya bulanık idrar, kusma, sırt veya kasık bölgesi ağrısı, titreme ve ateş görülür.
Dehidrasyon vücutta atık ve asit birikmesine neden olabilir ve böbrekleri kas proteinleri (miyoglobin) ile tıkayabilir. Bütün bunlar böbreklere zarar verebilir. Dehidrasyon, hızlı tedavi edilmezse böbrek hasarına yol açabilen böbrek taşı ve idrar yolu enfeksiyonlarının oluşumuna da katkıda bulunabilir.
Sağlıklı insanların böbrekleri uzun süreler susuz kalmayı kaldırabilir. Ancak 16 saati geçen susuz kalma durumunda böbrek fonksiyonları düşük olan ya da sınırda olan hastalarda risk artmaktadır.
Böbreklerin fiziksel olarak muayenesi mümkündür. Hastaların sırt kısmına göz ile inceleme yapılarak anomali tespiti sağlanmaktadır. El ile muayeneye palpasyon denmektedir. Sırttan böbreklerin üst kısımlarına dokunularak hassasiyet tespiti yapılmaktadır.
İdrar yolu enfeksiyonu, kanlı idrar yapma, yanlarda ağrı-böğür ağrısı denilen, böbrek taşı oluşumu ve yüksek tansiyon böbrek kistleri belirtileri arasında sayılabilir. Kistlerin çokluğu ve büyüyerek diğer dokulara zarar vermesi hastalarda ağrıya sebep olabilir.
İdrar yolu enfeksiyonunda, idrar yaparken ağrı ya da yanma hissi, sık idrara çıkma ihtiyacı, acil veya aniden idrar yapma ihtiyacı ya da idrarda kan görülmesi gibi belirtiler görülebilir. Böbrek enfeksiyonunda ise ateş, sırt ağrısı, bulantı ya da kusma gibi semptomlar oluşabilir.
Böbrek Büyümesinin Belirtileri
Alt karında ve kasıkta ağrı İdrar yaparken ağrı Sık idrara çıkma isteği. Mide bulantısı, kusma, ateş
Genellikle ağır kaldırma ya da bir travma sonrasında oluşan sırttaki kas ağrıları, daha aşağıda hissedilme eğilimindedir. Böbrek ağrıları ise, kaburgaların hemen altında, sırt ağrılarından daha yüksekte ve derin hissedilir. Ağrı keskindir ve nedenine bağlı olarak kasıklara veya karın bölgesine doğru yayılabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri