Gönül okşamak şeklinde de kullanılan bu deyim, hem kızgın hem de kırgın insanlara hitaben söylenir. Gönül almanın ikinci anlamı yüze gülmek ve iltifat etmektir. Birinin gönlünü almak için genellikle özür dilenir, o kişiye güzel sözler söylenir ya da hediye alınır.
"Gönül Almak" bir kişinin başka birinden özür dileme, yaptığı bir hatayı telafi etme veya onun gönlünü yeniden kazanma çabası anlamına gelir.
"Hafife Almak" bir şeyin önemini, değerini veya etkisini düşük görmek, yeterince ciddiye almamak anlamına gelir.
Genellikle delikanlılar için kullanılan deyimlerden birisi de çakı gibi deyimi olmaktadır. Çakı Gibi Ne Demektir? Çakı gibi deyiminin anlamın çevik, atik ve canlı insanların davranışlarını ve görünümlerini betimlemesi olmaktadır.
Tatlı canını sıkmak DEYİMİ AÇIKLAMASI
gereksiz şeylere üzülmek ve bunları dert edinmek.
İlgili 24 soru bulundu
[1] Aynı konuyu tekrar tekrar anlatarak dinleyeni bıktırmak, sıkıcı tat vermeye başlamak.
"Burun Kıvırmak" deyimi, Türkçede bir şeye veya birisine karşı ilgisizlik, hoşnutsuzluk veya küçümseme göstermek anlamına gelir. Bu ifade, genellikle bir kişinin bir şeye, bir duruma veya birisine karşı ilgi göstermemesi, onu beğenmemesi veya onu küçümsemesi durumlarında kullanılır.
“dilinde tüy bitmek” deyimi, tekrar tekrar söylemekten usanmak, bıkmak anlamına gelir. Bazı insanlar kendilerine söylenen şeyleri anlamaz ya da anlamak istemez. Bu yüzden aynı şeyi defalarca söylemek zorunda kalabiliriz. İşte tam da böyle durumlarda “dilimde tüy bitti” deyimini kullanırız.
Gönül almak, kişinin herhangi bir nedenden dolayı kalbini kırdığı kişiden özür dilemesi ve kendisini o kişiye affettirmesi demektir. Gönül okşamak şeklinde de kullanılan bu deyim, hem kızgın hem de kırgın insanlara hitaben söylenir.
Gönlüne girmek TDK sözlük anlamı şu şekildedir: kalbine girmek.
"Gönlünü Çelmek" ifadesi, Türkçede birinin duygularını, ilgisini ya da aşkını kazanmak anlamında kullanılır. Daha çok romantik bağlamda, bir kişinin başka bir kişinin sevgisini, ilgisini kazanması ve onu etkilemesi durumlarında tercih edilen bir deyimdir.
[1] İnatla kendi istediğini yapmak ve yanlış olsa bile o yolda devam etmek.
Belli bir alanda uzmanlaşmış, eğitimli kişilere mürekkep yalamış denir. Kitap okuyup araştırma yaparak kendi kendini geliştiren kişiler için de aynı deyim kullanılır.
"Ağzı kulaklarına varmak", bir kişinin çok mutlu veya memnun olduğu zamanlarda kullandığımız bir deyimdir. Bu ifade, kişinin yüz ifadesinin sevinçten dolayı genişlediğini, gülümsemenin kulaklara kadar ulaştığını mecazi olarak anlatır.
Kulak Kesilmek: Bu ifade ise, bir konuya veya olaya şaşkınlık, hayret veya dikkatle odaklanma durumunu ifade eder. Bir kişinin bir olay karşısında şaşırmış, dikkati tamamen o olaya çevrilmiş ve adeta başka hiçbir şeye dikkat edemez hale gelmiş olması bu deyimle anlatılır.
Ağzını aramak deyimi kurnaz biçimde karşı kişiyi konuşturarak ondan laf almaya çalışmak anlamını taşımaktadır. Kişinin saklamış olduğu bazı gizli bilgileri ya da sırları ortaya dökmek için ağzından laf almak şekilde ifade edilir.
Devede kulak büyük bir bütüne göre ufacık parça demektir. Genelde küçük durumlar ya da büyütülmemesi gereken olaylar için devede kulak deyimi kullanılır. Bu olayın büyütülmemesi gerektiği ve geçici küçük bir sorun olduğu anlamını taşır.
- İşi düzelteyim, bir iyilik yapayım derken büsbütün bozmak ve büyük bir zarar vermek.
"Kafa patlatmak" deyimi, genellikle bir problemi çözmek veya zor bir konuyu anlamak için yoğun düşünmek, çok düşünerek zihni yormak anlamında kullanılır. Mevcut bir sorun karşısında çözüm üretmeye çalışırken ciddi mental çaba sarf etmeyi ifade eder.
“Nabza (veya nabzına) göre şerbet vermek” deyimi birinin hoşuna gidecek, gururunu okşayacak yolda davranmak manasına gelen sık duyduğumuz bir ifadedir. [1] Ben size bu deyimin ilk çıkış noktasının orta çağda kullanılan bir teşhis ve tedavi pratiğinden çıkmış olabileceğini söylesem şaşırır mısınız?
En kısa atasözleri bir elin nesi var iki elin sesi var, besle kargayı oysun gözünü, hatasız kul olmaz gibi atasözleridir.
- Zengin kaşınmış, fukara zannetmiş, para verecek. - Ölüler de zanneder ki, diriler her gün helva yiyir. - Uyursun sabaha galır, ölürsün ellere galır. - İgidim (kocam) igid olsun da, yerim çalı dibi olsun.
Baklayı ağzından çıkarmak: Gizli tuttuğu şeyleri açıklamak, söyleyemediği şeyleri sabrı tükenince söylemek. Baltayı taşa vurmak: Farkında olmadan karşısındakini rahatsız ede cek, kızdıracak söz söylemek. Bardağı taşıran son damla : Sonunda insanın sabrını tüketen, olum suz tepki yaçatan söz, davranış vb.
İçi içine sığmamak, yaşanan bir olay ya da alınan bir haber sonrası çok fazla sevinmek ve mutlu olmak anlamına gelir. Bu deyimin ikinci anlamı ise heyecanlanmaktır. Bir şey için çok fazla sabırsızlandığını ve bir an önce gerçekleşmesini istediğini belirtmek için de aynı deyim kullanılır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri