Bununda bir günahı yoktur... (Gelinin, kaynana ve kayın baba'ya bakma zorunluluğu yok... bakmazsa günahı da yok..)
Demek ki bir evlat anne ve babasına bakmakla yükümlüdür.
Bu vazifesini yapmadığı takdirde günaha girmiş olur. Gelin ise kayınvalide ve kayınpederini br yabancı olarak değil de anne ve babası gibi görmeli ve onlara hizmette kusur etmemelidir.
Gelin, kayınvalidesi ve kayınpederine bakmakla doğrudan yükümlü değildir. Ancak, kayınvalide ve kayınpederin kendilerine bakacak yakınları bulunmazsa ya da bulunduğu halde bakacak durumda değillerse, doğal ihtiyaçlarını karşılamasında kayınvalidesi ve kayınpederine yardımcı olması da gelinin ahlaki görevidir.
GELİN KAYINVALİDESİNE BAKMAKLA YÜKÜMLÜ MÜDÜR? Bir gelin kayınvalidesine bakmakla yükümlü değildir. Herkes kendi annesine bakmakla yükümlüdür.
Kayınvalide veya kayınpederin gelin üzerindeki haklarından değildir. Buna göre gelinin erkeğin aile büyükleriyle alakası saygı hürmet çerçevesindedir. Evde hizmetçi ve emir eri türünde değildir. Kadının eşinin bakmakla yükümlü olduğu bireylere bakmakta eşine yardımcı olması eşine yardımcı olma görevidir.
İlgili 24 soru bulundu
Gelinler ve damatlar direkt sorumlu değildir. Çocuklar arasından da erkek çocuk kızdan önce sorumludur. Gelin direkt kendisi fiili olarak bakmak zorunda değildir ( çalışıyordur hastadır vs) ama bu durum kocasının, annesine bakmasını engelleme hakkı olduğu anlamına gelmez.
Dr. Aydın, gelin-kayınvalide arasındaki çekişmelerin belli başlı sebeplerinin ön yargılar, alınganlık, kişilik farklılıkları, gelin ve kaynananın haddini aşması, başkasını yönetme isteği, kıskançlık, ruhsal hastalıklar, bencillik, cahillik gibi konular olduğunu belirtti.
Her çocuk kendi durumuna göre, bakıma muhtaç olan anne-babasına bakmakla sorumludur. İslam, ana-baba hakkını çok önemser ve kutsal kabul eder. Öyle ki İslam'da cennetin bir yolu da anne ve babanın rızasından geçtiği kabul edilmektedir. buyrulmaktadır.
Başliktaki soruya cevap olarak tabii ki, yakin oturmalisiniz, hatta ayni evde yaşamali, calişiyorsa isten cikip erkek ailesine hizmet etmeli, misafirlerini guleryuzle karsilamali, kv ile akrabalari gezmeli, erkek ailesi ne dese tabii ki, siz ne dersiniz odur demeli.
Ama bu, örften ve günümüzde öyle alışıldığından dolayıdır. Öyleyse kayınpedere ve kayınvalideye baba ve anne demenin dinen bir sakıncası olmadığı söylenebilir.
Kayınvalide, Yalnız Nikâhın Kıyılmasıyla Damadına Mahrem Olur mu? Kadın ile erkek arasında nikâh akdi gerçekleşir gerçekleşmez kayınvalide ebedi olarak damadına mahrem olur. Bu mahremiyet için gelin ile damadın zifafa girmesi şart değildir. Allah (cc) şöyle buyurmuştur: …
Cevab 2- Kaynananın gelinini reddetmesi şer'i bir mazereti varsa ya da bir sağlık sorunu sebebiyle caiz olabilir. Ama meşru bir mazeret yoksa NŞA da 3 günden fazla küs durmaması sünnet gereği olarak dikkate alması gereken bir dini değerdir.
Eşinizin ailesine bakmak zorunda değilsiniz. Eşinizin bu konuda sizi zorlaması ve beraber yaşamak zorunda bırakması bir kusurdur ve boşanma sebebidir.
Dolayısıyla hasta olan kayınpederin bakımını yapabilecek eşi, oğlu veya erkek torunu ya da öz kızı olduğu hâlde söz konusu bakım ve hizmetin gelin tarafından yapılması dinen doğru olmaz. Onların bulunmaması hâlinde ise bu hizmetleri gelinin yapmasında dinen bir sakınca yoktur.
Kadın oğlu, babası, dedesi, kardeşi, amcası, dayısı, kayınpederi ve damadı gibi kendisine nikâhı ebediyen haram olan mahremleri yanında, ziynet yeri sayılan saçını, başını, boynunu, gerdanını, dirsekten aşağı kollarını, ayaklarını ve bacaklarının diz kapağından aşağı kısmını açık bulundurabilir.
el Cevab: Anne babaya hizmet bütün evlatların dini sorumluluğudur. Erkek evlat veli niteliği olduğundan anne baba yaşlanınca onlara bakmak ve gözetmekle fıkhi açıdan mükellef olur. Kız evlat evlendiğinde bu yükümlülüğü gücü yettiği kadar olur.
Kadın sadece kendi evinden sorumludur. Kayınvalidenin evini temizleme zorundaligi yoktur.
Yani eşinin annesi ile karşılıklı konuşarak duygularını ifade etmesi konusunda rahat olabilmelidir. Gelin kaynanasına duygularını kırıcı olmadan, ben diliyle ifade edebilirse ve eğer kaynanası da kendisini ifade edip, gelininin duygularını dinleyebilirse, genellikle ilişki devam edebilecek düzeyde kalmaktadır.
Damat, eşinin anne ve babası olması hasebiyle onlara hürmet göstermeli ve yakınında ise, ziyaret etmeli ve imkanı varsa ihtiyaçlarını gidermelidir. 2. Evlenen kızın tasarrufu kocanın velayetine geçer. Evlendikten sonra sorumluluk artık kocaya aittir.
Fıkıh kitaplarında kocanın, hanımının anne-baba ve akrabalarını ziyaretini yasaklayamayacağı kaydedilir. Çünkü sıla-i rahim farz olduğundan, erkek, hanımının bu farzı işlemesine engel olamaz. Bu haftalık ziyaret, anne-babanın oturdukları yerin yakın bir mesafede olduğu sürecedir.
Erkek evine ve karısına bakmakla yükümlüdür. Çünkü erkek kadını Allah'ın emaneti olarak almıştır. Onu alırken onun geçimini ömür boyu sağlamakla ve ihtiyaçlarını ömür boyu karşılamakla kendini yükümlendirmiştir. Dolayısıyla erkek kadının malına kadının rızası dışında dokunursa bunun hukuki sonuçları olacaktır.
Bir Müslüman erkek, geçinmeye muhtaç olan yakınlarına -yakından uzağa doğru sıra kendine geldiğinde- bakmaya, kendinde geçim fazlası varsa vermeye mecburdur. Ana, baba ve yukarıya doğru, evlat torun ve aşağıya doğru akrabaya zekat dışı yardım gerekir, bunlara zekat verilemez.
Gelin-kaynana çatışmalarının en önemli sebeplerinden birinin ön yargılar olduğunu anlatan Prof. Dr. Aydın, ''Maalesef gelinin kaynanaya, kaynananın geline karşı tutumunu, peşin hükümler belirliyor ve kafalarında taşıdıkları ön yargılara göre davranıyorlar. Bu da küçük bir anlaşmazlığı kavgaya dönüştürüveriyor.
Evlenilmesine hiçbir zaman müsaade edilmeyen kimseler şunlardır: Kanbağı olan akrabalardan torun, evlat, anne, baba, dede, nine, kardeş, teyze, dayı, hala, amca, yeğen. Evlilik yoluyla edinilen (sıhrî) akrabalardan kaynana, kayınbaba, eşlerin başkalarından olan çocukları, evlatların eşleri.
Gelin ve kaynana çatışmalarının ana sebeplerini sıralayan uzmanlar bunların; öz yargılar, alınganlık, kişilik farklılıkları, gelin ve kaynananın karşılık hadlerini aşması, karşılıklı olan özel hayata müdahale, ruhsal hastalıklar, kıskançlık, bencillik ve başında aslında cahilliğin olduğu belirtildi.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri