Çocuklarda görülen mutsuzluk, ağlayacakmış gibi görünme, en küçük şeylere sinirlenme, önceden keyif aldığı etkinlikleri yapmaktan sıkılma ya da keyif almama, uyku düzeninin bozulması, enerjisinin azalması gibi belirtiler depresyona işaret ediyor.
İlgisiz Çocuk Sendromu Yaşayan Çocukların Davranışları
Daha çok içine kapanık, sessiz bir ruh hali içinde olurlar. Sosyalleşmek, dışarı çıkmaktan çok evde oturmayı tercih ederler. Konuşmakta zorlanırlar, kendilerini ifade etmekte oldukça zorlanırlar.
Akranlarına nazaran öğrenmede güçlük çekmesi, Ders dinleyememesi ve sürekli odaklanma sorunu yaşaması, İlişkilerinde sorunlara neden olan ani ruh hali değişimlerinin baş göstermesi, Konuşma bozukluklarının ortaya çıkması, ortaya çıkan bu takılma ve tutulmaların sosyal hayatını etkileyecek boyutlara ulaşması.
Bebek anne yani bakıcıdan uzak kalırsa depresyona girebilir. Eğer bebek uzun ağlama nöbetlerine giriyorsa, iştahsızlığı varsa, kendi kendine sallanıyor, kendine vuruyor, çevreine karşı ilgisi yoksa, uykus düzeni bozulmuşsa depresyona girmiş olma ihtimali yüksektir.
İlgili 25 soru bulundu
Kaygılı bireyler tarafından yetiştirilen çocuk, aşırı korunduğundan, özgürce hareket edemez, bağımsızlaşamaz, kendini korumayı öğrenemediği için de zarar görme kaygısı yaşayabilir, tedirgin ve güvensiz hissedebilir.
Çocuklukta yaşanan depresyon, genellikle isteksizlik haliyle kendini gösteriyor. Bu isteksizlik uyku ve iştahın bozulmasına yol açıyor, zamanla dikkatini toplamakta zorlanan çocuk, ruhsal bir çöküntü içerisine giriyor. Tüm bunları fark etmeleri için ailelere büyük sorumluluk düşüyor.
Öz güven eksikliğinin başlıca nedeni ailevi problemler ve anne ve babanın davranışlarıdır. Anne ve babası ayrılmış veya sürekli kavga eden ve problemler yaşayan ailelerin çocuklarında öz güven eksikliği sıklıkla görülmektedir. Yaşam tarzı öz güven eksikliğini etkileyen en önemli faktörlerden biridir.
Kaygı ve endişelerinizle birlikte sık sık kalp çarpıntısı , nefes darlığı , baş ağrısı , terleme, titreme, baş dönmesi, huzursuzluk hissediyorsanız, önemli bir psikolojik hastalık yaşayıp yaşamadığınızı tespit etmek için psikologa gitmelisiniz.
Genellikle çocuklarda sık gördüğümüz davranış bozuklukları arasında hırçınlık, sinirlilik, saldırganlık, sürekli ağlayarak isteklerini yaptırma, inatçılık, yalan söyleme, alt ıslatma, dışkı kaçırma, yeme bozukluğu, karşı gelme, uyku bozukluğu gibi problemler vardır.
İlgisiz Büyüyen Çocuklarda Görülen Fiziksel Gelişme Geriliği
Bu çocuklar konuşmayı, yürümeyi, kendi başına yemek yemeyi, tuvalet ihtiyaçlarını kendi başlarına karşılama gibi aktiviteleri daha geç öğrenir. Öğrenme ve uygulamada zorluk çekerler. Bunları öğrenmek için ilgili bir rehbere ihtiyaç duyarlar.
İlgisizlik güvensizliği beraberinde getirir!
Duygu ve davranışlarını yerine göre uygun şekilde ayarlayamaz, aşırı tepkisel ya da içe dönük olurlar. İnsan ilişkilerinde sorun yaşarlar. Büyüdüklerinde kimselere güvenemezler. Devamlı çevrelerinden iyilik değil kötülük beklentisi içinde olurlar.
7 yaş ve altı için herhangi bir zamanda çocukların yalnız bırakılması önerilmemektedir. Bu, çocukları arabalarda, oyun alanlarında ve bahçelerde gözetimsiz bırakmayı da içerir.
Çocuk psikoloğu, bebeklikten ergenliğe kadar gelişim sürecini inceler ve süreci anlamlandırmaya çalışan uzman kişilerdir. Çocukların nasıl öğrendiklerini, nasıl düşündüklerini, duygusal tepkilerini, etrafıyla olan etkileşimlerini, akran ilişkilerini, duygularını, mizaçlarını ve gelişmekte olan kişiliklerini incelerler.
Hastalık belirtisi sayılan anksiyete, kuruntu, kuşku, üzüntü, güvensizlik, korku vb. belirtilerin olmaması. 2-Kişinin içinde yaşadığı aile, yakın ve uzak çevresiyle olumlu ve tutarlı ilişkiler içinde olması. 3-Kişinin insanlarla sevgi ve saygıya dayalı bağlar kurabilmesi. 4-Kişinin kendine güven duyması.
Özgüven, belli bir düzeye ulaşıncaya kadar gelişir; genellikle 10 yaşında özgüvenin gelişimi tamamlanır ve bir süre sonra, ergenlik döneminde çocuk özgüvenini test etmeye başlar. Çocukların özgüvenini en çok etkileyen kaynak anne-babadır.
Çocuklarda özgüven eksikliğinin belirtileri şu şekildedir; karar verememe ve kararsız kalma, sorumluluk almak istememe, duyguları ifade edememe, huzursuz bir ruh yapısı, aşırı temkin, yeni kişiler ile tanışamama.
Çocuğa destek verilmeli, karşılıksız sevildiği hissettirilmelidir. Çocukla konuşulmalı, birlikte zaman geçirilmeli, duygu ve düşüncelerini ifade etmesi sağlanmalıdır. Arkadaş edinmesi sağlanmalı, fakat bu konuda baskı yapılmamalıdır. Çeşitli kurslara, spora ve sosyal aktivitelere katılması için teşvik edilmelidir.
Depresyon belirtileri şunlardır:
Sürekli üzgün hissetme veya depresif bir ruh hali içinde olma. Bir zamanlar zevk alınan etkinliklere karşı ilgi duymama ya da eskisi kadar zevk almama. Diyetle ilgisi olmayan kilo kaybı veya kilo artışı Çok fazla uyuma veya uyku problemi yaşama.
Çocukluk depresyonu, derin üzüntülü bir duygu durumu içinde düşünce, konuşma, hareket ve fizyolojik işlerde yavaşlama ile durgunluk hali, değersizlik ve karamsarlık duygularına kapılmadır.
Depresyon genellikle 20'li veya 30'lu yaşlarda başlar, ancak her yaşta ortaya çıkabilir. Erkeklere oranla çok daha fazla sayıda kadına depresyon teşhisi konulmaktadır. Bunun nedeninin ise kadınların daha yaygın olarak tıbbi yardım istemesi olduğu düşünülmektedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri