Bina amortismanı ise bu değer ile taşınmazın değerinin çarpılması aracılığıyla bulunmaktadır. Örneğin; 400.000 TL değerinde olan bir taşınmaz 20 yıldır kullanılıyorsa bina amortisman oranı 1/20'dir. 400.000 TL ile 1/15 bina amortisman oranı çarpıldığında bina amortisman bedeli 20.000 TL olarak hesaplanmaktadır.
Herhangi bir binanın yıpranma payını saptamak için Yıpranma Paylarına İlişkin Oranları Gösterir Cetvelde yer alan gruplardan ve cetvelde gösterilen gruplardan ve yaş kademelerinden uygun yüzde oranını almak yeterlidir. Örneğin; Betonarme - Karkas sistemde ve 16-20 yaş arası binanın yıpranma payı oranı %20'dir.
Gayrimenkul sektöründe binaların zaman içerisinde aşınması ve eskimesi sebebiyle ortaya çıkan değer kaybına yıpranma payı adı verilir. Bu değer düşüşü; duran varlıkların aşınma, yıpranma veya eskime payını ifade eden amortisman hesaplaması ile ortaya çıkarılır.
İşçilerin yaptığı işler, genellikle ağır fiziksel çalışma gerektirir ve uzun süreli çalışmalar sonucu yıpranmalarına neden olabilir. Özellikle inşaat, madencilik, metal işleri, tarım ve gıda işletmeleri gibi sektörlerde çalışan işçiler, yıpranma payından yararlanabilirler.
Buna göre, bina vergi değerinin hesabında, bina metrekare normal inşaat maliyet bedeli ile dıştan dışa yüzölçümü çarpılarak binanın inşaat maliyeti bulunacaktır. Bu bedele, bina asansörlü ve kaloriferli ise asansör ve kalorifer farkı ilave edilecek, aşınma payı ise indirilecektir.
İlgili 22 soru bulundu
Madde 5 – Vergi daireleri, görev alanları içinde bulunan emlakin değerlendirilmesinde yararlanmak üzere, mahalli bayındırlık, tarım, imar ve iskan, orman, tapu ve kadastro, belediye ve özel idare gibi kuruluşlardan da bilgi almak suretiyle vergi haritaları düzenleyebilirler.
“Beyan değeri”, “belediye rayici”, “emlak vergisi matrahı”, “emlak vergisi değeri” tanımlamalarının Türkiye'de “gerçek değer”, “piyasa değeri”, “pazar değeri”, “piyasa rayici”, “rayiç değer”, “rayiç bedel”, “sürüm değeri” ya da “satış değeri” gibi kavramlarla bir ilgisi yoktur.
Alo 170 SGK Hattı Üzerinden.
Normal işlerde çalışan kişiler için emekliliğe esas çalışma süresi 360 gün olarak hesaplanır. Ancak yıpranma payını almaya hak kazananlarda ise bu süre 420 ve 540 olarak hesaplanabilir. Kişinin yıpranma payını almaya hak kazanabilmesi için 3600 gün boyunca ağır şartlı işte çalışması gerekmektedir.
Gemi insanlarına, maruz kaldıkları statik elektrik, gürültü ve zor çalışma koşulları nedeni ile belirli bir süre çalışmalarına karşılık verilen yıpranma payı (fiili hizmet zammı) 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda yapılan düzenlemeyle 2008 yılında kaldırıldı.
360 günden eksik olan süreler de orantılı olarak yansır. Örneğin işçi 3.780 çalışırsa, ilaveten 630 gün prim elde eder(3.600 gün için 600 gün, 180 gün için 30 gün). Sonuç olarak yıpranma payından yararlanan işçi, emeklilik için gereken prim gün sayısını daha erken doldurma olanağına sahip olur.
8 Eylül 1999'dan önce hizmette bulunan bir kamu çalışanın yıpranma payının tamamı emeklilik süresinden düşüyor. Bu tarihten önce başlayan memurun yıpranma payının yarısı da emeklilik yaşından indiriliyor. Yıpranma payı hem emekli aylığını hem de ikramiyeleri olumlu yönde etkiliyor.
Ticari bir terim olarak bir işletmede kullanılan yatırım araçlarının, zaman içinde meydana gelen fiziki, ekonomik ve hukuki değer kaybını karşılamak için bu mal varlıkları için ayrılan bedele aşınma payı adı verilir.
Ağır işlerde çalışanlar her yıl için emekliliklerine 60 ila 90 gün eklerken bazı meslekler ise 180 gün ekstra yıpranma hakkı kazanıyor. Bu tarz iş kollarında çalışan ve erken yaşta emekli olmak isteyenlerin yerine getirmesi gereken bazı koşullar bulunuyor. Bunlardan en önemlisi, istenen prim gün sayısını doldurmak.
Normalde memurlar için işveren kamu kurumu malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına işveren payı olarak yüzde 20 oranında prim yatırırken, bir yıl çalışma karşılığı 90 gün yıpranma alan işlerde görev yapan memurlar için söz konusu sigorta kollarına 5 puan fazla olarak yüzde 25 oranında prim ödüyor.
Yıpranma payı ağır hizmet şartlarında çalışan işçilere verilmektedir. Bu ağır hizmet şartları arasında cam atölyeleri, demir çelik fabrikaları, asit üretim fabrikaları olabildiği gibi basın yayın ve gazetecilik alanı, emniyet, askeriye gibi alanlar da yer almaktadır. Yıpranma payı meslek dalları oldukça geniştir.
Sağlık çalışanlarından mesai saatlerinin dışında bir ayda 48 saatin üzerinde nöbet tutanlara aylık 7,5 gün olmak üzere yılda toplam 90 gün fiili hizmet zammı (yıpranma payı) geliyor.
Bu nedenle de hak kazandığınız itibari hizmet (yıpranma) süresi, emekli aylığınıza ve emekli ikramiyenize katkı sağlamaz.
Yıpranma hakkı gelecek
Her yıl 90 günü bulan bir prim desteği sağlanacak. Bu, 4 yıl çalışan bir annenin 5 yıl prim kazanması anlamına gelecek. Anne ne kadar fazla prim kazanmış ise yaş şartı da o kadar geriye gidecek. Örneğin anneye 2 yıllık bir prim eklenmiş ise yaş şartı 2 yaş geriye çekilecek.
Emeklilikte yaşa takılanlar emeklilik koşullarını yerine getirip getirmediklerini e-Devlet üzerinden öğrenebiliyorlar. Ancak, yıpranmaya tabi çalışmalar e-Devlet'te görünmüyor.
Buna göre, hesaplanan yıpranma payları 5 yılı geçmemek üzere, çalışanların prim gün sayılarına eklenecek. Bu süre de 3 yıla kadar uygulanacak. Yıpranma payında kamu, özel ayrımı ise söz konusu olmayacak.
3600 gün olanlar, Kanunun yürürlük tarihinden sonraki bu işyerlerindeki çalışmalarının her tam yılı için ¼'ü (90 gün) kadar bir süre itibari hizmet süresi olarak eklenir. İtibari hizmet gün sayısı (çalışılan gün sayısı x 0.25) formülünün uygulanması ile hesaplanır.
Satış işlemi rayiç bedel üzerinden değil gerçek bedel üzerinden yapılır ve gerçek bedelin beyan edilmesi zorunludur. Ancak tapu işlemleri rayiç bedelin altında gerçekleştirilemez. Tapu işlemleri gerçekleştirilirken satış bedelinin binde 20'si tapu harcı olarak alınır.
Her konutun metrekare başına belirlenen fiyatları toplanır ve referans olarak alınmakta olan konut sayısına bölünür. Hesaplanmış olan bir metrekare fiyatı tapu rayiç bedelini öğrenmek istediğiniz evin toplam metrekaresiyle çarpılır ve çıkan sonuç evin tapu rayiç bedeli olarak baz alınır.
Rayiç, kelime anlamı olarak bir malın piyasa değeri anlamına geliyor. Bu sebeple de rayiç bedeli; satılacak, vergisi ödenecek ya da sigorta ettirilecek mal ya da taşınmazın güncel değerini ifade ediyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri