Psikoloji alanında bilişsel çarpıtmalar (cognitive bias) şeklinde ifade edilen kavram, bireylerin deneyimlerini yorumlarken ve karar alırken sistematik bir şekilde mantığa aykırı bir düşünce yapısını takip etmeleri anlamına gelir.
Bireyi sıkıntıya sokan otomatik düşünceler incelendiğinde, bu düşünme süreci sırasında belirgin bazı hataların olduğu gözlenebilir. Bu hatalar bilişsel terapide bilişsel çarpıtmalar olarak adlandırılırlar.
Psikolojik rahatsızlıkların çoğunun (kaygı bozuklukları, depresyon gibi) nedeni olarak kabul edilen, bireyin sahip olduğu çarpıtılmış düşünceleri, işlevsel olmayan varsayımları ve kendince kuralları olduğu görülmektedir. Bu duruma Bilişsel Çarpıtmalar veya Düşünce hataları denir.
Çarpık düşünceler olarak da adlandırılan bilişsel çarpıtmalar gerçeklere dayanmayan abartılı bir düşünce kalıbıdır. Bilişsel çarpıtmalardan filtreleme ya hep ya hiç düşünme, aşırı genelleme ve -meli/-malı düşünce kalıpları için bir önceki yazımızı ↗ inceleyebilirsiniz.
İlgili 41 soru bulundu
Tek bir olaya ya da duruma dayanarak genelleme yapmaktır. Asla, her zaman, hiçbir zaman, daima, herkes, hep, hiç gibi kelimeleri rahatlıkla kullanır. Örneğin, sevgilisinden ayrılan bir kişinin bir daha asla mutlu olamayacağını düşünmesi buna örnektir.
Yaşamın her alanında kendimizi ve yaşadıklarımızı olduğundan daha olumsuz gördüğümüz zamanlar vardır. Genelde bu durumlarda, deneyimimiz ve ortada aksini gösteren kanıtlar olsa bile zihnimizdeki negatif filtre olayları başka türlü algılamamıza imkân vermez. Bu durumda zihnimize bilişsel çarpıtmalar hâkim olur.
Şimdi ise BDT kuramıyla ortaya koyulmuş ve sorunlarımızı çözmemizde en büyük engel taşıyan olumsuz otomatik düşünceler ve bilişsel çarpıtmaları ele alacağız. Yaşadığımız olaylarda otomatik düşünceler bilinçli olmaksızın ortaya çıkarlar.
Bilişsel Çarpıtmalar ( Düşünce Hataları)
Bilişsel çarpıtmalar beyninizin gerçeği yansıtmayan bağlantılar kurması, düşünmedeki sistematik hatalardır. Bu yapıda yer alan işlevsiz inançlar bireyin düşüncesini biçimlendirerek psikopatolojiye özgü bilişsel hatalara yol açarlar.
En sık yapılan düşünce hataları; “ya hep ya hiç” tarzı düşünme, kişiselleştirme ve suçlama, felaketleştirme, duygusal mantık yürütme, “-meli/malı” ifadeleri, zihinsel filtre, olumluyu yok sayma, aşırı genelleme, etiketleme, sonuca atlama(akıl okuma ve geleceği okuma).
Çarpıtma, bir konunun bir yönü ortaya çıkarılarak sunulmasıdır. Eksik kalan yanı nedeniyle içerik, sağlıklı kanaat oluşturmayı engeller ve yanıltıcı nitelik taşır. Sosyal medyada yayılan, Malatya'da bir siyasi partiye ait bir aşevi çadırının kapatıldığı iddiası da buna örnek.
ABC Kişilik Kuramı
ABC kuramında A noktasında kişiyi rahatsız eden bir durum vardır. B noktasında A durumuna dair olan inançlar yer alır. C ise sonucu ifade eder. Eğer kişinin A durumu için akılcı olmayan inançları varsa C noktasında kişi için hoş olmayan kaygı, stres, depresyon gibi durumlar yaşar.
8) Seçici soyutlama (zihinsel filtreleme): Belli bir ortamın ya da bağlamın genelini yok farz ederek seçtiği bir detayı öne çıkartıp durumun daha belirgin yönlerini göz ardı etmek ve bütün olayı bu ayrıntıyla tanımlamak.
Kişinin bilinci dışında ortaya çıkan, bizi olumsuz etkileyen işlevlerdir. Oldukça çabuk oluşan düşünceler, üzerinde düşünmeden çabucak ortaya çıkarlar. Yaşanan bir olaya verilen ilk tepki olarak da bilinen otomatik düşünceler, tesadüfen ortaya çıkmazlar.
Mental filtre
Bir olayla ilgili kötü olabilecek her şeyi kabul edip iyi şeyleri ya görmezden gelmek, ya da yine kötüye çevirip öyle kabul etmektir.
Algı, dikkat, öğrenme, hatırlama, muhakeme ve karar verme bunların en temel olanlarıdır.
Bir diğer değişle, bir bireyi üzen ya da mutlu eden şey olaylar değil, o bireyin olayları düşünme ve algılama şeklidir. Ancak, her düşünceyi bilinçli olarak üretmeyiz. Bazı düşünceler farkında olmadan kendiliğinden gelişir. Kendiliğinden istem dışı gelişen bu düşüncelere “otomatik düşünceler” diyoruz.
3. Çürütme teknikleri olarak bilinen danışanın bilişsel şemalarının yeniden yapılandırılması işlemi, BT'de genel olarak 'kanıt temelli çürütme' üzerinde kurgulanırken, RDDT'de kanıt temelli çürütmenin yanında mantıksal çürütme, anlamsal çürütme gibi diğer birçok tekniğe başvurulur.
Teknikler açısından şöyle bir ayrım kısmen edilebilir: ABC kuramı ADDT yaklaşımının bir parçası olarak anılır. Bilişsel terapi ise Sokratik sorgulama, güdümlü keşif ve aşağı doğru ok teknikleri ile daha tanınır.
Pavlov, Watson, Beck Wolpe, Lazarus, Skinner, Torndike, Bandura, Mahoney, Mechenbaum, Kazdin davranışçı yaklaşımı benimseyen önemli karakterler arasındadır (Corey, 1990; Nelson-Jones, 1982; Güleç, 1993).
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT); çok genel bir tanımlamayla, kişinin psikolojik sorunları ile ilişkili ya da onları sürdüren düşünce, duygu ve davranışlarını hedef alarak iyileşme sağlamayı amaçlayan bir psikoterapi ekolüdür.
Olumluyu yok sayma: Adından da anlaşılacağı üzere ısrarla olumlu olanı görmezden gelmektir. "Birinci oldum ama annemin dualarından dolayı oldu.", "Yarışmayı kazandım ancak şans benden yanaydı" gibi düşünceler buna örnektir.
Çarpıtılmış bu yorumlamalar, bireyin gelişim sürecinde oluşan hatalı öğrenmelerden kaynaklanmaktadır. Bilişsel çarpıtmalar, bir olayla ilgili anlık, plansız bir şekilde gelen olumsuz otomatik düşüncelere neden olurlar ve olumsuz içerikli bu yorumlamalar, psikolojik problemlerin gelişiminde temel bir role sahiptir.
Bilişsel Davranışçı Terapide bu düşünce şekline duygusal çıkarsama diyoruz. Duygusal çıkarsama tersine kanıtlar olmasına rağmen bunları yok sayarak ya da ihmal ederek sadece öyle hissedildiği için (aslında inanıldığı için) bir şeyin doğru olduğuna inanma şeklinde tanımlanabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri