Postmodernist roman, kendi özgün ve radikal formuna Türk edebiyatında seksenli ve doksanlı yıllarda ulaşır. Bilge Karasu, bu bağlamda postmodernist biçime ve bu biçiminin dinamik özelliklerine eserlerinde yer veren önemli isimlerdendir.
Türk edebiyatında, postmodern anlayıĢla eserler kaleme alan ilk yazarlardan biri Bilge Karasu‟dur ve onun eserlerinde, postmodern edebî anlayıĢın izlerini sürmek mümkündür. Karasu, eserlerinde, özellikle yazar ve anlatıcı noktasında, postmodern edebî anlayıĢa yer verir.
Gece, yazar Bilge Karasu tarafından kaleme alınan ve 1985 yılında yayımlanan bir postmodern romandır.
İlk yazısı 1950'de yılında çıkan Karasu'nun ilk öyküsü 1952'de Seçilmiş Hikâyeler dergisinde yayımlanır. Daha sonra Dost, Türk Dili, Gösteri, Forum, Tan, Gergedan, Çağdaş Şehir, Argos, Kedi dergilerinde çeşitli yazıları yayımlanır.
1950 Kuşağı öykücüleri arasında dikkat çeken yazarlarından biri olan Bilge Karasu, roman ve öyküleriyle tanınmaktadır. Bununla birlikte Bilge Karasu deneme ve mektup türünde de eserler vermiştir.
İlgili 29 soru bulundu
Bu çalışmada, kendine özgü bir dili olan Karasu'nun Gece romanında postmodernizmin ana tekniklerinden olan üstkurmaca ele alınmaktadır.
İstanbul Üniversitesi Fen–Edebiyat fakültesi Felsefe bölümünden mezun olan Bilge Karasu Türk öykü, roman ve deneme yazarıdır. Felsefeci yanı da olan sanatçı, metinlerinde felsefi konuları da işlemiştir. İşlediği felsefi metinler, birçok felsefi incelemenin konusu olmuştur.
Bizde, özel olarak 1950'den sonra etkisini artıran varoluşçuluk akımı ile kaynaşan modernizmin anlatıma yansıyış şeklini gösteren ve modern bireyi anlatan öykülerden biri Bilge Karasu'nun "Odalardan Biri" adlı öyküsüdür. Bu makalede, modernizmi esas alan bir öykünün metin merkezli çözümlenmesi yapılmıştır.
Türk romanında bilinçli olarak ilk postmodernist roman denemesini Oğuz Atay, Tutunamayanlar adlı romanıyla yapmıştır.
Bilge Karasu'nun hikâyelerini inceleme konusu yaptigimiz bu çalismada yazarin Troya'da Ölüm Vardi, Uzun Sürmüs Bir Günün Aksami, Göçmüs Kediler Bahçesi, Alti Ay Bir Güz, Narla Incire Gazel ve Kismet Büfesi baslikli eserlerini ele aldik.
1980'li yılların başında edebiyat çevrelerinde adını duyurmaya başlayan Latife Tekin, ilk başlarda toplumsal gerçekçi çizgide yazan biri olarak değerlendirilmesine rağmen günümüzde ismi postmodernizmle özdeşleşen romancılardan biri haline gelmiştir.
Tarık Buğra Hangi Edebi Akımdan Etkilenmiştir? Tarık Buğra'nın etkilendiği belirli bir edebi akım yoktur.
Türk edebiyatında geleneğe yönelen, gelenekten ilham alarak kendine özgü hikâyeler oluşturan Mustafa Kutlu, postmodernist edebiyatın temsilcisi olmamak- la birlikte, bu edebiyatın tekniklerini hikâyelerinde kullanan bir yazardır.
Samim Kocagöz, toplumcu gerçekçilik akımından etkilenmiştir.
Toplumcu gerçekçi sanat anlayışı doğrultusunda ürünler veren Samim Kocagöz, hikayelerinde genellikle Ege bölgesinde yaşayan insanların sorunlarını anlatır.
Tarık Buğra'nın hikâyeleri, yazarın hayata dair gözlem ve edindiği tecrübeleri taşımasının yanı sıra kendi hayatından kesitler sunmaktadır. Yazarın hikâyelerinin kaynağı bir bakıma kendi hayatıdır.
Modernizmden beslenerek farklı anlatım teknikleri de ortaya çıkmıştır. Postmodern anlayış ile yazılan romanlar romancılığın yeni bir yönü olarak adlandırılmıştır. 1970 ve 1980 yılları arasında roman yazarlarında büyük bir artış görülmüştür. Bununla birlikte roman yazarları artınca roman sayılarında da artış olmuştur.
Fantastik/olağanüstü vb. gerçekdışı izlenimi içeren alt türleri de bulunmakla beraber genellikle gerçeklik iddiasına ve neden-sonuç ilişkisine dayanan yansıtmacı anlatılardan oluşur. Roman, gerçekliğin bir yansıması olsun veya olmasın kurgusal (fiktif) bir yazı türüdür ve anlatılanlar her zaman temsilidir.
Roman, genellikle düzyazı biçiminde yazılan, kurgusal, görece uzun, insanın (ya da insan özellikleri atfedilen varlıkların) deneyimlerini bir olay örgüsü içinde aktaran ve genellikle kitap halinde basılan bir edebî tür. Uluslararası ve akademik platformlarda beşinci sanat olarak kabul gören edebiyatın bir alt türüdür.
Kitabın son ve en uzun hikâyesi Acı Kök Yağmurun Tadında; hayatta tek dayanağı olan oğlu Müşfik'in kendisini bırakıp gitmesi üzerine çıldıran annenin, oğlu dönüp gelince bir gün gene yalnız kendisinin olacağı umuduna bağlanışını ve Müşfik'in evlilik dönemindeki çıkmazlarmı anlatır.
Bilge Karasu, bu bağlamda postmodernist biçime ve bu biçiminin dinamik özelliklerine eserlerinde yer veren önemli isimlerdendir. Onun Gece ve Kılavuz adlı romanları, postmodern anlatı yapısını ve özne kurgularını içerisinde taşıyan özgün eserlerdendir.
Göçmüş Kediler Bahçesi, 1979 yılında yayımlanan ve Bilge Karasu tarafından kaleme alınan bir öykü kitabıdır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri