İslam'da faiz, kesin olarak haram kılınmıştır. Bir zaruret bulunmadıkça faiz almak da vermek de caiz değildir. Ev, araba, vb. satın almak üzere özel kişi, kuruluş veya bankalardan alınan faizli krediler de böyledir.
Faizin Müslümanlara ilk haram kılınışı, Âl-i İmran suresinin 130. ayeti ile olmuştur: “Ey iman edenler, faizi kat kat alarak yemeyiniz. Allah'tan sakının ki başarıya ulaşasınız.” Bu ayetle, o devirde en çok uygulanan ve fakiri en çok ezen fahiş riba, yani bileşik faiz yasaklanmıştır.
Müslüman başka birisinin malını ancak bir mal veya iş karşılığında alabilir. Hiçbir ekonomik değeri olmayan vade: zamandan dolayı bir kişinin parasını almak onu karşılıksız almak demektir. Bu yüzden dinimiz faizi başkasının malını haksız yere almak olarak tanımlamış ve haram kılmıştır.
Bankaların, belirlenen vade sonunda kendilerine yatırılan paraya belli bir oranda fazlalık/faiz vermek üzere açtığı hesaplara “vadeli mevduat hesabı” denir. Müslümanlar faizli mevduata bilerek ve isteyerek para yatırmamalıdırlar. Çünkü bu tür mevduat hesaplarına tahakkuk ettirilen fazlalıklar faiz olup dinen haramdır.
İslâm hukukunda faizin iki türü bulunmaktadır. Bunlardan biri “borç faizi” (ribe'd-düyûn), diğeri ise “alış-veriş faizi” (ribe'l-büyû) olarak isimlendirilir. Piyasada daha çok bilinen ve modern iktisatta da faiz olarak isimlendirilen riba, fıkıhta yalnızca borç faizine tekabül etmektedir.
İlgili 33 soru bulundu
Basit faiz, bir yatırımın veya borcun belirli bir dönem sonunda ana paraya eklenen sabit bir faiz miktarıyla hesaplanır. Basit Faiz = Ana Para (Başlangıç Tutarı) x Faiz Oranı x Zaman (Yıl cinsinden) Burada, Basit Faiz, hesaplanan faiz miktarını göstermektedir.
Din İşleri Yüksek Kurulu
İslam'a göre faizin her çeşidi haramdır (Bakara, 2/275-279; Buhari, Libas, 96; Müslim, Müsakat 105, 106). Bir zaruret bulunmadıkça faiz almak veya vermek caiz değildir.
Investing.com - Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu, vadesiz mevduatın dinen uygun olmadığını söyledi. Vatandaştan gelen soruları yanıtlayan Din İşleri Yüksek Kurulu, zorunluluk olmadıkça paranın vadesiz hesapta tutulmasının dine uygun olmadığını belirtti.
Kuran'da faiz (riba) konusuna dört yerde değiniliyor. Bunlardan birisi (belki de en önemlisi) şöyledir: “Faiz yiyenler, ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların, 'Alışveriş de faiz gibidir' demelerinden dolayıdır. Oysa Allah, alışverişi helâl, faizi haram kılmıştır.
Faizin bütün mallarda haram kılınmasının hikmeti, karşılıksız fazlalıktan ibaret olması ve bunu alanların borçlu aleyhine servetlerinin artması, giderek yoksulun daha yoksul, zenginin de daha zengin hale gelmesi ve bunun topluma verdiği zarardır (II, 458 vd.).
Dâr-ül-harbde, yalnız kâfirlerden faiz alan bir bankaya para yatıran bir müslümanın, bu paranın faizini alması helal olur. Bu bankadan ödünç para alıp faiz verenlerin hepsi müslüman ise, bankaya yatırılan paranın faizini almak haram olur.
Oysa Allah alışverişi helal, ribayı haram kılmıştır. Bundan böyle kime Rabbinden bir öğüt gelir de (o öğüde uyarak) riba'dan vazgeçerse, artık önceden aldığı onun olur. Durumu da Allah'a kalmıştır (dilerse Allah onu affeder.) Kim tekrar (riba'ya) dönerse, işte onlar cehennemliklerdir.
Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Faiz yiyenler ancak şeytanın çarparak sersemlettiği kimse gibi kalkarlar. Bunun sebebi onların, 'Alım satım da ancak faiz gibidir' demeleridir. Hâlbuki Allah alım satımı helal, faizi ise haram kılmıştır.
İslam'da faiz, kesin olarak haram kılınmıştır. Bir zaruret bulunmadıkça faiz almak da vermek de caiz değildir. İş kurmak veya genişletmek; ev, araba satın almak üzere kişi, kuruluş veya bankalardan alınan faizli krediler de bu kapsamdadır ve caiz değildir.
“islam'da faiz, kesin olarak haram kılınmıştır. bir zaruret bulunmadıkça faiz almak da vermek de caiz değildir. iş kurmak veya genişletmek; ev, araba satın almak üzere kişi, kuruluş veya bankalardan alınan faizli krediler de bu kapsamdadır ve caiz değildir.
1) Kur'an-ı Kerim'de faiz yer, zaman ve kişi ayırımı yapılmaksızın kesin olarak haram kılınmıştır.
Böyle bir uygulama faiz değildir, caizdir. Ancak, vadesiz mevduat hesabına yatırılan paranın faiz gibi dinen meşru olmayan işlemlerde kullanılması da söz konusu olabileceğinden, bu hususta meşru seçenekler olduğu sürece, zorunluluk olmadıkça paranın böyle bir hesapta tutulması dinen uygun değildir.
Bankada vadeli hesapta bekleyen paranın aslı helal olduğu için bu para ile hacca gidilebilir. Ancak bu yolla elde edilen faiz gelirlerinin sevap beklemeksizin fakirlere veya hayır kurumlarına dağıtılması ve tövbe edilmesi gerekir.
Faiz, borç verilen bir parayı veya malı belli bir süre sonunda fazlasıyla geri almaktır.
Haram olan promosyon parası sadaka olarak verilince karşı tarafa haram olmaz. KART PUANI İLE ALIŞVERİŞ Alışveriş yapılan kurum, kendi kâr payından hediye olarak puan verebilir. -Bankanın kazandığı faizden, kişinin kartına hediye diye verdiği puan kullanılamaz.
" diyanet işleri yüksek kurulu başkanlığı, vadeli mevduat hesaplarına para yatırmanın dini hükmünü açıkladı. "faizli mevduat hesaplarına bilerek ve isteyerek para yatırmamalı" diyen diyanet, "bu tür mevduat hesaplarına tahakkuk ettirilen fazlalıklar faiz olup dinen haramdır.
enflasyonun altında olsa bile faiz getirisi elde etmek aynı şekilde caiz değildir.20 Ayrıca enflasyon farkının akdin başında şart koşulmamasına ek olarak borçlanılan parayı har- cama imkânına sahip olmayı gerekli görenler de vardır.21 Buna göre akit kurulduktan sonra borçlu, aldığı parayı kullanma imkânına erişememişse ...
Kredi ile orada yaptıkları iş sonucunda kendileri kazançlı çıkmak. Yurt içinde faizci banka ile işlem yapmak, faiz alıp vermek, İslam''a göre caiz olmadığı için normal hallerde (zaruret bulunmadığında) bunlar yapılamaz. Burada zaruretten maksat, giderilmediği takdirde normal olmayan sıkıntılara sebep olan ihtiyaçtır.
Evet, bir mahzuru yoktur. Sual: Seadet-i Ebediyye'de, (Hiçbir ülkede, hiçbir kimseden, bankadan ve kooperatiften, zaruret olmadıkça, hiçbir sebeple ödünç para alıp, faiz ödemek caiz değildir) deniyor.
Bir İslam toplumunda -Müslüman olsun olmasın- bütün vatandaşların temel ihtiyaçlarını sağlamak Müslümanların borcudur; bunu, onları temsilen kısmen devlet yapar, kısmen de Müslümanlar yaparlar, yapmalıdırlar. Faizli kredi çekmek, ortada bir zaruret yoksa elbette caiz değildir, haramdır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri