Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur. Bakkal ölenin borcunu, diriye ödettirir. Bal döksen yalanır. Bal olan yerde sinek de bulunur.
Örneğin “ağaç yaşken eğilir” atasözünde bir kişinin küçük yaşlarda eğitilebileceği büyüdükten sonra bazı özellikleri kazanamayacağı ya da zor kazanacağı vurgulanır. Abanın kadri yağmurda bilinir. Her şeyin bir değeri vardır. Bir şeyin gerçek değeri (kadri) ise, ona gerçekten ihtiyaç duyulduğu zaman ortaya çıkar.
-Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. -Attan düşen ölmez, eşekten düşen ölür. -Az kazanan çok kazanır, çok kazanan hiç kazanır. -Aç koyma hırsız olur, çok söyleme yüzsüz olur, çok değme arsız olur.
İlgili 37 soru bulundu
En kısa atasözleri bir elin nesi var iki elin sesi var, besle kargayı oysun gözünü, hatasız kul olmaz gibi atasözleridir.
Belli başlı konularda topluma nasihat veren, anonim ve kalıplaşmış özlü sözlere atasözü denir. Darb-ı mesel adı da verilir. Genelde kafiyeli olan atasözleri tek cümleden oluşur. 7. sınıflar için deyimler, atasözleri ve özdeyişler konusunu örneklerle anlattık.
Atalarımız tarafından geçmişten günümüze ulaşan, söyleyenin belli olmadığı ve deneyim ve öğütlerin aktarıldığı özlü sözlere atasözü adı verilir.
Oxford Bodleian Kütüphanesi yazma eserler bölümünde 192 numa- rayla kayıtlı Tükçe Tekellümât adlı mecmuanın ikinci kısmında “Durûb-ı Emsâl Beyânındadır” başlığı altında Arap alfabesine göre sıralanmış 290 Türkçe atasözü bulunmaktadır.
Atasözü geçmişten günümüze gelen, uzun deneyimlerden yararlanarak kısa ve özlü öğütler veren, toplum tarafından benimsenerek ortak olarak kullanılan kalıplaşmış sözlerdir. Türkçede "sav" ve "irsal-i mesel, darb-ı mesel" olarak da adlandırılır.
Atasözü: Deneyimlere, gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş öğüt verici nitelikteki sözlerdir.
- Zengin kaşınmış, fukara zannetmiş, para verecek. - Ölüler de zanneder ki, diriler her gün helva yiyir. - Uyursun sabaha galır, ölürsün ellere galır.
Atasözleri ve deyimler ortak buluştuğu nokta ise kısa ve özlü olmasıdır. Atasözleri anlamları, gerçek manada anlaşılırken, deyimlerde daha çok mecazen kullanılır. Atasözleri ve anlamları genelde bir öğüt ya da ders vermek için kullanılır. Deyimler de ise böyle bir zorunluluk yoktur.
1) Atasözleri
olmuş, öğüt verici nitelikte söz, deme, mesel, sav, darbımesel anlamlarına gelmektedir. Sözlü kültür içerisinde nesilden nesile aktarılan ve söyleyiş itibariyle gerçek anlamını kaybedip mecaz anlam kazanan atasözleri kimin tarafından söylenildiği bilinmeyen anonim sözlerdir.
Atasözü [1] "İnsan, vücudu için gerekli olan gıdaları almak zorundadır. Onun yaşaması yemesi, içmesine bağlıdır. Boğazına bakmayan kişinin sağlığı hayati tehlikeye düşer."
Deyim, dil biliminde, kavramları, durumları hoşa giden bir anlatımla ya da özel bir yapı veya söz dizimi içinde belirten ve çoğunlukla gerçek anlamlarından ayrı anlamlara gelen sözcüklerden oluşan kalıplaşmış sözcük topluluğu ya da cümledir.
Uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve nesilden nesile aktarılarak halka mal olmuş, öğüt verici nitelikte sözlere ise atasözü denmektedir. Tanımlardan da anlaşılacağı gibi bir cümlenin veya söz öbeğinin kalıp söz olarak yerleşmesi, halk tarafından benimsenip kullanılmasıyla ilgilidir.
Deyimler, anonimdir yani söyleyeni belli olmayan sözlerdir. “Aklı bir karış havada olmak” sözünü ilk kimin söylediği belli değildir. Artık halkın ortak malı olmuştur.
Atasözleri ve deyimler, yazıya canlılık, incelik ve çekicilik kazandırır. Daha çok soyut ve mecaz anlam içeren atasözü ve deyimlerin 5. sınıftan itibaren doğru olarak algılanabilmesi gerekir.
Boğazına dizilmek (boğazından geçmemek) deyimi de Türkçede yaygın olarak kullanılan deyimlerden birisi durumundadır.
Türkçe Dersi Öğretim Programı (MEB, 2005:57)'nda yer alan “6, 7 ve 8. Sınıflarda Yer Verilmesi Gereken Türler” bölümünde 7. sınıfta yer verilmesi gereken türler olarak şu türler belirlenmiştir: şiir, hikâye, anı, deneme, tiyatro, sohbet (söyleşi), gezi yazısı, biyografi.
[1] Çok konuşanın sözleri arasında yalan, çok malda da haram bulunur.
Bir Varmış Bir Yokmuş Deyiminin Anlamı (TDK)
Olup bitmiş çok eski bir hikayeyi anlatırken ya da hayal ürünü bir masala başlarken bir varmış bir yokmuş deyimi kullanılır. Bu deyim bir tekerleme olarak değerlendirilir ve hikayenin çok eskide kaldığını anlatır.
Ağaç Yaşken Eğilir atasözünün Türk Dil Kurumuna göre anlamı, insanların küçük yaşlarda daha kolay eğitilebileceklerini anlatan, bir söz anlamındadır. Çocuklar küçük yaşlardayken, her türlü bilgiyle ve beceriyle şekil vermeye elverişlidirler. Yıllar geçip büyümeye başladıklarında eğitilmeleri de zorlaşır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri