Çözünmüş gazlar
Akvaryumda çok fazla karbondioksit (CO2) veya çok az oksijen bulunması da balıkların su yüzeyinden nefes almasına neden olacaktır.
Güney Amerika ülkesi Bolivya'da yaşayan biyolog Heinz Arno Drawert, keşfettiği balık türünün kendi isteğiyle çıktığı karada saatlerce nefes alabildiğini anlattı.
Hem solungaç, hem de akciğer solunumu yaptıklarından çift solunumlu anlamına gelen Dipnoi ismiyle de anılırlar. Çoğunun nesli tükenmiş olmasına rağmen; bugün Avustralya, Güney Amerika ile Güney ve Batı Afrika'nın tatlı sularında yaşayan akciğerli balıklar vardır.
Suyun dışında yaşayabilen başka bir balıksa bataklık balığıdır. Bu balık hava solumaz ama suyla dolu yüzgeçlerini oksijen tüpü gibi kullanarak suyun dışında hayatta kalır. Akciğerli balıksa çamura gömülüp sümüksü özel bir kozanın içinde yaşayabilir. Böylece yaşadığı göl kurusa da hayatına devam eder.
İlgili 39 soru bulundu
Solungaç, su hayvanlarının solunum organı. Suda çözünmüş oksijenin kana alınmasını ve kandaki karbondioksitin atılmasını sağlayacak yapıdadır. Solunum yüzeyinin kıvrılması ve dallanması ile meydana gelirler. Solungaç solunumu, sürekli suda yaşayan omurgasız hayvanlarda, balıklar ve kurbağa larvalarında görülür.
Balıklar, diğer akuatik organizmalar ve bitkiler akvaryum suyunda solunum organlarıyla ve yüzeyden soluyabilecekleri belli bir miktar oksijene ihtiyaç duyar.
sudan çıkınca solungaçlar birbirine yapışarak, gaz alışverişi olan yüzey alanını nerdeyse tamamen sıfırlar. ve balıklar havasızlıktan, yani boğularak ölür. varlık içinde bulundukları şeyin.
Ağızda kuluçka yapan ve yumurta dizen balıkların tamamı yavrularına bakarlar. Yavru bakımı yuva yapma ve yumurtalarla ilgilenmeyle başlar. Yumurta saçanların bir kısmı yumurtaları güvenceye almak için yuva yapmayı yada uygun bir yere yumurtlamayı seçerler ama yumurtladıktan sonra hemen hepsi yumurtaları terkeder.
Karaya vurduklarında, söz konusu kaldırma kuvveti ortadan kalkar. Bu da, ağırlıklarının iç organlarını ezmeye başlamasına neden olur. Dolayısıyla, teknik olarak bu hayvanlar nefes almayı sürdürebilecek olsalar da, organlarının ezilmesi ve hasar görmesi nedeniyle yavaş yavaş ölürler.
Balıklar da uyur ama balıkların göz kapakları yoktur. Bu nedenle uyurken gözlerini kapatmazlar. Aslında balıkların uykusu bir çeşit dinlenme hâlidir. Uyurken balıkların birçoğu diğer zamanlara göre çok daha az hareket eder.
Bir de ciğerli balık gibi iç organlarını akciğer yerine kullanan ve ağız duvarından, yüzme kesesinden ve hatta karnından aldığı oksijeni kana karıştıran balıklar var. Not: Bir balık asla bayılacak kadar soluksuz kalmaz.
Balıklarda canlı olduğu için onlarında dinlenme ve uyumaya ihtiyaçları vardır. Balıklar gözlerini kapatamadıkları için oldukları yerde durarak dinlenirler. Gün ışığının olmadığı yerlerde dibe çökerek ya da dayanacak bir yer bularak balıklarda uyumaktadır.
Yaşamın kaynağı olan su, canlıların vücutlarında farklı yoğunluklarda bulunur. Bu, suyu tüm canlıların -su içinde yaşayanlar da dâhil- fizyolojik olarak kullandığı anlamına gelir. Evet, balıklar da su içer.
Hobiye yeni başlayanlar için daha net ifade etmek gerekirse, bizim gibi yastığa ve yatağa ihtiyaç duymazlar. Birçok balık türü akvaryumun tabanına inerek; bazılarıysa tabana yakın bir noktada, suda asılı vaziyetteymiş gibi dururken uyur.
Birkaç ihtimal var, ya zehirlendiler ya suyun oksijeni bitti, ya nitrat nitrit çok arttı yada yem bozuk balıklar uyarıyor. zehirlenme dinlenmemiş su değişiminden olabilir kontrolsüz ilaç, su düzenleyici vs. kullanımından olabilir.
Sekizinci aydan itibaren çocuklara haftada en az 2 kez kılçıklarından ayıklanmış balık, sebze pürelerinin içine katılarak ya da tek başına verilebilir.
Bir canlının yaşamasına katkıda bulunmanın yanı sıra daha iyi bir insan olma yolunda güçlü bir adım atmış olunur. Balık beslemek ise diğer hayvanlara göre daha huzur vericidir. Canlı ve güzel renkleriyle çeşit çeşit balıkların suda salındığını izlemek ruhunuzu rahatlatabilir.
Balıklar, deniz ve tatlı sularda yaşadığı için böcek lavraları ve küçük balıkları yiyerek yaşama tutunurlar. Ancak yeşil bitkiler, yosun ve salyangozlar da balıkların yediği besinler arasındadır. Balıklar için üretilen yemler de bu canlıların kurutulmasıyla elde edilir.
İkinci olarak tuzun hasta balıklara sodyum ve klorür iyonlarını değiştirebilmeleri ve streslerinin azaltılması , üçüncü olarak nitritin balık tarafından alınmasına engel olmak için, son olarak da “Chilodonella cyprini” gibi parazitlere karşı önlem almak açısındandır.
Su şartlarının kötü olması yada yüksekten suya atılması gibi sebeplerden dolayı yüzme kesesi hasar görmüş olabilir. Balığınızda şişkinlik varsa, kabız olmuş da olabilir.
Oltanın ucunda veya ağda çırpınırlarken acı çekiyor olabilecekleri aklımıza gelmez oysa sudan çıkarıldıklarında aynı boğulan bir insan gibi çırpınırlar.
Balıklar sesleri bizim duyduğumuz titreşim frekansına göre duyarlar ama balık türleri arasında sese duyarlılık farklılık gösterir. Balıkların işitmesi titreşimin duyulmasının balığın bir cevap hareketi ile desteklenmesine bağlıdır.
Balıklarda dil vardır. Olanlarında da gelişmemiştir. Sazanların ağzı içinde çok kalın kastan yapılmış yastık şeklinde bir yapı bulunur. Bu organ tat almaya yarar.
Büyüdükçe farkla biraz daha belirgin hale gelebilir. Erkek melek balıklarının gözlerinin üzerinde ufak bir çıkıntı bulunur. Aynı şekilde kafalarında da bu ufak çıkıntıya rastlanır. Tüm erkeklere olmasa da bazı erkeklerde bu çıkıntı dikkat çekici boyutta olabilir bu sayede balığın cinsiyeti daha net belli olur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri