Balıklarda dış ve orta kulak yoktur. İşitme organı bir kapsül içinde bulunan iç kulaktan ibaret olup, sudaki ses titreşimlerini idrak eder. Bu işitme organına “labirent” denir.
Balıkların görünen bir kulakları yoktur. Orta kulaklara da sahip değillerdir. Ancak iç kulakları vardır. Bu organ tüm omurgalı balık türlerinde ve kıkırdaklılarda, ve sucul memelilerde kesinlikle bu şekildedir.
Evet,balıkların suda oluşan titreşimleri algılama,sesleri işitme özellikleri vardır.Dolayısıyla duymaktadırlar.
Balıklar da uyur ama balıkların göz kapakları yoktur. Bu nedenle uyurken gözlerini kapatmazlar. Aslında balıkların uykusu bir çeşit dinlenme hâlidir. Uyurken balıkların birçoğu diğer zamanlara göre çok daha az hareket eder.
Dil tamamen tüketildikten sonra bit, kendi vücudunu tamamen balığın ağzına yerleştirir ve balık, paraziti bir dilmiş gibi kullanmaya başlar, çünkü buna mecburdur; artık dili yoktur.
İlgili 40 soru bulundu
Balıkların kalbi düzgün kasılmalar yapabilen duvarları kastarı yapılmış bir torba biçimindedir. Ağzın hemen gerisinde bulunur.
Dr. Fuat Agalday, "Denizdeki kirlilik ve deniz suyunun aşırı ısınması nedeniyle balıkların oksijensiz kaldıklarından su yüzeyine çıkması söz konusu olabilir" dedi. Marmara Denizi'nin Tekirdağ açıklarında deniz yüzeyine çıkan çok sayıda balık görenleri hem şaşırttı hem de deprem olacak söylentilerine neden oldu.
Yaşamın kaynağı olan su, canlıların vücutlarında farklı yoğunluklarda bulunur. Bu, suyu tüm canlıların -su içinde yaşayanlar da dâhil- fizyolojik olarak kullandığı anlamına gelir. Evet, balıklar da su içer.
Solungaç, su hayvanlarının solunum organı. Suda çözünmüş oksijenin kana alınmasını ve kandaki karbondioksitin atılmasını sağlayacak yapıdadır. Solunum yüzeyinin kıvrılması ve dallanması ile meydana gelirler. Solungaç solunumu, sürekli suda yaşayan omurgasız hayvanlarda, balıklar ve kurbağa larvalarında görülür.
Eğer balığınız ölecek gibi duruyor,yanyan yüzüyor, ters dönüyor, anüse asılı dışkı var, karnı şiş duruyor ve hiç dışkı çıkarmıyorsa kabız olmuş demektir. Öncelikle bunun sebeplerini bilmek önlem alma açısından faydalı olacaktır.
Balıklar insanların hissedemediği, en ufak titreşimleri hissederler, akvaryumun içinde manevra yapan yüzen diğer balığın sudaki titreşimini bile alğılarlar, odanızdaki yüksek müzik, kesinlikle balıkları rahatsız ediyordur.
Balık sevgiyi hissetmez, sevgi neticesindeki iyi bakımı hisseder.
Balıklarda türe göre değişse de bu tarz belirtileri gözlemlemek gerekiyor. Sizi gördükleri için heyecanlı oluyorlar. Yemi sadece hayatta kalmak için değil, gerçekten sevdikleri ve istedikleri için iştahla yiyorlar. Hareketli oluyorlar, beden dilleri rahat ancak dinç oluyor, bitkin veya çökmüş görünmemeleri gerekiyor.
Bezelye haşlandıktan sonra kabuğundan çıkartılmalıdır. Japon Balığı beslenecek bir akvaryumda Japon Balığı başına minimum 20 litre su hacmi düşmelidir. Japon balıkları için pond türü yemler risklidir.
Büyüdükçe farkla biraz daha belirgin hale gelebilir. Erkek melek balıklarının gözlerinin üzerinde ufak bir çıkıntı bulunur. Aynı şekilde kafalarında da bu ufak çıkıntıya rastlanır. Tüm erkeklere olmasa da bazı erkeklerde bu çıkıntı dikkat çekici boyutta olabilir bu sayede balığın cinsiyeti daha net belli olur.
Japon balıklarının en güzel yönlerinden biri de budur. Akvaryumdan çıkabilse, yanınıza kadar gelebileceğini düşünürsünüz. Fakat balıklara elle dokunmak, her zaman mukozalarına veya bazı yerlerine zarar verme riskini taşır. Örneğin kontrolünüzde olmadan, balığın ani bir hareketi ile tırnağınız balığa zarar verebilir.
Balıklarda canlı olduğu için onlarında dinlenme ve uyumaya ihtiyaçları vardır. Balıklar gözlerini kapatamadıkları için oldukları yerde durarak dinlenirler. Gün ışığının olmadığı yerlerde dibe çökerek ya da dayanacak bir yer bularak balıklarda uyumaktadır.
Erkek ve dişi balık, birbirlerine kanatları ya da vücutları ile üreme isteklerini sinyal gönderir. Balıklar işaretleştikten sonra dişi balık yumurtlar. Erkek balık da bu yumurtaların üzerine sperm olan yumurtalarını bırakır. Bu spermaların bir kısmı gider ve yumurtaları döller.
Biz havadan oksijen alırken onlar çözünmüş oksijenle yaşıyorlar” diyor. Çoğu balık solungaçlarından suyun geçmesiyle nefes alır. Ancak solungaçları zarar görürse veya solungaçlarından su geçemezse balıklar da boğulabilir. Tabii ki teknik olarak suyu solumadıkları suda boğulmazlar ama oksijen eksikliğinden ölürler.
Koku duyusu
Balıklarda burun (nostril), solunum için değil, suda çözünmüş kimyasal maddeleri koklamaya yarayan bir duyu organıdır. Koku alma kapsülleri üst çene üzerinde bulunan bir çift (veya bir adet) burun çukuruna yerleşmiştir.
Tatile çıkarken, evden ayrılmaları gerekirken akıllarında sürekli balıkları olur. Japon balıklarının kaç gün aç kalacağını merak ederler. Bu sorunun yanıtı ise en fazla 2 haftadır. Evet, Japon balıkları gerekirse 2 hafta boyunca aç kalabilirler.
Balıklar, taze besinleri daha çok severler. Özellikle hızlı ve sağlıklı büyümeleri bakımdan da taze olması önemlidir. Ayrıca balıkların en sevdiği besinler karides ve solucan olmaktadır. Bu besinlerin ara sıra kuru yem yerine verilmesi önemlidir.
Bu balıkların en fazla ölüm nedeni olarak fazla yemleme gösterilmektedir ve bu da beslenme konusunda bilinçsizce yapılan davranışların çokluğunu göstermektedir. Aşırı yemlemeden uzak durulması gereken Japon balıklarının günde 1-2 defa yemlemek yeterlidir.
Balıklar yüzeye çıkıp, ağızlarına sürekli açıp kapatıyorsa büyüj ihyimal oksijen yetersizliği vardır.
Fanus canlı beslemek için uygun bir ortam değildir. Fanusun içerisinde, filtre olmadığı ve bakteri döngüsü oluşmadığı için, balıklarınız, kendi atıklarından oluşan amonyumdan zehirlenerek öleceklerdir. Fanusta beslenen her balık, ölüme mahkumdur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri