Türkler, Talas Savaşından sonra topluca İslamiyet'e geçmiştir. Bunun öncesinde Türklerin büyük çoğunluğu Orta Asya'da yaygın olan Şamanizm dinine mensuptu. Şamanizm'in birçok ritüeli paganizm ile benzerlik gösterir. Paganizmde kahin olarak nitelendirilen kişiler Şamanizmde ''baksı'' ismiyle bilinirdi.
Baksı, Kırgız Türkçesi'nde şaman anlamına geliyor.
Kırgız-Kazaklarda şaman yerini tutan ve onun ödevlerini uygulayan kişiye baksı (görücü, gören, bakan) ya da bahşı denir. Türkler genelde Şaman kelimesini kullanmazlar.
Eski ve yeni Türk lehçelerinde “rahip, kâtip, hekim, şair” gibi anlamlara gelen bir terim. Eski Türkçe'de kitap, mektup, yazı; hüküm, emirnâme anlamlarında kullanılan bir terim.
Halk destanları anlatıcısı ozan, dua ve büyü yardımıyla hastaları sağaltan bakıcı- Şaman anlamlarında kullanılmış “bahşi” sözcüğü, eskiden bu iki görevi de kendisinde taşıyan ki- şiyi karşılamıştır.
İlgili 20 soru bulundu
Kam : Büyü yapan kişidir. Baskı: Durumu çok kötü olan hastaları tedavi eden bir hekimdir. Ozan : Yalnızca insanları eğitmez aynı zamanda eğlendirir. Şaman : Alt ve üst dünyada yardım eder.
Tamgacı: Devletin dış işlerinden sorumlu olan kişiye “Tamgacı” adı verilmiştir. Tarkan: İslamiyet öncesi Türk devletlerinden ordu komutanları “Tarkan” unvanı ile anılırdı. Apa: Devlet içerisinde çeşitli görevleri olan sivil yöneticiler “Apa” olarak adlandırılır.
Baksı Müzesi, Doğu Karadeniz'de, Bayburt'un 45 kilometre dışında, Çoruh Vadisi'ne bakan bir tepenin üzerinde kuruludur. Eski ismiyle Baksı, bugünkü adıyla Bayraktar Köyü'nde yükselen bu sıradışı müze çağdaş sanat ve geleneksel el sanatlarına aynı çatı altında yan yana, içiçe yer vermektedir.
Sözlü Türk edebiyatının en eski türleri arasında yer alan sagu, edebiyat tarihimizde önemli bir yer tutmaktadır. Ağıt türünün tarihçesine bakıldığı zaman Karahanlılara kadar uzandığı görülmektedir.
Sav: Dönemin özlü sözleridir.Bugünkü atasözlerinin ilk biçimi niteliğindedir. 3. Sagu: “Yuğ” adı verilen ölüm törenlerinde ölen kişinin erdemlerini ve onun ölümünden duyulan hüznü dile getiren şiirlerdir.
Bozkır kavimlerinde Gök-Tann dini hakimdir ve bu kült ev- renin tek yaratıcısı olarak görülmektedir3• Türklerde Gök Tanrı'nın baş- kam olduğu sisteme Nom veya Şamanizm, din adamlarına da Bakşı, Kam veya Şaman denir'.
Kam; (din) Tengricilik – Türk, Altay ve Moğol halk kültüründe büyücü din adamı. Eskiden toplu olarak din adamına verilen ad(isim) = Şaman. Gam veya Ham olarak da söylenir.
İşad, eski Türklerdeki yüksek rütbeli komutanları tanımlamak için kullanılan terimdir. (Örneğin Böri Şad) Bu kavram ayrıca Araplar tarafından Hazar Türklerinin komutanlarını tanımlamak için Kağan Beg biçiminde kullanılmıştır. Bu unvana en çok, eski Türk yazıtlarında ve Bugut Yazıtı'nda rastlanmaktadır.
Türkçe badrak—batrak—badruk "bayrak" sözü, "ilk defa Eski Uygurca metinlerde. geçer." (ED: 307).
Ayrıca Şamanların halen bir tutam da olsa uzun saç bırakmaları da buna gerekçe olarak gösterilmektedir2. Şamanistler dünyayı gök, yeryüzü ve yeraltı olmak üzere 3 kısma ayırırlar. Gökte, “yukarıdaki dünya”da, Ülgen adı verilen Gök Tanrı ile ona bağlı iyi ruhlar vardır. “Orta dünya”da yeryüzünde, insan yaşar.
İslamiyet öncesi Türk edebiyatı
Bu eğlencelerde söylenen çoklukla aşk, doğa ve yiğitlik konularını işleyen ve "kopuz" adı verilen sazla birlikte söylenen şiirlere "koşuk" adı verilir. Koşuklar İslamiyet sonrası edebiyatta yerini: Halk edebiyatında koşmalara, Divan edebiyatında ise gazellere bırakmıştır.
İslamiyet öncesi Türk geleneklerinde “Yuğ” adı verilen cenaze törenleri sırasında ölen kişinin ardından duyulan üzüntünün dile getirildiği, kişinin kahramanlıklarının ve iyiliklerinin anlatıldığı şiirlere sagu denir.
Bilinen en eski sagu örneği Saka Türklerinden Alp Er Tunga adına söylenmiştir. Sagu, geçmişte yalnızca topluma mal olmuş, tanınan, bilinen devlet büyükleri veya kahramanlar için söylenirdi.
Eski Türklerde sagu denen şiirler ölen savaşçının etrafında dönüp ağlayarak okunurdu. Sagu, epik tarzda ve 7 heceli dörtlü şeklinde söylenen bir şiir türüdür. Törende sagu söyleyenler sagucu ya da ağıt olarak bilinirler.
Hüsamettin Koçan'ın bireysel düşü olarak 2000 yılında filizlendi. Bu proje Hüsamettin Koçan'ın doğduğu topraklara yaşam birikimini taşıma çabasının bir sonucudur. Bu fikri hayata geçirmek amacıyla 2005 yılında bir Baksi Kültür Sanat Vakfi kuruldu.
Baksı Müzesine girişler ücretlidir. İndirimli bilet 5, yetişkin 10 Türk Lirasıdır. 10 ve üzeri gruplar halinde girmek isterseniz kişi başı 7 lira ücret ödüyorsunuz. Baksı Müzesi, Salı günleri ücretsiz olarak ziyaret edilebiliyor.
Sinan Genim'in Bayburt'ta tasarladığı, inşaatı 2010'da biten, halk sanatları araştırma ve uygulama merkezi. Sinan Genim projeyi anlatıyor: Bayburt Türkiye'nin başkenti Ankara'ya 864 km. uzaklıkta, Doğu Anadolu sınırları içinde küçük bir il merkezidir.
Ön-Türk ya da Proto-Türk, MÖ. 30.-MS. 6. yüzyıl Urheimat ve Sprachbund ayrışmasına kadar Türkçe konuşan toplulukların ortak atasını kapsayan tanımdır.
Tudun, eski Türk bölgesel yöneticilerine verilen unvan. Avar, Göktürk ve kadim Bulgarların kullandığı bu unvan günümüzün valileri ile örneklenebilir.
II-Ağılıg, ilk Türk devletlerindeki hazine görevlisidir. mührü bulunan para yerine geçen bez parçasıdır. törenlerine verilen isimdir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri