At, Allah yolunda cihadın simgesi olup, Resûl-i Ekrem tarafından önem verilen bir hayvandır. Allah yolunda cihad kıyamete kadar devam edecektir. At, hem dünya hem âhiret hayrına vesiledir. Cihad için at beslemek sevaptır.
Kır veya beyaz renkte olan ve genellikle dişi olduğu söylenen Düldül, İslam peygamberi Muhammed tarafından Ali'ye hediye edilmiştir. Daha sonraları klasik şövalye üçlemelerine (kahraman, kahramanın kılıcı, kahramanın atı) uygun olarak bir at şeklinde tasvir edilmiştir.
At, Türk kültür ve inancında gücün, kuvvetin, asaletin, za- rafetin, zenginliğin, zaferin, dostluğun, yoldaşlığın, güvenin, özgürlüğün, sadakatin, yaşamın, ölümün, muradın, vb. bir simgesi olmuştur (Bıyıklı, 2019; Çatalbaş, 2011; Esin, 2001).
Hz. Muhammed bir başka hadisinde ise “At (besleyen) erkek için ecirdir, (ateşe karşı) perdedir, sahibinin sırtına vebaldir.” buyurmaktadır.
At; Türk, Moğol ve Altay halk kültüründe, halk inancında ve mitolojilerinde kutlu hayvandır.
İlgili 34 soru bulundu
Nabız ve davranış tepkileri istatistiksel olarak çözümlendikten sonra, atların, insanların duygusal ifadelerini saatler sonra tanıyabildikleri netlik kazanmıştı. Yine Sussex Üniversitesindeki bilim insanlarının yaptığı bir çalışmada, atların şempanzelerden daha fazla sayıda yüz ifadesine sahip oldukları bulunmuştu.
Ve atlar ki kendilerine Kuran-ı Kerim'de de yer buldu; mushafın 100, iniş sırasına göre 14. sure adını, birinci ayette geçen ve “Koşan atlar” anlamına gelen “Adiyat” sözcüğünden alır.Adiyat Suresi, 1-5. ayetlerinin, Diyanet meali şöyledir: “Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah ...
Hadis kaynaklarında
« Bundan sonra katırdan küçük ve merkepten büyük, beyaz renkte "Burak" isminde bir hayvana bindirildim. Bu hayvan, her adımını, gözün görebildiği son noktaya atıyordu. Bir anda Mescid-i Aksa'ya geldik. Cebrâîl, Burak'ı, bütün peygamberlerin bineklerini bağladıkları bir halkaya bağladı.
Evcil atlar, sahiplerini hiçbir zaman terk etmezler. 25 'ten fazla türü olan bu sadık dostlarımız atlar hiç yorulmadan bizi kilometrelerce uzağa taşıyabilirler. Atlar, tarih boyunca insana en çok yardımcı olmuş hayvanlardır.
Peygamber (asm), hem savaşlarda hem de diğer zamanlarda bindiği düldülün idaresini, ileride Mısır valiliği de yapacak olan Ukbe b. Âmir el-Cühenî'ye vermişti. Daha sonra Hz. Ali (ra)'e bağışladığı düldül, ondan oğulları Hasan ve Hüseyin'e, ardından da diğer oğlu Muhammed b. Hanefıyye'ye intikal etmiştir.
Dizgin, binek hayvanlarını kontrol etmek için binicinin tuttuğu ip veya kayış. Hayvanı önden çekmek için kullanılan ipe ise yular denir. Kontrol ipi (yular ya da dizginler) atın başlığını, gem yoksa çene altından, gem varsa gemin çene ve dile baskısını kontrol eden mekanizmasının iki yanından çeker.
Ayrıca atın bir diğer enteresan özelliği ise, güçlü bir karakterin temsilcisi olmasına rağmen aynı zamanda duygusal bir iç görüye de işaret etmesidir. Yani hem güçlü hem duygusal bir karaktere sahipseniz ilk olarak at görme ihtimaliniz oldukça yüksek.
Şüphesiz atın en kayda değer yönü savaşlarda Türklere sağlamış olduğu büyük avantajdır. Türkleri askeri başarılara götüren ve birçok kavim üzerinde hakimiyet kurmalarını sağlayan en önemli unsurlardan birisi şüphesiz at olmuştur.
Muhammed, kedisi Müezza'yı o kadar çok severmiş ki, Müezza bir gün sedirde oturan Hz. Muhammed'in giysisinin ucunda uyuya kalmış. Her kedi dostu gibi uyuyan bu güzelliğe kıyamayan Hz.
Adı, Sisli Kır'dı. Doğru mu hatırlıyorum? tebrik ediyorum; Genç Osman'ın "Sisli Kır" isimli atının Kavak Sarayı bahçesinde mezarı olduğunu biliniyor.
Müezza (Arapça: معزة), söylenene göre İslam peygamberi Muhammed'in kedisidir. Muhammed, Uhud seferinde önlerine yavrusunu emziren siyah-beyaz bir Habeş kedisi çıkınca askerin güzergâhını değiştirmiş; dönüşte de bu kediyi sahiplenerek Müezza adını vermişti.
Üveyik: Güvercingiller familyasından üveyik kuşu da, aşkına en sadık hayvan olarak bilinir. 7 yıllık ömürlerini tek eşle geçiren üveyik kuşları, Hıristiyanlık kültüründe sonsuz sevginin sembolüdür.
Bir at sizi seviyorsa, genellikle dikkatinizi çekmek için sizi dürtecektir. Nazikçe dürtme hareketleri bir atın size olan sevgisini göstermesinin bir yolu olabilir. Dürtmelerine ek olarak üstünüzü, elinizi veya yüzünüzü yalayabilir de.
Oysa ki atlar, yeryüzünde farkındalığı, duygusal hassasiyetleri ve sezgileri en güçlü hayvanlar arasında. Üstelik atlar karşısındaki insanı enerji seviyesinde tarayabiliyor, en derindeki duygularını bile algılıyor ve vücut diliyle karşılaştırabiliyor.
Efendimiz (SAV)'in safranla boyanmış sarı renk elbiseyi kâfirlerin giydiğini belirtmesi ve dinimizde haram olan kadının erkeğe, erkeğin kadına benzemesine sahip olmamalarından dolayı olduğu düşünülmektedir. Erkeklerde sarı ve kırmızı renkli kıyafetlerin bazı kaynaklarda mekruh olduğu görülmüştür.
Peygamber Efendimizin (sav) mübarek yüzlerinin rengi kırmızıya çalar şekilde beyaz; gözleri siyah ve gözlerinin beyazı da bembeyazdı. Aydın yüzlü ve güzel yaradılışlı idi; zayıf ve ince de değildi. Gözlerinin siyahı ve beyazı birbirinden iyice ayrılmıştı. Saçı ile kirpik ve bıyıkları gümrahtı (bol, gür).
Efendimizin en sevdiği renk beyazdı. Beyaz giymeyi severdi. Ayrıca sadece kırmızı giymeyi men etmiştir.
KURAN'DA ÜZERİNE YEMİN EDİLEN MÜSTESNA MAHLUKATTANDIR
Âyet-i kerîmeden anlaşılıyor ki atlar, duruştaki ve gidişteki güzellikleri ile ilâhî bir kudret tecellîsini sergilerler. At; târih boyunca cengâverlerin kahramanlık, zafer, fetih ve asâlet müjdecisiydi.
Sorunun cevabı ise Arı çıktı.
Erkeğine aygır, dişisine kısrak, yavrusuna tay, yumurtaları çıkarılmış, iğdiş edilmiş olana da beygir denir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri