Anormal vücut ağırlığı ile tanımlanan ve hayati tehlikeye sahip bir yeme bozukluğu olan anoreksiya nervoza, psikolojik bir hastalıktır. İnce kalmak konusunda aşırı takıntıya sahip olan kişilerde görülen hastalığa sahip olan kişiler normal kilolarının çok altındadır.
Yetersiz beslenme isteksizlik, yorgunluk ve uyku bozuklukları, konsantrasyon sorunları ve hatta stres yaratan hastalıklara neden olabilmektedir. Ciddi derecede zayıf olan kişilerde kas atrofisi veya osteoporoz ortaya çıkmaktadır.
Zayıflık, vücut ağırlığının olması arzu edilenden daha düşük olmasıdır. Zayıflık uzun süren eksi enerji dengesi sonucudur. Diyetle günlük alınan toplam enerjinin harcanan enerjiden daha az olması veya alınan besinlerin vücut tarafından kullanılmaması sonucunda zayıf olma durumu görülür.
Aşırı zayıflığın (Anoreksiya nervoza veya Anoreksi) tipik özelliği aşırı kilo eksikliğidir. Beden kitle indeksinin(boya göre olması gereken ağırlık) 18,5'un altında olması durumuna zayıflık denir. Başka bir deyişle boya göre ağırlığın %15-20 altında olması durumuna zayıflık denir.
Anoreksiya rahatsızlığı, bir yeme bozukluğudur. Aynı zamanda psikolojik bir rahatsızlık olan anoreksiya, tedavi edilmediği takdirde hayatı tehdit edecek boyuta ulaşabilir. Aşırı kilo kaybının görüldüğü hastalık yaş ve cinsiyet fark etmeksizin her bireyde ortaya çıkabilir.
İlgili 20 soru bulundu
Anoreksiya Nevroza için öncelikle Gastroenteroloji ya da İç Hastalıkları (Dahiliye) bölümü uzmanlarına gidilir ve burada kişinin fiziksel şikayetleri ve rahatsızlıkları tedavi edilir.
Ender Saraç ile Sağlıklı Günler'de kilo almakta zorlanan kişilerin yapması gereken tahliler listelendi. Tiroid, kan sayımı, karaciğer, vitaminler, idrar tahlili, tam kan sayımı, kanser taraması, aids, hepatit... testlerini öneren Dr. Ender Saraç kilo almanın önündeki nedenleri sıraladı.
Stresin her şeyi tüketen gücü, sizi başka hiçbir şey hakkında düşünemez hale getirebilir. Bu, yeme alışkanlıklarınızı etkileyebilir. Kendinizi aç hissetmeyebilirsiniz veya stres yaşarken tamamen yemek yemeyi unutabilir ve kilo kaybına neden olabilirsiniz.
170 cm boy uzunluğuna sahip erkeklerde ideal kilo 66 kg iken kadınlarda bu değer 61 kilogramdır.
Yüksek yağ ve enerji içeren bir öğün size kilo aldırabilir. Ayrıca düzenli egzersiz yapmak kilo almak için faydalı olabilir. Egzersiz ile birlikte kişi, protein gereksinimini tam olarak karşılamalıdır. Yeterli alınan protein, yağ kütlesi ile birlikte kas kütlesinin de artırılmasını sağlar.
Vücudu fazla gelişmemiş, aşırı zayıf insanlara cılız denir.
Optimal seviye. Beden kitle endeksi normal aralıkta olan kişilerle kıyaslandığında obez erkek ve kadınların yaşam beklentisi sırasıyla 4,2 ve 3,5 yıl daha kısa. Çok zayıf kişilerin yaşam beklentileri ise erkeklerde 4,3, kadınlarda ise 4,5 yıl daha az.
Tıp kurumlarının yaptığı araştırmalar ışığında normalden zayıf insanlar düşük yapma, akciğer hastalığına yakalanma, erkeklerde kısırlık, ve hatta araba kazalarında ölme riski artırıyor. Cambridge Üniversitesi'nin geçen hafta tamamladığı araştırmaya göre aşırı zayıf erkeklerde IRS1 adında bir gen keşfedildi.
Yetersiz ve düzensiz beslenme, iştahsızlık, öğün aralarında uzun boşlukların olması da kilo alamama nedenleri arasındadır. Kişinin yaşadığı psikolojik sorunlar, stres, depresyon hali de neden kilo alamıyorum sorusunun cevabıdır. Zayıflık nedenleri olarak sindirim ve dolaşım bozuklukları da gösterilebilir.
Kilo aldırıcı protein içeren et, tavuk, balık ya da kuru baklagil yemekleri kilo aldırıcı programın olmazsa olmaz protein kaynaklarıdır. Ceviz, fındık, badem, kuru üzüm, kuru kayısı, kuru incir gibi kilo aldırıcı gıdalar ara öğünlerde önerilen miktarlarda tüketilmelidir.
Ancak aşırı zayıf olan kişiler gece yatmadan 2 saat önce, bir bardak ılık ballı süt, haşlanmış sebze veya peynir gibi hafif şeyler yiyebilirler. Bu sayede öğün sayısı da artacağından alınan kalori miktarı da artacaktır.
Kilo almanızın ya da istediğiniz ölçüde kilo verememenizin altında yatan hormonal, yani biyokimyasal bir neden olabilir. Leptin, ghrelin, tiroid, kortizol, insülin ve tiroid kişinin kilo alıp vermesini direk etkileyebilen hormonlardır.
SSRI'lar içinde Paroksetin en çok kilo aldıran ilaçtır. Fluoksetin ile ilgili tartışmalı veriler bulunmaktadır. Başlangıçta anorektik etkileri görülmekte birlikte uzun süreli incelemelerde bu etkinin gecici olduğu ve sonuçta başlangıç kilosunu artırdığı yönünde veriler mevcuttur.
Hormonlarımız kilo vermede anahtar role sahiptir. Özellikle ghrelin ve leptin iştah ve açlık üzerine etkilidir.
Kilo Alamama Sorununa Hangi Bölüm Bakar? Kilo almama problemi ile karşı karşıya kalan kişiler randevu üzerinden dahiliye bölümüne gitmektedir. Dahiliye bölümü kapsamında öne çıkan kontroller ve tanı üzerinden, gerekli tedavi yöntemleri sürece girer.
Eğer bir kişi istemeden anlamsız bir şekilde kilo vermeye başlıyorsa doktora görünmelidir. Kasıtsız bir şekilde verilen kiloların arkasında depresyon, ülser ve kanser gibi rahatsızlıklar olabilir. Bunun dışında kaslarda kayıp meydana geldiğinde de kilo kaybı gözlemlenebilir.
Kilo almak isteyenlerin en iştahsız olduğu öğün sabah saatlerdir. Dolu dolu bir öğün yapmak zorunda olmasanız da yumurta ve yanında 1 küçük muz, 1-2 dilim peynir, 1-2 adet grisini gibi alternatifler de sağlıklı bir kahvaltı yerine geçecektir. Öğle ve akşam ana öğünlerini mutlaka yapın.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri