Kan pıhtısı oluşumunun engellenmesine yardımcı olmasıyla aspirin, arterlerden yeterli miktarda kan akışı sağlar ve bu şekilde erkeklerde ve kadınlarda kalp krizi riskini azaltır. Bunu yanında aspirinin kriz sırasında ya da krizden hemen sonra alınırsa krizin zararı da azaltmaktadır.
Kan sulandırıcı etkiye sahip olan ve kanın incelmesini sağlayan aspirin damarların tıkanma ve iltihaplanma riskini düşürür. Aspirin kullanımı aynı zamanda kanın pıhtılaşmasını azaltır.
Özellikle kalp ve damar hastalıklarında sık sık başvurulan aspirin, kanı sulandırarak damar içi dolaşımı rahatlatır. Kandaki pıhtılaşma faktörlerine de etkisi bilinmektedir. Trombositlere nufüz ederek pıhtının oluşumunu geciktirir.
50'li, 60'lı ve 70'li yaşlarındaki 164 bin 225 kişiyi inceleyen bilim insanları düzenli Aspirin kullanımının, tehlikeli kanamalarla karşılaşma ihtimalini yüzde 43 artırdığını ortaya çıkardı. Bilim insanları, doktorlar tarafından önerilmediği sürece her gün bir Aspirin almanın tehlikeli olduğu uyarısında bulundu.
İstanbul Medipol Üniversitesi'nden bilim insanları, ateş düşürücü ve ağrı kesici olarak kullanılan aspirinin cinsel gücü arttırabileceğini ve ereksiyon olamama sorununu tedavide kullanılabileceğini belirtti. Renal and Urology News sitesinde yayınlanan habere göre, İstanbul Medipol Üniversitesi'nden Doç.
İlgili 20 soru bulundu
Aspirin hakkında kanıtlanmış gerçekler
Özellikle kalp krizi gibi acil durumlarda yutmaktan çok çiğnemek ilacın kana daha hızlı karışmasını sağlamaktadır. Aspirinin inme ve beyin damarlarındaki tıkanıklık sonucu oluşan geçici iskemik atak (TIA) gibi rahatsızlıklara karşı koruyucudur.
ASPİRİN nedir ve ne için kullanılır? ASPİRİN, asetilsalisilik asit adlı etkin maddeyi içeren ağrı kesici, ateş düşürücü, yangı (iltihap) giderici etkilere sahip bir ilaçtır.
Bir diğer önemli nokta aspirin genelde 100 miligram ya da bebe aspirini olarak kullanılmaktadır. Ancak 100 miligram bebe aspirini yapılan çalışmaların sonuçlarından iyi netice elde edilemediği görülmüştür. Aspirin 100 miligram yerine 150 miligram ve gece yatarken kullanılmalıdır.
Daha önce sindirim yolu kanaması geçirenler, aktif ülseri olanlar, aspirin dışında kan sulandırıcı kullananlar, kanamaya eğilimi olanlar, ağrı kesici -romatizmal ilaç, ginkgo biloba veya omega-3 alanlar, karaciğer veya böbrek hastaları, ileri yaş, fazla alınan alkol, hipertansiyonu kontrol altında olmayanlar.
Kimler Aspirin kullanmalıdır? Koroner damar hastalığı bulunan ve aspirin kullanmasına mani bir durumu olmayan tüm hastalar için aspirin yararlıdır ve ömür boyu önerilmektedir. Günde 75-100 mg doz bu amaç için yeterlidir; daha yüksek dozlarda yarar artışı olmaksızın kanama riski artmaktadır.
ZENCEFİL, ZERDEÇAL, IHLAMUR VE TARÇINA DİKKAT
Sarımsakta bulunan ajoen maddesinin de kan sulandırıcı etkisi olduğu bilinmektedir. Ayrıca yüksek doz E vitamini içeren kabak çekirdeği, somon ve hamsi, maydanoz, ıspanak ve avokado gibi gıdalardan fazla tüketmek de kan sulandırıcı etkiye neden olur.”
İşte yukarıda sayılan neden veya nedenlerle kan sulandıcı tedavisi altında iken veya bir iki günlük kan sulandırıcıyı herhangi bir nedenle bıraktığı zaman vücut otomatik olarak pıhtılaşma sistemini artırmaya başlar ve bu durum ani gelişen pıhtı, emboli veya trombüslere yani damarların tıkanmasına yol açar.
Örneğin 55 yaşında erkek bir bireyde şeker hastalığı var ve sigara içiyorsa aspirin önerilmektedir, ya da 65 yaşında bir kadın bireyde şeker hastalığı var ve kötü kolesterol yüksekse aspirin önerilmektedir.
*Üst GİS'ten hızlı absorbe edilir. *15 – 20 dk içinde salisilat düzeyleri pik seviyeye ulaşır. Etki süresi: 4 – 6 sa. *Antitrombosit aktivitenin başlangıcı 1 sa., etki süresi 7 güne kadar uzar.
Aspirinin romatizma tedavisinde kullanılan dozu oldukça yüksektir. Üstelik günümüzde, aynı etkiyi çok daha az tablet yutarak sağlayabilecek çok sayıda romatizma ilacı vardır. Tüm bu nedenlerle, (mikropsuz) iltihaplı romatizmaların tedavisinde aspirin kullanımı yaygın değildir.
Ezilerek limona yedirilen ilaç karışımı, cilde ince bir tabaka hâlinde uygulanır. Yapışkan bir kıvama gelen karışım, 10 dakika kadar bekletildikten sonra ılık su ile yavaşça ciltten temizlenir. Düzenli olarak uygulandığında ciltteki kırışıklıklara iyi geldiği söylenir.
Aspirin en çok ağrı kesici olarak biliniyor. Kan sulandırıcı özelliği, kan pıhtılaşması riskini azaltıyor. Ancak düşük dozda aspirin kullanımı bile bazı riskleri beraberinde getiriyor. Aspirin kullanımının sindirim sisteminde yol açabileceği kanama ya da ülser, hayati tehlikeye yol açabiliyor.
Antiplatelet ajan ASPİRİN yüksek riskli hipertansiflerde ek fayda sağlar ve modern hipertansiyon tedavisinde önerilmektedir.
Aspirinin beyin ve mide kanaması riskini arttırdığı biliniyor. Diğer kan inceltici ilaçları kullananlar ile sigara ve içki kullanan kişilerin aspirinin olumsuz yan etkilerine daha çok maruz kalacağı belirtiliyor.
Aşırı zencefil, mango, sarımsak, yeşil çay (haftada 1 ) tüketimi sınırlandırılmalıdır. Kan sulandırıcı etkisinden dolayı acı biber kullanılmamalıdır. Soya fasulyesi, soya ve kanola yağı K vitamini içeriği yüksekliğinden dolayı kullanılmamalıdır. Avokado ve kiraz tüketilmemelidir.
Aspirin tedavisi kaçıncı hamilelik haftasına kadar devam ettirilmelidir? Aspirin ve ağrı kesici olarak kullanılan diğer Non-steroid antienflamatuar ilaçlar hamileliğin 32-33. haftasından sonra kesilmelidir.
"Kan sulandırıcıları iki ucu keskin bıçak gibi düşünmek lazım. Çünkü dozları fazla geldiği zaman ya da altta yatan bilmedikleri bir hastalık olduğu zaman insanlarda beyin kanaması dair çeşitli kanamalara açabiliyor, aspirin mide kanamasına yol açabiliyor."
Pek çok romatolog günümüzde aspirini ağrı kesici, iltihap giderici olarak kullanmamaktadır.
İlaç Diz kireçlenmesi tedavilerinde ilaç olarak ilk tercihler, ağrı kesicilerdir. Parasetamol ve aspirin benzeri basit ağrı kesici ilaçlar, ilk aşamalarda oldukça etkilidir. Romatizma oluşumuna ve ilerlemesine etki eden non- steroid antienflamatuar ilaçlar, yani romatizma ilaçları önemli bir seçenek oluşturmaktadır.
Aspirinin içinde salisilik asit olduğu için, bir aspirin çözeltisi bitkilere püskürtüldüğünde bitkilerdeki salisilik asit miktarı artar ve bitkileri koruyan bağışıklık sistemini güçlendirir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri