Bazı insanlar hiç aşık olmaz. Aşık olamama ve bu duyguyu hissedememe durumuna "Hipopitütarizm" denir.
Aseksüellik, herhangi birine yönelik cinsel çekim eksikliği veya cinsel etkinlikteki ilgi düşüklüğü veya yokluğu.
Geçmişte yaşanan büyük hayal kırıklıkları, reddedilme veya küçük yaşlardan itibaren duygulara uygulanan baskıların sonucu olarak ortaya çıkabilen filofobi, aynı zamanda güvensizlikten dolayı da ortaya çıkabiliyor. Potansiyel romantik partnerle ilk temasta hissettiğiniz kaygı da bunun en bariz göstergelerinden biri.
Aseksüellik, cinsel çekimin hiç veya az şekilde hissedildiği bir cinsel yönelimdir. Bu yönelime sahip bireyler aseksüel olarak tanımlanır. İlk olarak 1829'da biyolojik bir terim olarak kullanılan aseksüel kelimesi, olumsuzluk anlamı veren “a” öneki ile cinsel anlamına gelen “seksüel” sözcüğünden türetilmiştir.
Aseksüellik doğuştan gelen bir niteliktir ve kişinin kendi tercihi değildir.
İlgili 39 soru bulundu
Skolyoseksüel (skoliosexual): Genderqueer/Non-binary ve transgender kişi ve ifadelere (na-trans olarak tanımlanmayan kişilere) karşı çekim duyan. Panseksüel: Biyolojik cinsiyete, cinsiyet kimliğine veya ifadesine bakmaksızın herkese karşı çekim duyan.
Çünkü bekarlık yemini etmek bir 'tercih' iken, aseksüellik 'cinsel yönelim' olarak tanımlanıyor.
[1] Cinsel yönelimleri veya cinsiyetleri ilgi duyduğu kriterlere öncelik verecek şekilde tercih preference eden,insanlara cinsel, duygusal ve romantik ilgi duyan kişi.
Biseksüel eğilimler kimlik gelişiminin önemli belirleyicileridir. Fre ud biseksüaliteyi ergenlik döneminin başlangı cında etkinleşen normal bir gelişim evresi olarak anlar. Ona göre bu evre aşılmadan cinsel kimli ğin gelişmesi ve heteroseksüel ilişkilerin gelişti rilmesi olanaksızdır.
Çocuklar genellikle 3 yaşından itibaren cinsel konularla ilgilenmeye başlar ve merakla beraber soru sorarlar. Cinsel gelişim dönemi 2.5-6 yaş arası gözlenir.
Halk arasında “Karşılıksız Aşk Sendromu” ve “Eros Hastalığı” olarak bilinmekte olan erotomani; kişinin yüksek statü sahibi bir kişi tarafınca sevildiğine inanmasına yönelik sanrıları içerisinde barındıran bir sendromdur.
Aşkta güven, aidiyet, coşku söz konusudur, takıntılı ilişkide ise bir diğerinin hayatını işgal etme, güvensizlik, kendi ihtiyacını ön planda tutma ve onu yok sayma gibi duygular ön plandadır. Aşkta sevgi, sevecenlik, paylaşım ön planda iken, takıntılı ilişkide öfke, korku ve sonucunda şiddet ön planda olabilir.
Filofobiden muzdarip olan kişi çoğunlukla çekingen davranır. Duygusal yakınlık duydukları kişiyle aynı ortam içine girildiği zaman huzursuzluk ve panik duygusu hakimdir. Sosyal temastan kaçınma eğilimi mevcuttur. Romantik ilişkiye dair önyargıları vardır.
Narsisizm veya özseverlik, kişinin kendi bedensel ve/veya zihinsel benliğine karşı duyduğu hayranlık ve bağlılık, kabaca tabirle kişinin kendisine aşık olması olarak tanımlanan bir terimdir.
Aslında aşk ile aynı şey olmaması da bize başka bir şeyi gösteriyor: Kişiler herhangi bir kişiye karşı duygu beslemese bile cinsel çekim duyabilir. Yapılan araştırmalara göre cinsel çekimi sadece hoşlandığımız kişilere değil farklı zaman ve mekanlarda karşılaştığımız kişilere karşı da duyabiliyoruz.
“Poliamori” sözcüğünün kökü Yunanca ve Latinceye dayanır. Yunancada poli “çok”, Latincede amor “aşk” anlamına gelir. Bu anlamda poliamori sözcüğünü “çoklu aşk” olarak çevirmek mümkündür.
Ergenlik döneminde cinsel uyarılabilirliğin, cinsellikle ilgili konulara ilginin artması ve hatta cinsel ilişki isteğinin oluşması doğaldır. Ancak ergen, fiziksel açıdan olgunlaştığı için cinsel ilişki için hazır hale gelmez, aynı zamanda bilişsel ve duygusal açıdan da olgunlaşması gerekir.
Cinsel yaşam özellikle ergenliğin başlamasıyla yeni bir döneme girer. Bu dönemde kişi üreme yeteneğini kazanır. Hormonların etkisiyle bedende görülen hızlı değişime paralel olarak beyinde de belirgin değişimler oluşmaya başlar. Cinsel uyarılma ve cinsel istek artar.
Ergenlikte kendini çirkin hissetmek
Bu dönemde, ergenler bedensel değişikliklerine aşırı ilgilidir. Dolayısıyla sivilcelerden, tüylerden, değişen ses tonlarından, bedensel yapılarından oldukça etkilenirler. Ergenin kendini diğerleriyle kıyaslaması ve eksiklerine odaklanması oldukça sık karşılaşılan bir durumdur.
Diğer taraftan Panseksüellik estetik temeller üzerine gelişmiş bir cinsel yönelim olup, biyolojik cinsiyet ayrımı yapmaksızın karşı ya da aynı cinse karşı duyulan cinsel hazzın varlığını ifade eder.
Panseksüel: Herhangi bir cinsiyete karşı çekim duymaya açık olmak anlamına gelir ve buna özellikle non-binary cinsiyet kimlikleri de dâhildir.
Biseksüeller kadınlardan veya erkeklerden hoşlanırlar. Panseksüeller için trans erkek, trans kadın veya interseks olması fark etmez. Panseksüeller insanseksüellerdir özetle. Hoşlanma veya aşık olma kriterlerinin cinsiyet durumlarıyla zerre ilgisi yoktur.
Sapyoseksüel, zekâyı ve zihinsel fonksiyonları fiziksel özelliklerden daha önemli bir cinsel çekim aracı olarak gören kişilere denir.
Sebep olarak ise 'romantik ilişki yaşamak' veya 'çocuk sahip olma isteği'ni göstermektedirler. Bu da önemli bir noktayı açığa çıkarmaktadır: Aseksüel bireyler de, sekse ilgi duymuyor olmalarına rağmen seks yapabilirler.
Gri romantizm, bir cinsel kimlik ya da cinsel yönelim değil, sadece romantik yönelim olarak tanımlanıyor. Yani bir kişinin cinsel olarak kime çekici geldiğinin aksine kiminle çıkmak ve/veya aşık olmakla ilgilendiğini veya ilgilenmediğini belirlemek için kullanılıyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri