Arasta kelimesi de Bedesten gibi Osmanlı Devletinin ilk yıllarında farklı anlamda kullanılıyordu. Bu sözcüğün ilk anlamı içlik, boy boyası ve bot kilidi gibi askeri malzemelerin satıldığı dükkandır. Günümüzde ise aynı işi yapan esnaf topluluğu, arasta olarak tanımlanır.
Arasta: "Çarşılarda aynı işi yapan esnafın bulunduğu bölüm" olarak tanımlanır. Selimiye Arastası Selimiye Camisi'ne gelir getirmek amacıyla; bu caminin yapımından sonra Sultan III.Murat döneminde Mimar Sinan'ın kalfası Davut Ağa'ya yaptırılmıştır.
Arasta, çarşılarda aynı ürünü satan dükkânların bulunduğu bölüme verilen ad.
Orta Çağ'da Ticari Mekanlar şunlardır; Bedesten, Arasta, Han, Kapan, Ribat, Kervansaray, Pazar, Liman, Panayır.
2013 yılında özelleşerek Çalık Grubu ile Kiler Grubu tarafından devralınan Aras EDAŞ, Türkiye'nin doğusunda 70.457 km²'lik geniş bir coğrafyada 7 ilde elektrik dağıtım hizmeti vermektedir.
İlgili 21 soru bulundu
Üstü genellikle tonoz veya çatıyla örtülü bir sokağın iki yanında karşılıklı sıralanan ve aynı cins malları satan dükkânların meydana getirdiği çarşı. Türkçe'ye Farsça'dan geçtiği sanılan arasta kelimesi önceleri “ordugâhta kurulan pazar” anlamında kullanılmıştır.
Osmanlı Kentinde Ticari Mekanlar
5 Kısacası Osmanlı kentinde ticari merkez, bedesten ve etrafında gelişen han, arasta gibi yapı türlerinin biraraya geldiği mekanlar bütünüdür.
Anadolu'da, Osmanlı'da esnafın ilk teşkilatlanma düzeni “Ahilik” düzenidir. Loncalar ve Gedikler Ahiliğin uzantısıdır. Ahilik ilkelerinin değiştirilmesi, sulandırılmasıyla ortaya çıkan esnaf teşkilatlarıdır.
Tarihteki adı Çarşu-yı Kebir (Büyük Çarşı) olan Kapalıçarşı'nın çekirdeğini oluşturan ve Bizans dönemine ait olduğu düşünülen ilk bedesten “İç Bedesten, yani Cevahir Bedesteni (Bedesten-i Atik)”, Ayasofya'ya gelir getirmek amacıyla 1460 yılında inşa edilmiştir.
Osmanlı döneminde ticaret pazarlarına sahip büyükşehirlerde, ihtiyaç mallarının alınıp satıldığı toptancı haller, borsalar ve çardaklar kapan olarak bilinir.
Osmanlı döneminde 16. Yüzyıldan sonra Pazar kelimesi yerine çarşı kelimesi kullanılmaya başlandı.
Farsça kökenli bir kelime olan bedesten, değerli eşyaların alınıp satılması için inşa edilmiştir. Bedestenler kubbelerle örtülü, dikdörtgen planlı mimariye sahip büyük yapılardır. İlk örneklerine 13. yüzyılın başlarında Anadolu'da rastlanan bedestenler, zamanında iktisadi bir kuruluştu.
Osmanlı şehirlerinin ticari organizasyonunu sağlayan kurumlar arasında Kapan Hanları da bulunmaktadır. Tek bir cins ticaret ürünlerinin toptan satışı ya da dağıtımını sağlayan Kapan Hanları Anadolu'da Selçuklular döneminden beri görülmektedir.
Türk İslam şehirlerinde sıkça görülen kapanlar, toptan ticaretin yapıldığı yerlerdi (yağ kapanı, un kapanı gibi). Bedesten: Değerli eşyaların satıldığı veya saklandığı yerler olan bedestenler uluslararası ticaretin varlığına işaret ederlerdi.
Eski zamanlarda değerli kumaş ve mücevherlerin satıldığı üstü kapalı çarşı benzeri yere verilen addır.
Osmanlı kentinde çarşı veya daha genel bir anlamda kentin ticari merkezi, bedesten, han ve arastalardan oluşmakta idi.
Fatih Sultan Mehmet tarafından inşa ettirilen Kapalı Çarşı, üzeri dam ve kubbelerle örtülü dükkanların çevrelendiği tarihi bir alışveriş meydanıdır. Tarihteki adı “Çarşu-yı Kebir” olan büyük alanın çekirdeğini iki bedesten oluşturur.
Günümüzde çarşıda bulunan dükkanlar arasında Antep Pazarı, Arifoğlu Baharat, Arslan Baharat, Ayfer Baharat, Develi Baharat, Güllüoğlu ve Malatya Pazarı bulunur. Mısır Çarşısı ile Kapalı Çarşı aynı mı? diye soracak olursanız ikisinin de farklı mekanlar olduğunu hatırlatmakta fayda var.
Eski çağlardan günümüze gelmiş ve bulunduğu şehirlerin özelliklerini taşıyan çarşı ve alışveriş merkezlerine bedesten denilmektedir.
İdarî sahada gedik ise Osmanlı sarayında belli bir görev ve imtiyaz mânasını taşır. Bazı idarî memur ve hizmetlilerin reisine gedikli denir. Bu anlamda gedik yine Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan beri mevcuttur ve tasarruf edilen müktesep bir hak gibidir.
Gedik sistemi, 1860 yılına kadar sürmüştür. O zamanlar, bir kişi çıraklıktan ve kalfalıktan yetişip de açık bulunan bir ustalık makamına geçmedikçe, yani gedik sahibi olmadıkça, dükkân açarak sanat ve ticaret yapamazdı. Ancak, ellerinde imtiyaz fermanları olan kişiler, sanat ve ticaret yapabilirdi.
Lonca, aynı bölgede yaşayan esnaf ve zanaatkârların örgütlenerek kurduğu meslek organizasyonuna verilen isimdir. Loncalar bir meslek örgütlenmesi olarak özellikle Orta Çağ'da üretim ve iş gücünün düzenlenmesinde önemli görevler üstlenmiştir.
Kapan kelimesi, Osmanlı döneminde, büyük tartı, kantar anlamının yanısıra, bu tür resmi ağırlık ve ölçülerin konumlandığı toptan dağıtım yerleri için kullanılmıştır. Özellikle Fatih ve Bayezid devirlerinde, başkentin belirli çarşı mekânlarına ve çevresindeki mahallelere isim olarak kapan denildiği de görülür.
Ribat, sınır noktalarına, sınır hakim yerlerine yapılan, askeri bir strateji izlenen ve ülke güvenliği için kullanılan yapıtlardır.
Han, eski Türk - Moğol topluluklarında hükümdar. "Ulu insan", "lider" anlamları taşımaktadır. Moğolcada ve bazı Altay lehçelerinde Kan (Gan) olarak da söylenir. İngilizcede king denilen kral sözcüğünün Türkçedeki karşılığıdır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri