Anksiyete ve öfkeye dair yapılan araştırmalar, anksiyete bozukluğu olan bireylerin kişilerarası ilişkilerinde daha fazla öfke yaşadıklarını ve bu öfkeyi diğerlerine oranla daha fazla yansıttığını göstermiştir. Bu bireyler, diğerlerine göre içe dönük öfke tepkilerini daha fazla barındırırlar.
Anksiyete unutkanlık yapar mı? Anksiyetenin verdiği huzursuzluk, mutsuz olma hali, sinirlilik, kas gerginliği durumlarının yanında unutkanlık da görülebilmektedir.
Anksiyete bozukluğu olan kişilerde, yoğun, sürekli devam eden bir endişe hali ve günlük hayatta rastlanılan durumlara karşı korku vardır. Panik atak krizleriyle de kendini gösterebilir. Bu duyulan aşırı endişe, kaygı, panik durumu günlük aktivitelerin süregelmesini sekteye uğratır.
İstediğine ulaşamama, engellenme, beklentilerinin karşılanmaması, yetersizlik duygusu, yalnızlık, itilmişlik, bir takım haksızlıklara veya saygısızlıklara maruz kalma, doğru anlaşılamadığını hissetme gibi durumlar öfkeyi ortaya çıkaran diğer durumlardır. Yine bazı ruhsal hastalıklar da öfkenin sebebi olabilir.
Anksiyete Bozukluğu ve Cezai Ehliyet İlişkisi
Yani bir akıl hastalığıdır. Anksiyete bozukluğu yaşayan kişi de bir akıl hastası olarak nitelendirilebilir. Bu sebeple anksiyete bozukluğuna sahip kişilerin cezai ehliyetleri konusu da TCK m.32'deki akıl hastalığı ile ilgili düzenlemelerin içerisine girer.
İlgili 35 soru bulundu
Anksiyete hastalarının normal insanlara göre zekâ seviyelerinin yüksek olduğu ortaya çıktı. ABD'de yapılan bir araştırma, kaygı düzeyi ile zekâ seviyesi arasında bağlantı olabileceğini ortaya çıkardı.
Yaygın anksiyete bozukluğu tedavi edilmezse genelde kendiliğinden düzelmez. Kronikleşir ve zamanla bireyde depresyon gelişir. Bu durumda tedavisi daha da zorlaşır.
Bu durum, depresyon, kaygı bozukluğu ile ilişkili olabilir. Normal konuşmalarda bile sinirli tepkiler verebilirler. Örneğin; araba ile yolculuk esnasında kişi yanındakine “Hangi sokaktan döneyim?” diye sorar, diğeri ise “Nereden dönersen dön!” diye tepki gösterir. Bu sinirlilik hali, günlük stresle de ilgili olabilir.
Öfke kontrol sorunu yaşayan kişinin mutlaka bir psikiyatriste baş vurması gerekir.
Peygamber, “Gazap şeytandandır. Şeytan da ateşten yaratılmıştır. Ateş, ancak su ile söndürülür. Biriniz kızdığı zaman abdest alsın.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 3) buyurmak suretiyle öfke ateşinin de abdestle söndürüleceğini belirtmiştir.
Akıl hastalığı aynı zamanda mutlak butlan sebebidir yani kesin evlenme engellerinden biridir. TMK'nun 145. maddesine göre “…Eşlerden birinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunması …” hallerinde evlilik mutlak butlanla batıldır.
Kaygı bozukluğu, öfke, mutsuzluk, hayattan keyif almama, iştahsızlık, sürekli tedirgin yada endişeli hissettirdiği için sosyal ortamlardan da uzaklaşmaya neden olur.
Yaşam kalitesini düşürüyor. Anksiyete bozukluğu olan kişilerde sürekli, aşırı ve yaşanan duruma uygun olmayan bir endişe oluşur. Aşırı endişe, kişinin günlük yaşamını olumsuz etkiler ve hatta olağan yaşam etkinliklerini sürdürmesini engeller.
Anksiyete atağı korkutucu bir deneyim olabilir. Atak geçiren kişiler, nefes alamadığını, kalplerinin çok hızlı attığını, başlarının döndüğünü veya düşüncelerini kontrol edemediğini hissedebilir. Anksiyete ataklarına genellikle ölüm korkusu veya başka korkular da eşlik edebilir.
Öfke kontrolü bozukluğu yaşayan bireyler, bu alanda eğitim gören ve uzmanlığını eline alan psikologlara gitmelidirler.
Bastırılmış veya tedavi edilmeyen öfke sorunları, beraberinde bazı fiziksel hastalıklara sebep olabilir. Bu durumun sebep olabileceği bazı hastalıklar ise yüksek tansiyon, kalp sorunları, baş ağrısı, cilt bozuklukları ve sindirim sorunları olarak sayılabilir.
İlk kez 2500 yıl önce Hipokrat tarafından tanımlanan delirium, nörobilişsel bir bozukluktur. Genellikle bilinç, bellek, düşünce, algı, davranış, dikkat ve uyku bozukluklarıyla birlikte, duygularda dalgalanmalar gözlemlenen delirium hastalığı, aniden ortaya çıkan ve çoğu zaman geçici olarak etki eden bir hastalıktır.
Anksiyete tedavi süresi, kişinin beynindeki kimyasal bozuklukların ne derece olduğuna göre değişmektedir. Anksiyete tedavi süresi, 4 ila 8 hafta olabileceği gibi kişinin yaşantısına ve anksiyete derecesine bağlı olarak daha fazla sürebilir.
Terapi 6-12 seans kadar sürmektedir. Bilişsel davranışçı terapide hasta öncelikle hastalığının ne olduğu ve sebepleri konusunda eğitilmektedir. Bunun yanı sıra nefes alma ve çeşitli gevşeme egzersizleri, stresle başa çıkma yöntemleri ile kişinin rahatlaması sağlanır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri