Taze bir ananası seçerken tatlı bir kokusu ve yapraklarının yeşil ve taze olmasına dikkat etmelisiniz. Ananasın alt kısmı hafif yumuşaksa bu olgun bir ananas olduğu anlamına gelir. Yeşil yapraklara dokunduğunuzda eğer yapraklar rahatça kopuyorsa bu da olgunlaştığına işarettir.
Ananası başka taraflarından da koklamayı deneyebilirsin; yeterince tatlı bir koku, meyvenin her yanından alınabilir. Ama yine de kokuyu, en güçlü olduğu sap kısmından alabilmelisin. Mayalı gibi kokan ananaslardan uzak dur. Ananasın tatlı kokması gerekir ama ananas aşırı olgunsa kokusu alkole ya da sirkeye benzer.
Pek çok kişi ananasın orta kısmının yenmeyeceğini düşünerek bu kısmı atıyor. Fakat ortasını attığınız zaman hem ziyan etmiş olursunuz hem de bütün faydalarını görmezden gelmiş olursunuz. Ananasın ortasında bulunan silindir şeklindeki biraz tatsız olan bölüm bromelain enzimi bakımından zengindir.
Olgun bir ananasın bozulmadan dayanma süresi yaklaşık olarak 4-5 gündür. Eğer ananas tam olarak olgun değilse, olgunlaşması için dış kabuğunun rengi kahverengiye dönene kadar oda ısısında bekletilmelidir. Buzdolabında saklamak ananasın olgunlaşmasını önleyecektir.
Çam kozalağına benzediği için bu adı almıştır. Olgunlaşmamış ananasın tadı ekşi, olgunlaşmışın ise tatlı olur. Olgun olmayan ananas market rafında veya evde mutfakta bekletildikçe olgunlaşır. Fazla olgunlaşan meyvenin kesilmesi, dilimlenmesi zor olabilir.
İlgili 20 soru bulundu
Uç ve köklerini kesin
Ananası soymanın ilk önemli noktası, uç kısımlarını kesmektir. Yeşil yapraklı kısımlar tüketmek için uygun değildir. Bu nedenle mutlaka kesilip çöpe atılması gerekir.
Bazı meyveleri tükettikten sonra ağzınızda geçici ve az miktarda acı veya ağrı hissediyor olmanız normaldir, çünkü ananas bazı meyvelerde bulunan bromelain gibi enzimler, ağzınızdaki hücrelerin proteinlerini parçalayarak size birazcık rahatsızlık verebilirler.
İçerdiği özellik sayesinde kan sulandırıcı etkisi bulunan bu meyve kalp krizlerine karşı koruyuculuk sağlıyor.
Düşük kalorili meyveler arasında yer alan ananas, çok aşırı tüketimde şeker miktarından dolayı kan şekerinizi yükseltebilir. Bu nedenle ananas tüketirken günlük porsiyonlara dikkat etmeniz önerilir.
Vücutta toksin biriktirmeye neden olur. Dudak, diş ve dilde sorunlar yaşanmasına yol açabilir. Bunun haricinde eğer kişi kan seyreltici, antibiyotik ve antikonvulzanlar kullanıyorsa ananas yemekten uzak durmalıdır.
Yani ananası çiğnediğimizde, o da bizim ağzımızın içini aşındırabiliyor! Ancak endişelenmeyin, ananası yuttuğunuzda, midenizdeki asitler enzimleri yok eder. Ağzımızı yemesine rağmen, bromelain sağlığa faydaları ile tanınmıştır.
Ananas, bromelain adı verilen bir enzimi içinde barındırıyor. Yağ yakımını hızlandıran etkisiyle bilinen bromelain, stres sebebiyle bozulan leptin mekanizmasını düzenliyor, iştahı kontrol etmeye yardımcı oluyor.
Ananas meyvesinden günlük C vitamini değerinizin üçte birini alabilmek mümkündür. Ayrıca C vitamini, kanser, kalp hastalığına karşı savaşmaya yardımcı olur. Manganez: Ananas, günlük manganez değerinin %100'den fazlasına sahiptir. Bu vitamin sayesinde metabolizma güçlendirilerek, kemik oluşumuna katkı sağlanabilir.
Ananası dilimleyin ve fırın tepsisine dizin. Fırında 55 derecede kurutun. Kuruyan ananasları kilerde saklayabilirsiniz. Ananasınızı uzun süre saklamanın mümkün olan en son yöntemi konserve yapmaktır.
Optimum depolama şartı 7-13 °C'de %85-90 bağlı nemli ortamda depolamadır. Ananas soğuk vurmasına hassastır ve uzun süreli depolanamaz. Normal soğuk depolama süresi 2-4 haftadır.
Taze bir ananası seçerken tatlı bir kokusu ve yapraklarının yeşil ve taze olmasına dikkat etmelisiniz. Ananasın alt kısmı hafif yumuşaksa bu olgun bir ananas olduğu anlamına gelir. Yeşil yapraklara dokunduğunuzda eğer yapraklar rahatça kopuyorsa bu da olgunlaştığına işarettir.
ananas suyu, bromelin enzimi içermektedir ve bromelin de libidoyu artırır. Bu nedenle de kadında ve erkekte cinsel gücü artırarak cinsel isteksizliğe harika bir doğal besin kaynağı olan yiyecekler arasında üst sıralarda yer alır.
Ananas bol lifli tropikal bir meyve olmasından dolayı ödem atmak için ideal bir meyvedir. Her mevsim bulabileceğiniz ananası meyve olarak yiyebilir ya da suyunu sıkarak içebilirsiniz.
Ananaslar toplandıktan sonra tam olarak olgunlaşmaz. Mutfak tezgahında ananas yumuşar ve sulanır; ama tadı şekerli olmaz. Ananasın şekerinin tamamı, bitkinin kökündeki nişastadan gelir.
Soyulmamış bütün ananas oda ısısında beş güne kadar muhafaza edilebilmektedir. Olgunlaşmamış ananası kabuk rengi kahverengi olana kadar oda ısısında bekletmelisiniz. Aksi takdirde ananas olgunlaşmayacaktır. Soyulmuş ve dilimlenmiş ananası, buzdolabında bir saklama kabında dört güne kadar saklayabilirsiniz.
Ananası soyun ve dilimleyin. Pişirme kağıdı serili bir tepsiye kesilen dilimleri yerleştirin. Derin dondurucunuza yerleştirip donana kadar bekletin. Daha sonra donmuş ananas dilimlerini poşete yerleştirip, ağzını iyice kapatın ve derin dondurucunuza yerleştirin.
SPERM TADINI ETKİLİYOR
Buğday çimi, tarçın, limon, nane ve maydanoz gibi besinler, sperminizin tadını iyileştirir. Ananas, kivi, yaban mersini gibi doğal şekerler için de aynısı geçerli. Spermin tadını kötüleştiren ise, fast food, baharatlar, kırmızı et, sarımsak, çay, kahve, soğan, yağlı yiyeceklerdir.
ananasın içerisinde bulunan bromelain adlı protein sindiren enzim nedeniyle yerken ağızda uyuşukluk hissi oluşur.
Peptik ülseri olanlar tüketmemelidir. Bağırsak hareketlerini artırıcı etkisi nedeni ile ishal olan hastalarda kullanmamalıdır. Bromelain enzimi takviyesi 12 yaşından küçüklerde kullanılmaz. Bazen mide bulantısı, ishal ve aşırı adet kanamasına neden olabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri