ananastaki asitten kaynaklanan olay. çokça ananas yediğinizde ağzınızı kan içinde kalmışçasına kızartacaktır. ananasın içerisinde bulunan bromelain adlı protein sindiren enzim nedeniyle yerken ağızda uyuşukluk hissi oluşur.
Bazı meyveleri tükettikten sonra ağzınızda geçici ve az miktarda acı veya ağrı hissediyor olmanız normaldir, çünkü ananas bazı meyvelerde bulunan bromelain gibi enzimler, ağzınızdaki hücrelerin proteinlerini parçalayarak size birazcık rahatsızlık verebilirler.
- Çünkü ananas asidik yapıdadır. Güçlü asidik yapıda olması demek dilimizi acıtması demektir. Bunun için yapmanız gereken şey aslında su içmektir çünkü asiti böylece daha az yoğun hale getirmiş olacağız.
Ağız içinde de yüksek miktarda protein bulunduğundan ananas yediğinizde kısa süre içinde bu dokular yıkıma uğrar ve dilde yanak içlerinde kanamalar başlar.
Bunun için ananası hayatınızdan çıkarmanıza gerek yok çünkü bu alerjik bir durum değildir. Ananas, proteinleri parçalayan bir enzim olan bromelain bakımından zengindir. Bu da karıncalanma ve kaşınma hissi yaratır.
İlgili 15 soru bulundu
Bağışıklık sistemini güçlendirdiği için özellikle kış aylarında soğuk algınlığı gibi gribal hastalıklara karşı direnç sağlar. Et yemeklerinin daha kolay sindirilmesine yardımcı olur. Ananas meyvesinin içeriğinde protein mayası vardır. Bu da mide ve bağırsakların daha iyi çalışmasını sağlar.
Yani ananası çiğnediğimizde, o da bizim ağzımızın içini aşındırabiliyor! Ancak endişelenmeyin, ananası yuttuğunuzda, midenizdeki asitler enzimleri yok eder. Ağzımızı yemesine rağmen, bromelain sağlığa faydaları ile tanınmıştır.
Dil ve ağız yaraları tedavisi
Dil ve ağız yaraları fizyolojik etkenlere bağlı gelişmiş ise temiz ağız bakımı, düzenli diş fırçalama ve gargaralar ile kendiliğinden 5-6 gün içinde iyileşebilir.
Tuz: Dil yüzeyinde oluşan yaraların tedavisi için doğal bir ağrı kesici olan tuzu kullanabilirsiniz. Tuz, ağrı ve iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olurken enfeksiyon oluşumunu da önler. 1 çay kaşığı tuzla, 1 fincan ılık su iyice karıştırdıktan sonra ağzınızı bu karışımla günde 3 ya da 4 kez yıkayın.
Genel olarak yanık için tedavi yöntemlerini deneyen kişilerde 2 gün içerisinde yanık belirtileri azalmaya başlamaktadır. Fakat dil yanığı oluşan kişilerin özensiz davranması sonucunda yanık hissi 4 ila 5 gün kadar daha devam etmektedir.
SPERM TADINI ETKİLİYOR
Ananas, kivi, yaban mersini gibi doğal şekerler için de aynısı geçerli. Spermin tadını kötüleştiren ise, fast food, baharatlar, kırmızı et, sarımsak, çay, kahve, soğan, yağlı yiyeceklerdir.
ananastaki asitten kaynaklanan olay. çokça ananas yediğinizde ağzınızı kan içinde kalmışçasına kızartacaktır. ananasın içerisinde bulunan bromelain adlı protein sindiren enzim nedeniyle yerken ağızda uyuşukluk hissi oluşur.
İçerdiği antioksidan, C vitamini, mineraller ve özellikle vücuda su dengesi sağlaması açısından hafızanın canlı tutulması için olmazsa olmaz bir besindir. Ananas, günde 2 dilim kadar tüketilebilecek lif kaynaklarından biridir.
Yoğun kaşıntı ve kurdeşen, genellikle alerjik reaksiyonun ilk belirtileridir. Kurdeşen vücudunuzun bir veya daha fazla yerinde ortaya çıkabilir. Ayrıca mide ağrısı, kusma ve ishal gibi sindirim belirtileri olabilir.
Papiller iltihaplığında, bakteri, besin ve ölü hücreler bu minik kabarcıkların arasında hapsolabilir. Bu da diliniz üzerinde beyaz bir tabaka oluşturur. Beyaz dilin diğer sebepleri, ağız kokusunun sebepleriyle benzerdir: ağız kuruluğu, yetersiz ağız hijyeni ve tütün.
DİL KENDİSİNİ 10 GÜNDE YENİLİYOR
Tat moleküllerini sinirler yoluyla beyne ileten dilde bulunan 10 bin tomurcuğun her birinde 50 hücre bulunuyor. Bu hücreler her 10 günde bir kendini yeniliyor.
Dil kanseri genellikle dil yüzeyini kaplayan ince, düz hücreler olan skuamöz hücrelerde gelişir. Dil kanseri, dilin üzerinde yaralar, aftlar veya beyaz beneklerin oluşmasıyla kendini belli eder. İlk bakıldığında basit bir yara gibi görünse de uzun süre geçmeyen durumlarda kansere çevirebilir.
Ayrıca ananas manganezden ve antioksidan etki gösteren C vitamininden zengin oluşuyla cildi güzelleştirmeye de yardımcı olur. C vitamini dokularda kollajen sentezini hızlandırır ve cildi yenilenmesini sağlar.
Uç ve köklerini kesin
Ananası soymanın ilk önemli noktası, uç kısımlarını kesmektir. Yeşil yapraklı kısımlar tüketmek için uygun değildir. Bu nedenle mutlaka kesilip çöpe atılması gerekir.
Ananas uterus duvarını yumuşattığı bilinen bromelain içerir, bu bromelain, hamileliğin erken evrelerinde, fetüsün büyümesi için gerekli olan uterus duvarını çözer ve bu yolla, özellikle hamileliğin ilk üç ayında, düşüğe neden olur.
Olgunlaşmamış bir ananas tüketildiğinde bu ananas kişilerde kusmaya ve ishale yol açabilir. Vücutta toksin biriktirmeye neden olur. Dudak, diş ve dilde sorunlar yaşanmasına yol açabilir. Bunun haricinde eğer kişi kan seyreltici, antibiyotik ve antikonvulzanlar kullanıyorsa ananas yemekten uzak durmalıdır.
Çam kozalağına benzediği için bu adı almıştır. Olgunlaşmamış ananasın tadı ekşi, olgunlaşmışın ise tatlı olur. Olgun olmayan ananas market rafında veya evde mutfakta bekletildikçe olgunlaşır. Fazla olgunlaşan meyvenin kesilmesi, dilimlenmesi zor olabilir.
Ananası cildinizdeki aknelerden ve çeşitli kirliliklerden arındırmak için kullanabilirsiniz çünkü içeriğinde C vitamini bolca bulunur ve de C vitamini, ciltteki çeşitli akne gibi problemlerin üstesinden gelebilmeniz için en etkili bir içeriktir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri