Amediye: Osmanlı İmparatorluğunun sınırları içerisinde belirli yerler arasında (kara veya deniz yolu ile) nakledilen eşyadan, nakledildikleri yerlerde (malın girişinde) alınan bir vergi idi.
ÂMEDİYE. (ﺁﻣﺪﻳّﻪ) i. (Fars. āmedі “gelme, gelişle ilgili”den āmediyye) târih. Osmanlı Devleti'nde bir vilâyete ülke içinden getirilen mallardan alınan bir nevi gümrük vergisi: Nakledecekleri emtia ve eşyâ ve erzaktan (…)
Gayrimüslim denince ilk akla gelen vergi türü cizyedir. Osmanlı İmparatorluğunda cizye, Gayrimüslim halk içinde belli bir takım şartları taşıyan kimselerden kişi başına alınan vergi idi[1]. Şartlar, belli bir yaşda bulunmak (14-75)[2], hasta, sakat ve işsiz olmamak, ehl-i zimmet olmaktı.
Avârız, Osmanlı Devleti zamanında olağanüstü hallerde halka yüklenen malî, aynî ve bedenî vergilerdi. Bu vergi hem Müslümanlardan hem de gayrimüslimlerden alınırdı. Fakat zamanla sürekli vergi hâline gelmiştir. Günümüz Türkiye'sindeki deprem vergileri aynen buna benzer.
Osmanlı Devleti'nin kuruluşu 1299'dan, Tanzimat'ın ilan edildiği 1839'a kadar geçen yaklaşık beşbuçuk asırlık dönemde mali teşkilatın gelir kısmının ana unsurunu teşkil eden vergilendirmeyle ilgili iki önemli ayrım sözkonusu olmuştur. Bunlar Şer'i ve Örfi Vergilerdir[4].
İlgili 37 soru bulundu
13. yüzyılda tekalif-i örfiye nevinden (devletin daimi ve fevkalade giderleri için divanın kararı ile toplanan vergiler) bir vergi oldu. Bac, Osmanlılarda ilk defa Osman Gazi'nin pazara getirilen her yük için iki akçe almalarını emretmesi ile başlamıştır.
Resm-i Arûs (Gerdek Resmi) Bir sipahinin tımarında bulunan kadınların evlenmeleri verginin konusunu oluştururdu. Bu vergi, kadınların kocalarından tahsil edilirdi. Yâve ve Kaçkun Resmi (Bâd-ı Hevâ Rüsûmu) Kaybolmuş hayvan veya kölenin bulunması verginin konusunu oluştururdu.
Ağnam Resmi, küçükbaş hayvanlardan alınan vergiyi ihtiva etmektedir. Aslında bu vergi Osmanlı Devleti'nde hatta önceki Türk devletlerinde de görülmüş ve muhtelif değişikliklere tabi tutularak yeni kurulacak devlete aktarılmıştır.
Avarız vergisi ilk defa II. Bayezid tarafından çıkarılan bir vergidir. II. Bayezid bu vergiyi savaş ve deprem gibi olağanüstü durumlarda devletin kendini hızlı bir şekilde toplaması amacı ile getirmiştir. Bu vergi zaman içerisinde amacından sapmış ve halktan sürekli bir şekilde toplanmaya başlamıştır.
Avârız-ı divaniye, Divan kararı ya da padişah emriyle toplanan vergilerdir.
Mücerred ise, babasının yanında yaşayan bekar yetişkin çocuktur. Mücerred resminin miktarı 6 akçe olup babasının yanında yaşayan, gelir elde etmeye gücü yeten (kisbe kâdir) yani sakatlığı, hastalığı olmayan erkeklerden alınan bir vergidir.
Cizye, gayrimüslim vatandaşların hür ve mükellef olan erkeklerinden, yılda bir kez alınan baş vergisiydi. Sakatlardan, kadınlardan, çocuklardan ve din görevlilerinden alınmazdı.
Bennak Resmi, Osmanlı Devleti'nde toprak sahibi olan babalarının yanında yaşayan erkeklerin evlendikleri zaman ödedikleri vergidir. Örfi bir vergidir.
Cürüm/Cerime/ Cürmü Cinayet Resmi
Bâd-ı Hevâ bir Osmanlı maliye terimi olarak dilimizde “bedava” kelimesine dönüşmüş ve ne zaman tahsil edileceği duruma göre değişen vergiler için kullanılmıştır (Sahillioğlu, 1991:416). Cerime, bâd-ı hevâ cinsinden kabul edilen bir vergi/ceza olarak kabul edilir.
(ﺭﻓﺘﻴّﻪ) i. (Fars. reft > reftі “gitmeyle ilgili”den reftiyye) [Türkçe'de türetilmiştir] Osmanlı Devleti'nde ülkeden çıkarılan mallardan alınan gümrük vergisi, çıkış vergisi: Nakledecekleri emtia ve eşyâ ve erzaktan (…)
Deştbani ise, Osmanlı kırsalında ekili alanlara hayvanlarca verilecek zararı engellemekle görevli “kır bekçisi”ne verilen isimdir.
Selim, Osmanlı-Avusturya ve Rusya savaşlarının devam ettiği 1790 yılında toplumsal bozulmaların önüne geçmek ve İstanbul'da asayişi sağlamak amacıyla iki yıl sürecek olan içki yasağı uygulamasına gitmiştir. 1792 yılına gelindiğinde ise bu yasak kaldırılmış, alkollü içki vergisini toplamakla görevli olan Zecriye ...
İMDÂDİYE. (ﺍﻣﺪﺍﺩﻳّﻪ) i. (Ar. imdādі “yardımla ilgili”den imdādiyye) Eskiden savaş zamânında masrafları karşılamak, barış zamânında bütçe açığını kapatmak üzere halktan alınan ve miktârı ihtiyâca göre değişen örfî vergi.
Abdülazîz'in emri tam uygulanmamıştır. Nihayet Horasan Valisi Nasr b. Seyyâr, 121 (739) yılında yaptığı yeni bir vergi düzenlemesiyle yanlış uygulamaya son vererek 30.000 kadar mühtediden bu vergiyi kaldırmıştır.
Osmanlılar'da hayvan sürülerinin barındırıldıkları yer için alınan bir vergi türü. Osmanlı malî terminolojisinde genel olarak vergi anlamında kullanılan bir terim. Osmanlı maliyesinde devletin talep ettiği vergi ve harçların genel adı.
[1] (tarih) Osmanlı döneminde tarım kesimindeki işini bırakanlarıdan alınan vergi.
Feridun Emecen'e göre Fatih Sultan Mehmet'e ait kanunnamede âdet-i ağnâm 3 koyuna 1 akçe olarak tespit edilmiştir.
Geleneksel adıyla gerdek gecesi evlenen çiftlerin ilk kez cinsel birliktelik yaşayacakları zaman dilimine deniliyor. Genellikle düğün ya da nikahtan hemen sonraki gün yaşandığı için “ilk gece” olarak da adlandırılıyor. Yani aslında gerdek, çiftlerin cinsel açıdan birbirini tanımaya başladıkları zamandır diyebiliriz.
Gerdek, Farsça kral çadırı, otağ veya gelin odası anlamlarına gelebilen گردک (girdak) sözcüğünden Türkçeye geçmiştir. Bu sözcük Farsça döngü, daire, halka veya çadır anlamındaki گرد (gird) sözcüğüne +ak ekinin eklenmesiyle türetilmiştir.
Çünkü kızlık zarının bozulduğu ilk cinsel ilişkiden sonra her zaman cinsel ilişkiye girilebilir. Bir kadının ilk cinsel deneyiminden sonra her istediği günde cinsel ilişkiye girmesi söz konusu olabilir. Bu durumun asla bir tehlikesi bulunmaz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri