Buna göre bir tövbenin makbul olabilmesi için; işlenen günahı terk etmek, günah işlediğine pişman olmak, günahı bir daha işlememeye azmedip söz vermek, eğer işlenen günah kul haklarıyla ilgili ise, bu durumda, hak sahibi ile helalleşmek, Allah'tan af dilemek gerekir.
Kabul edilmeyen bir başka tövbe de hayatını, hak dini inkâr içinde geçirdikten sonra ölen ve âhiret âlemini gördükten sonra pişmanlık duyanların tövbesidir. Bu da gayba iman ve samimi pişmanlıktan kaynaklanmadığı için Allah tarafından kabul edilmeyecektir.
Bu hususta Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle buyrulmaktadır: “Allah katında (makbul) tövbe, ancak bilmeyerek günah işleyip sonra hemen tövbe edenlerin tövbesidir. İşte Allah bunların tövbelerini kabul buyurur. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Kur'an'da (Âl-i İmrân 3/90) iman ettikten sonra küfre saplanıp inkârda ısrar edenlerin tövbelerinin asla kabul edilmeyeceği belirtilir. Başka bir âyette (en-Nisâ 4/137) iman edip sonra inkâr edenler, sonra iman edip tekrar inkâr edenler ve nihayet inkârlarını arttıranların kesinlikle bağışlanmayacağı bildirilir.
Tövbe ettikten sonra affolunmayacak günah yoktur.
Ancak günahın affedilip affedilmeyeceğini bilemeyiz. Tövbe ettikten sonra Allah dilerse affeder, dilerse affetmez. Bunun için tövbemizin kabul şartlarına uygun olması gerekir. Şartlarına uygun olarak yapılan tövbeyi Allah affedeceğini bildiriyor.
İlgili 17 soru bulundu
Ayrıca günaha tekrar dönmeme ve varsa hakları hak sahiplerine iade etmektir. Yüce Allah; şirki, cana kıymayı ve zinayı zikrettikten sonra her kim tövbe eder, iman edip salih amel işlerse Allah onun tövbesini kabul eder ve günahlarını sevaplara dönüştürür.
1- Allah'a ortak koşmak. (En büyük günahtır. Bunu işleyen Kelime-i Şehadet getirmeli yeniden dine dönmelidir.) 2- Zina 3- Haram para kazanmak. 4- İçki ve benzeri uyuşturucu maddeler (sıvı gaz veya katı olabilir) kullanmak.
Tövbe etmek için abdest almak gerekir mi? Tövbe etmek için zaman, yer, aracı ve abdest şartı yoktur. Ancak bir seher vakti sabah namazı için kalkar, namazın ardından tövbe ederseniz, daha bir kabulü şayan olur. Tövbenizi sürdürmeniz için muhtaç olduğunuz enerjiyi de depolamış olursunuz.
Onlar iki türlü günahlardır: 1- İçerisinde kul hakkı bulunan günahlar. 2- Şirk ve küfür ihtiva eden günahlar. Bu iki türlü günahlar şartlarına uyarak tövbe etmedikçe bağışlanmaz.
Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz, günde 70 kere istiğfar edermiş. Buna binaen bizim de hergün en az 70 kere tevbe istiğfar etmemiz gerekir.
Değerli kardeşimiz, Her durumda tövbe edilebilir. Otururken, yürürken, yatarken her durumda tövbe edilebilir.
430 İbn Mâce, “Zühd”, 30. Tövbe, Allah Teâlâ'nın, günah işleyen insanların, işledikleri günahlar- dan kurtulmaları için onlara tanıdığı bir imkandır. İnsan ne kadar çok günah işlerse işlesin ümitsizliğe düşmemeli, Allah Teâlâ'nın ona tanıdığı bu imkandan yararlanmalıdır.
Tekrar tekrar tevbeden dönmek, âhiret hayatını karartacak bir âfettir. Bu nevî tevbeye muhtaç tevbelerden Allâh'a sığınmak gerekir.
Buhârî, Mevâkîtü's-salât, 37 [597]) buyurmuştur. İhmal ve tembellik sebebi ile namazı vaktinde kılmayan kimse, bu namazı kaza etmekle namaz borcundan kurtulur. Namazı vaktinde kılmamanın vebalinden kurtulmak için ise kişinin tövbe etmesi gerekir (İbn Nüceym, el-Bahr, 2/85).
“Estağfirullah. Estağfirullah. Estağfirullahe'l-azîm el-kerîm, ellezî lâ ilâhe illâ hüve'l-hayyü'l-kayyûmü ve etûbü ileyhi, tevbete abdin zâlimin li-nefsihî, lâ yemlikü li-nefsihî mevten velâ hayâten velâ nüşûrâ.
Bir kâfir, küfrüne tevbe ederse, mümin olur, bütün günahları affolur. Bir mümin de Allah'a şirk koşsa, sonra pişman olup tevbe etse Allahü teâlâ affeder.
İnsanların günah işlemelerine neden olan unsurlar üzerinde düşünen Hıristiyan din adamları, insanda fıtri olarak bulunan bazı unsurlara dikkat çekmişlerdir. Yedi ile sınırlandırılıp günah olarak kabul edilen bu unsurlar kibir, açgözlülük, şehvet, öfke, haset, tembellik ve oburluktur.
Üç şey ise yapılan kabahatlere, işlenen günahlara kefaret, diğer üç şey ise kulun derecesini yükselten, kemale ve rızaya yaklaştıran şeylerdir.
Buna göre, bu dünyada gizli kalan günahlar, ahirette de gizli kalır. Açıktan işlenen günahlar da ahirette açıkça görülür. Allah bütün günahları herkese göstermeyecektir. Nitekim, tövbe edilmiş bazı günahları veya başkasının günahını gizleyen kişilerin günahlarını da Allah gizleyecektir.
Bu itibarla insanın günahından pişman olarak tevbe etmesi kendisine gerekli olduğu gibi Allah'ın bu tevbeleri kabul etmesi O'na vaciptir. Aynı şekilde Allah her türlü kötülüklerden münezzeh olduğu için O'na kötü fiiller isnad etme- mek için iyi olan tevbeyi kabul etmesi vaciptir.
Başta da söylediğimiz gibi günahkâr olur. Günahkâr olan kimse, bu günahından kurtulmak için tövbe istiğfar eder, Allah'tan affını diler.
Tövbesini bozan kimsenin tekrar tövbe etmesi gerekir. Tövbe edip tekrak tövbesinin bozan kimsenin, bir daha o günahı işlememek üzere samimi olarak tövbe etmesi gerekir. Aksi halde günaha dönmemek üzere gayret etmeyenin tövbesi de makbul değildir.
İslam'da en büyük günah Allah'a şirk koşmaktır. Kuran'ı Kerim'in birçok ayetinde de Allah'ın şirk dışında tüm günahları affedebileceği yazar. Bu günahı işleyen kişilere ise müşrik denir. Dini yalanlayanlara ve ahiret gününe iman etmeyenlere ise münkir ya da kafir olarak tanımlanır.
İlâhî emir ve yasaklara aykırı fiil ve davranışları ifade eden bir terim. Dinin emir ve yasaklarına aykırı davranma anlamında fıkıh ve hadis terimi.
Sadaka-i cariye sevapların en büyüğü olarak aktarılır ve kişilerin ölümünden sonra dahi sevap kazanmalarını sağlayan ibadet çeşitlerinden birisidir. Bu ibadet, içerisinde birçok maddeyi barındırır ve bunlardan birisini dahi yapan kişiler sadaka-i cariye ibadetini yerine getirmiş olurlar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri